7 Mayıs 2019 Salı

SEÇİMİ CHP Mİ KAZANDI, AK PARTİ Mİ KAYBETTİ?


Savaşı kaybeden komutan “düşman bize hile yaptı, çıkarmayı şu kıyılardan bekliyorduk ama bu kıyıdan çıkarma yaptı” demeye hakkı var mı? Savaşta taktik aldatmaca da vardır, kaleye casus sokarak içten fethetme de vardır. Senin istihbaratın yok mu demezler mi adama?

Geçen gün seçimi CHP kazanmadı, AKP kaybetti demiştim. Bir mücadeleyi kaybetmek için mutlaka rakibin üstün olması gerekmiyor. Sporcu kendi hataları ile rakibine kazanma imkânı da sağlamış olabilir.

Şimdi 2014 mahalli seçimlerine bakalım.

Ak Parti- 4 096 221 oy

CHP- 3 426 602 oy

HDP-413 315 oy

MHP-339 346 oy

SP- 122 869 oy

BBP- 49 126 oy

YURT P- 17 928 oy

İP- 15 232 oy

31 MART SEÇİMİNE BAKALIM

Ekrem İmamoğlu- 4 171 118 oy almış.

Binali Yıldırım- 4 149 656 oy almış.

Cumhur ittifakını oluşturan partiler AKP, MAHP, BBP dışındaki bütün partilerin CHP’ye destek verdiğini söyleyelim.

İYİ partinin oyları 2014 seçiminde aslında bu karşı cephenin içinde yer alıyor ama onun da %5 oyu olduğunu kabul edelim. Bu da 210 000 oy yapar.

Bunların hepsini topladığımızda 780 000 bin oy Ekrem İmamoğlu’na destek olarak gelmiş demektir.

Ekrem İmamoğlu’nun aldığı 4 171 118 oydan destek gelen 780 000 bin oy düşülünce

4.171.118-780 000= 3 391 118 kalır.

Binali Yıldırım’ın aldığı oylara MHP ve BBP’den gelen destek oyu toplamı 388 472 oydur.

Binali Yıldırım’ın aldığı 4 149 656 oydan bu destek gelen oylar düşülünce;

4 149 656-388 472=3 761 184 kalır. Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında 370 066 oy fark vardır. Hile ile hurda ile 50 bin oy çalınsa bile, arada 320 000 oy farkı vardır.

320 000 oy farkına kimsenin itiraz etme şansı yoktur.

Eğer ittifak yapılmayıp, herkes kendi adayı ile seçime girse sonuç bu olacaktı. Ama seçim sonucunun tehlikeli olabileceğini söyleyen bazı mihraklar ittifak fikrini attı ortaya. İttifak fikrini ortaya atanlar, Ak partinin kaybetmesini isteyenler olabilir mi?

Vatandaşın kızgın olduğunu gören Erdoğan, ittifak fikrine sıcak baktı. Hâlbuki çözüm ittifak değildi.

Çözüm;

Aileyi yok eden kanunu iptal etmek, İstanbul sözleşmesini ya uygulamadan kaldırmak ya imzamızı çekmek.

İnsanların cinsiyetini Allah tarafından tespit edildiği şekilde bırakmak.

Baronlara hizmet yerine vatandaşa hizmet etmek.

Ülkeyi aile şirketi gibi yönetmekten vazgeçmek.

Kötü yönetilen ekonomiyi kurtarmak için yine gariban vatandaşın sırtına yükü bindirmemek.

BES ve Kıdem tazminatı gibi vatandaşın hassas olduğu konuları ekonomiyi kurtarmak için kullanmamak.

Büyük firmaların vergilerini silip vatandaşa zamlarla yüklenmemek.

Ege’de boş olan ada ve adacıkların işgaline seyirci kalmamak.

Akdeniz’de münhasır ekonomik alanımızla ilgili yanlış politika izlememek.

Okçuluk vakfına, Türgev v.s. gibi vakıflara bağışın kesilmesinin hiç ilgisi olmadığı halde, beka meselesi diye vatandaşa yutturmamak.

Ayasofya gibi milli, dinin güncellenmesi gibi dini konularda hassas olan vatandaşları dalga geçer gibi tezgâh kuran hain ilan etmemek.

Feto ile mücadele ediyoruz diyerek ekmeği peşinde koşan “kandırılmış” insanları içeri tıkıp, Feto’nun kurmay takımın aklayıp üstüne ihale vermemek.

Önceki seçimde “HDP ye oy verdim” deyip ihanet içinde olan gazeteciyi makbul insan kabul edip, karşılarına alıp röportaj verip, yanlışları söyleyenleri hain ilan Etmemek.

Ne kadar eski tüfek solcu takımı varsa, inanmadıkları bir ideolojiyi para ile savundurup, milli hassasiyeti olan insanları onlara aşağılatmamak.

Cumhurbaşkanı başdanışmanının Federasyon, özerk yönetim ve Kürtçe eğitim ile ilgili açıklamasını görmezden gelip, milli hassasiyeti olan insanları kızdırmamak.

Federasyonun düşünülmediğini söyleyip, Ravza Kavakçı ile birlikte bir ekibi Almanya’ya gönderip, federasyon hakkında bilgi aldırmamak, inceleme yaptırmamak. Madem düşünülmüyorsa neden inceleniyor diye insanların kafasında kuşku yaratmamak.

Yazacak daha çok şey var.

Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün. Bu hatalar seçim kaybettirir diye devamlı ikaz eden mi vatanseverdir, her yalanı doğru diye alkışlayan, her yalanı doğru diye vatandaşa yutturan paralı kalemler mi vatanseverdir? Onlar hala vatandaşı oy çalındı, organize yolsuzluk, hukuksuzluk var diye kandırıyorlar. Sanki sandık kurullarını Çipras atamıştı.

Gerçek bir ülkücünün hassas olması ve tepki vermesi gereken bu milli konulara tepki vermeyip, “Eski ülkücüler Marksist, Leninist olmuş” diyen ülkücülerin de kendilerini sorgulayıp, bu yazılanlarda yalan ve iftira varsa söylemeleri gerekir.

Beka meselesi İstanbul seçimini kaybetmek değil, asıl bu yazdığım konulardır. Cinsiyet eşitliği, nötr çocuk yetiştirmek, LBGT gibi toplumu ifsad eden derneklerin önünü açmak iktidara fayda sağlamaz. Zaten onlar iktidar partisine oy vermiyor. Ama bu tehlikeyi gören milli ve dini hassasiyeti olan insanlar seçim kaybettiriyor. Benden söylemesi.

08.05.2019