Demokrasimiz yerine
oturmadığından böyle açılan davalarla daha çok karşılaşacağız. Her şeyimizi bir
koruma kanunu var. Devlet halk için değil, halk devlet için var olursa bu
davalar açılmaya devam edecek. Halkın huzurunu bozan, onunla ters düşen
meseleler değil de, davanın neticesi kendisini hiç ilgilendirmeyen konuların
kime faydası olur bilmiyorum.
CHP li önder Sav hakkında dini
duyguları rencide edici sözlerinden dolayı suç duyurusunda bulunmak, bir
siyasetçinin içinde bulunduğu durumun ve görevlerinin hiçte farkında
olmadığının göstergesidir. Siyasetçinin görevi değildir başkalarının dine bakış
açısını değerlendirmek. Kimsenin inancı, kimseyi ilgilendirmez diye günlerdir
yazıp çiziliyor. Bir başörtülü insana başını bağlayamazsın demek kadar saçma.
Bunu defalarca yazdık. Kamusal alan, iyi niyetli örtünme, çarşaf, yok türban,
insanlar istediği gibi giyinme hakkına sahiptir. Tabi demokrasilerde. Vergisini
ödemeye gelen örtülü kadına burası kamusal alan, vergi veremezsin, kıyafetini
düzelt gel mi diyeceksiniz?
Hem bu insan ister inancından
dolayı örtünür, ister geleneğinden dolayı. Devlet her türlü giyimdeki, her
türlü görüşteki insanına hizmet etmek için var değimlidir? Değilse çıkıp
yiğitçe denmeli, sizi biz yönetiriz sadece, bu işe başkası talip olamaz, sizde bizim
istediğimiz tarzda düşünür ve giyinirsiniz.
Siyasetçi düşünür, kendine
göre politikaları vardır. Fikirlerini söyler, hedef kitlesi vardır, hoşuna
giden ona oy verir, gitmeyen vermez. Şimdi düşünün mahkeme salonundaki soruları.
Hâkim dese ki neden böyle düşündün, hac ibadeti için neden böyle söyledin.
Önder Sav: Ben hac ibadetini saçma buluyorum. Böyle bir şeye inanmıyorum
dediğini var sayalım. Ona neden inanmıyorsun demeye kimin hakkı var. Ve eklese;
size ne, ben Müslüman değilim, şimdi yeni bir dava mı açacağız, neden Müslüman
değilsin diye. Hani laik devlet. İnsanların inançlarını yargılayamazsın,
istediği gibi inanır ve inandığını söyler. Müslüman’ın kanun gücü ile korunmaya
ihtiyacı yoktur. O da seçim zamanı eğer beğenmediyse oyunu vermez. İşte
cezalandırma budur demokrasilerde.
Laiklik insanlara baş açtırmak
değildir. İşte laiklik budur. İnsanların inancına müdahale etmemektir. Şimdi Ermeni
yahut Yahudi asıllı bir Türk vatandaşı milletvekili olamaz mı? Olursa her konuşmasına
dava açacağız demektir. Şimdiye kadar hiç bir düşüncemizde paralellik olmayan,
belki her dediğini tenkit etmem gerekeni Sayın Önder Sav’ı işte burada destekliyorum.
Çünkü haksızlığa uğramıştır.
30.11.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder