30 Ağustos 2014 Cumartesi

HERKES İŞİNE BAKSIN.



“Bundan sonra biz işimize bakacağız” bu söz Yargıtay başkanı Sayın Gerçeker’e ait. İşte o beğenmediğiniz yüzde 58 bunu söylüyordu. Diyordu ki; herkes işine baksın. Yargıç, yargıç olsun. Asker, asker olsun. Basın, basın olsun. Üniversite, üniversite olsun. Yani herkes işine baksın.

Yargıçlar siyasileri köşeye sıkıştırmak için kafasına göre hukuk uydurmasın. Hukuk yazılı olduğu metinlerdeki gibidir. Adamına göre hukuk olmaz. Kendi ideolojinize göre de hukuk olmaz. Metinde ne yazıyorsa odur.

O göbeğini kaşıyan, oy vermeyi bilmeyen, cahil yüzde 58 diyor ki; siz benim haklarımla ilgili dava dosyalarına bakın. Siz, bir değil, iki değil,30-40 bıçak darbesi ile öldürülen insanların katillerini sokağa salmamak için tedbirler alın. Tozlu raflarda biriken dosyaları masanıza indirmek için çareler arayın. Hukuk kurallarını hiçe sayarak başkalarının önünde esas duruşta beklemeyin. Başkalarından brifing almayın. Hukuk ne diyorsa onu yapın sadece.

Hani yüz kişisi bir araya gelse bile, verdikleri oyun toplamı sizin birinizin oyuna bile denk saymadığınız o dangalak cahiller diyorlar ki; öyle silahların gölgesinde esas duruşta brifing aldıktan sonra bağımsız ve tarafsız hukuk hikâyeleri ile bizi kandırmayın. Hükümet devirmek için insanlara konu mankenleri ile hukuk tuzakları kurmayın. Bizi irtica safsataları ile baskı altına almayın.

Diyorlar ki; biz göbeğimizi kaşısak bile, göbeğini kaşımayan, inançlarımdan dolayı beni hor gören insanlarla bile yan yana yaşamaktan hiçbir rahatsızlık duymuyoruz. Suni olaylarla, bizi bir birimize düşürüp kavga ettirmeyin. Cahiliz ama birlikte yaşama kültürümüz vardır. Sizin bize tahammülünüz yoktur ama bizim size vardır.

Diyorlar ki; şehirde yaşasak bile, biz köyden yarın geldik. Tahsilimiz de yoktur. Çoğumuz ilkokulu dışarıdan bitirdik. Ama şunu anlayamıyoruz. Hem iş yükümüz ağır diyorsunuz, hem bu işin altından kalkacak sayımız yoktur diyorsunuz, katilleri dışarıya çıkarıp, topluma karıştırıyorsunuz. Hem de yeni daireler açılmasına karşı çıkıyor, yeni alınacak hâkim ve savcıları kabul etmiyorsunuz. Onların hepsini yandaş gibi değerlendiriyorsunuz.

Türkiye’de yüksek yargıdaki az sayıdaki hâkim ve savcı dışında tarafsız ve bağımsız başka hâkim ve savcı yok mudur? Eğer bunlar işe yaramaz insanlarsa bunları kim, hangi dönemde göreve başlatmıştır. Neden hala görevdedirler? Yüksek yargı dışındaki bu insanlar da acaba göbeğini kaşıyan tipler midir? Eğer değillerse sizin bu insanlar için ön yargılarınız yaklaşık 12000 hâkim ve savcıya haksızlık ve hakaret değil midir?

Diyorlar ki; Allah gecinden versin ama hak vaki olurda sırası gelen yüksek hâkim ve yargıçlarımız bu dünyadan göç ederse bizim halimiz ne olur? Başka gezegenlerden yargıç ve hâkim bulmak mı gerekecek o zaman. Onların sizler gibi tarafsız ve bağımsız olduğundan nasıl emin olacağız?

Bu soruların hiç biri bana ait değil. Göbeğini kaşıyan dangalakların bana sorduğu sorular bunlar. Çünkü bu konularda epeyi yazı yazmıştım ben. Ancak ben, yeni olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun yeni sözlerine takıldım nedense.

Bakın ne diyor. Mealen”solun dine karşı olduğu algısını yıkmak gerek. Sağ ve sol kavramı ekonomik düşüncelerdir. Bunun inançla ilgisi yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu günaydıııııııııın. Kaç yıldır bunu yazıyoruz. Uğraşmayın insanların dini ile. Anayasa mahkemesi desteğini bırakıp tek başınıza politika yapın. İçinizdeki, biz bunu başaramıyoruz ey asker gel sen bizi bu iktidardan kurtar diyen insanlardan önce siz kurtulun. Kâğıttan hukukçuları bırakıp siyaset yapın siyaset.

Bakın yüksek yargı mensuplarımız anlamış. Bu yönde açıklama yapıyorlar artık. Vatandaşın yargıcı olmaya niyetlenmişler. Siz de vatandaşın partisi olmaya çalışın. İktidar olmak için göbeğini kaşıyan dangalakların oyuna da ihtiyacınız var. Yüzde yirmi yetmiyor çünkü size.

Bunun için vatandaş gibi düşünmeyi öğreneceksiniz. Vatandaşa saygı göstereceksiniz. Size hiçbir şey dayatmıyoruz diyeceksiniz. Sizi olduğunuz gibi kabul ediyoruz diyeceksiniz. Sizin sıkıntılarınıza şu çözümleri düşünüyoruz diyeceksiniz.

Bunu yapanlar kendisine oy bile vermemiş insanlardan icabında yüzde 58 oy alıyor. Siz de vatandaşı dönüştürmekten vaz geçip, kendiniz değiştirip dönüşün. Aksi halde darbeler devride kapandığına göre, tek başına iktidar olmayı bırakın, bir partinin yanında koalisyon ortağı bile olamayacaksınız.

Bakın vatandaş ne diyor? Yargıç, yargıç olsun. Asker, asker olsun. Basın, basın olsun. Üniversite, üniversite olsun. Siyasetçi, siyasetçi olsun. Yani herkes işine baksın. Benden söylemesi. Ben sadece göbeğini kaşıyanlarla aranızı düzeltmeye çalışıyorum. Elçiye zeval olmaz.

15.02.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder