Her türlü uçuk
kaçık komplo teorileri havalarda uçuşuyor. Aklı başında olanlar bu kaset
komplosunun nerden geldiğini az çok anlar gibi oldular. Geri kalanı hala
hükümetin hamlesinden söz ediyor.
CHP nin genel
başkanlığına demir atan Sayın Baykal, gidecek gibi görünmüyordu. Ama gerek
Türkiye dengeleri, gerek parti içindeki gençleşme yanlıları Sayın Baykal’ın
gitmesinden yana niyetliydi. Niyetliydi diyorum, çünkü tavır alma şansları
yoktu.
Her ne kadar parti
yetkilileri konuşmalarında demokratik bir sisteme sahip olduklarını, isteyen
herkesin aday olabileceğini söylüyor olsalar da, nedense kimse aday olmuyordu.
Son kurultayda
Sayın Mustafa Sarıgül aday olma talihsizliğini göstermişti. Başına gelenleri bütün
Türkiye izledi. Öyle birkaç okka yürek yetmiyor Sayın Baykal’a rakip olmaya.
Bir kaç yüz okka gerek demek ki.
Baykal’ın istifasından
sonra bile, kimse ben adayım demeye cesaret edemiyor ne hikmetse. Nihayet bu
yükten kurtulmak gerek diye düşündüler ve Sayın Kılıçdaroğlu aday oldu.
Aslında aday
olmadı da, Sayın Baykal izin verdi gibi. Çünkü asıl oyunu ilk günlerde ya görmedi,
ya da görmemiş gibi yaparak hedef saptırdı.
Sayın Baykal
asla kendi yerini dolduracak birine bırakmaz koltuğu. Aslında bu kaset programı
2009 seçimleri döneminden beri planlanıyor. Sayın Kemal Kılıçtaroğlu
kendiliğinden araştırıp, dosyalar bulup, ekrana çıkıyordu diye düşünenler
yanılıyor.
Bu kaset
planlayıcıları her kimse, işte o günlerde Sayın Kılıçtaroğlu’na dosyaları hazırlayıp
verenler de aynı kişiler olabilir.
Parti başkanı
olmak başka bir şey, lider olmak başka bir şey. Sayın Kılıçtaroğlu elinde dosya
ile çıktığında hatırlarsanız, dosya içeriği ile ilgili soru geldiğinde
içeriğine hâkim bile olmadığı görülüyordu.
Şimdilik
partinin başına Sayın Kılıçtaroğlu gibi, içerikten haberi olmayan biri gerekli.
Bu kurultayda genel başkan olacak gibi görünüyor. Ancak daha sonra, eğer Sayın
Baykal etkinliğini devam ettirirse yine devralacaktır.
Ancak kanaatimce
kasetçilerin programı Sayın Kılıçtaroğlu üzerinden Sayın Baykal’ın etkinliğini
yok edip, partiyi asıl sahibine teslim etmek.
19.5.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder