Müslüman coğrafya dışında partiler de var, seçimler de var. Bizdeki
büyük kavgalar yaşanmıyor ancak. Çünkü hepsi aynı cins insanlar. Farklılık yok
mu? Var elbet, az sayıda Müslüman var onları da potada eritiyorlar. Biz, sözde
aynı dine mensup insanlarız, kazanın ateşi hiç sönmüyor.
Hıristiyan dünya Papa’nın öncülüğünde yürüyor. Ya İslam dünyası da
birlik içinde yürürse diye ona da çözüm düşünmüşler. Aynı dindensiniz ama
mezhep farklılıklarınız var. Aynı değilsiniz, biriniz üstünlük sağlamalısınız.
Zaten mezhep farklılığını da onlar sokmuştu içimize.
Ayrıca, bizim ülkemizde gayri Müslim topluluk, aman Müslümanlar söz
sahibi olmasın diye mücadele veriyor. Şu parti, bu parti bahane edilerek islama
saldırıyorlar. Biz de siyasi görüş farklılığı nedeniyle onlarla kol kola
yürüyoruz. Gerçek Müslüman’a bile kulp takıyorlar, biz de kulpun ucundan
tutuyoruz.
Kitaplar neden var? O inanca sahip insanlar aynı şeyi düşünsün, aynı
şeyi yaşasın diye. Çok sayıda Kuran ayeti Tevrat’ın ve İncil’in
değiştirildiğini yazıyor. “Ben size böyle tebliğ etmedim ama siz şunları
yapıyorsunuz demiyor mu?” Eğer Peygamber Efendimiz (s.a.v. )son peygamber
olmasa, son kitap Kuran olmasa idi, yeni gelecek peygamberle Rabbimiz bize aynı
şeyleri söyleyecekti.
Açık ve net emirler var kafamıza balyoz gibi inen. Onların hepsini
bırakmış, herkesin kafasına göre yorum yaptığı ayetlere dalmışız hepimiz. “ Ey
kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. İnsanların haklarını
eksiltmeyin. Yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin” Hud-85. Bu ayetin
neyini anlamıyoruz? Alışverişte kaçımız dürüstüz? Bu açık, anlaşılır ayetin
üstünü çizmişiz.
Buna benzer yüzlerce açık ve net ayet var. Hepsini kenara itmiş, Hz.İsa
gelecek mi, Mehdi gelecek mi diye fırkalara bölünmüşüz. İşte bu açık ayetlerin
hükmünü bıraktığımıza göre;
“Bu kitaptan bir
kısım ayetler muhkemdir ki, bu ayetler kitabın aslıdır. Diğer bir kısmı da
müteşabih ayetlerdir. Kalplerinde kaypaklık olanlara gelince, onlar sırf fitne
çıkarmak için, bir de kendi keyiflerine göre yorumunu yapmak için ondan
müteşabih olanların peşine düşerler. Hâlbuki onun gerçek manasını Allah’tan
başka kimse bilmez. İlimde uzman olanlar ise derler ki:” Biz buna inandık,
hepsi Rabbimiz katındandır. Akıl sahiplerinden başkası da derin düşünmez. Al-i
İmran-7 ayeti gereğince kalbinde eğrilik, kaypaklık olan insan haline
dönüşmüşüz.
Bütün hayatımızda
ve konuşmalarda Allah’ın açık ayetleri dururken hocamızın, şeyhimizin,
önderimizin sözlerini paylaşıyoruz. Çünkü onlar tevilini bizim istediğimiz gibi
yapmışlar da ondan.
Biraz okumuş veya
çok okumuş bilen insanlar, etrafında biraz kalabalık oluşunca hemen “
enaniyet” tavan yapıyor. Kendine pay
çıkarmaya başlıyor. “İşte burada Kuran benim eserlerimden bahsediyor, işte
şurada benden bahsediyor” demeye başlıyor.
. (Allâhu
velîyyullezîne âmenû) “Yani Allah iman edenlerin velisidir” diyor ayet.Eser sahibi ise “Cümlesinde hem mana hem cifr ile
eserime remiz var” diyor ve ekliyor. “Bu makamda perde indi yazmaya izin
verilmedi, başka zamana tehir edildi” Şimdi biz bu insanların Hz. İsa gelecek
mi gelmeyecek mi tartışmasına taraf oluyor, onlarla oyalanıyoruz.
Nisa-157---
Bir de “ biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa
Mesih’i öldürdük “ demeleridir. Oysa onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat
öldürdükleri kimse, onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilaf edenler
ondan yana bir kuşku içindedirler. Bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece
zanna uyuyorlar. Onu kesinlikle öldürmediler. Fakat onu Allah kendisine
yükseltmiştir.
Diyen ayetten
başka Maide-116-117 da Ve Allah demişti “Ey Meryem oğlu İsa, sen mi insanlara
beni ve annemi Allah’tan başka iki tanrı edinin dedin.” O da “hâşâ dedi, benim
için gerçek olmayan bir şeyi söylemem, bana yakışmaz. Eğer demiş olsam sen bunu
bilirsin. Sen benim nefsimde olanı bilirsin. Ben ise, senin nefsinde olanı
bilmem. Çünkü gaybı bilen yalnız sensin, sen. Benim ve sizin Rabbiniz olan
Allah’a kulluk edin dedim. Aralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim. Fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen
oldun.
Elbette hadis ve
sünneti yok saymıyoruz. Ancak efendimizin Kuran’a aykırı sözü olması mümkün
değildir. Bu kadar hadis kargaşası yaşandığı dönemde ayetlere ve hadise
birlikte bakmak ihtiyacı duyuyoruz. Özellikle hadisleri baz alanlara
bakıyorsunuz, onlar Efendimizi çoktan dinden çıkarmışlar. Hem çıkarıyor, hem de
uyduruk hadislerle amel etmeyi tavsiye ediyorlar.
Maide-7 “Allah’tan korkun çünkü Allah göğüslerin özünü çok iyi
biliyor.” Madem korkmamızı emrediyor o zaman Nisa-80” Kim peygambere itaat
ederse Allah’a itaat etmiş olur.” Emrine de uyacağız.
Tek kurtarıcımız
Allah’tır. O’na da ancak Efendimizin gösterdiği çizgiden giderek ulaşabiliriz.
Bize muhteşem bir yol gösterici göndermiş, biz hâlâ kurtarıcı bekliyoruz. Onun için “Ey iman edenler! Allah’a iman edin” diyor
Nisa-136 da. Yani bana iman edin, adına Allah dediğiniz tanrıya değil.
Nisa-14 “Kim de
Allah’a ve peygamberine isyan eder ve onun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu
ebedi kalacağı cehennem ateşine koyar.”
Tercih bizim. Ya
Allah’ın emirleri doğrultusunda Efendimizin yolundan gideceğiz, ya da bunları
boş verip oturup yeni bir kurtarıcı bekleyeceğiz. Kurtarıcıyı beklerken de
birbirimizi öldüreceğiz.
16.8.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder