16 Ağustos 2014 Cumartesi

DEMOKRASİMİZ VE DAVALAR



Demokrasimiz yerine oturmadığından böyle açılan davalarla daha çok karşılaşacağız. Her şeyimizi bir koruma kanunu var. Devlet halk için değil, halk devlet için var olursa bu davalar açılmaya devam edecek. Halkın huzurunu bozan, onunla ters düşen meseleler değil de, davanın neticesi kendisini hiç ilgilendirmeyen konuların kime faydası olur bilmiyorum.

                 CHP li önder Sav hakkında dini duyguları rencide edici sözlerinden dolayı suç duyurusunda bulunmak, bir siyasetçinin içinde bulunduğu durumun ve görevlerinin hiçte farkında olmadığının göstergesidir. Siyasetçinin görevi değildir başkalarının dine bakış açısını değerlendirmek. Kimsenin inancı, kimseyi ilgilendirmez diye günlerdir yazıp çiziliyor. Bir başörtülü insana başını bağlayamazsın demek kadar saçma. Bunu defalarca yazdık. Kamusal alan, iyi niyetli örtünme, çarşaf, yok türban, insanlar istediği gibi giyinme hakkına sahiptir. Tabi demokrasilerde. Vergisini ödemeye gelen örtülü kadına burası kamusal alan, vergi veremezsin, kıyafetini düzelt gel mi diyeceksiniz?

                 Hem bu insan ister inancından dolayı örtünür, ister geleneğinden dolayı. Devlet her türlü giyimdeki, her türlü görüşteki insanına hizmet etmek için var değimlidir? Değilse çıkıp yiğitçe denmeli, sizi biz yönetiriz sadece, bu işe başkası talip olamaz, sizde bizim istediğimiz tarzda düşünür ve giyinirsiniz.

                 Siyasetçi düşünür, kendine göre politikaları vardır. Fikirlerini söyler, hedef kitlesi vardır, hoşuna giden ona oy verir, gitmeyen vermez. Şimdi düşünün mahkeme salonundaki soruları. Hâkim dese ki neden böyle düşündün, hac ibadeti için neden böyle söyledin. Önder Sav: Ben hac ibadetini saçma buluyorum. Böyle bir şeye inanmıyorum dediğini var sayalım. Ona neden inanmıyorsun demeye kimin hakkı var. Ve eklese; size ne, ben Müslüman değilim, şimdi yeni bir dava mı açacağız, neden Müslüman değilsin diye. Hani laik devlet. İnsanların inançlarını yargılayamazsın, istediği gibi inanır ve inandığını söyler. Müslüman’ın kanun gücü ile korunmaya ihtiyacı yoktur. O da seçim zamanı eğer beğenmediyse oyunu vermez. İşte cezalandırma budur demokrasilerde.

                Laiklik insanlara baş açtırmak değildir. İşte laiklik budur. İnsanların inancına müdahale etmemektir. Şimdi Ermeni yahut Yahudi asıllı bir Türk vatandaşı milletvekili olamaz mı? Olursa her konuşmasına dava açacağız demektir. Şimdiye kadar hiç bir düşüncemizde paralellik olmayan, belki her dediğini tenkit etmem gerekeni Sayın Önder Sav’ı işte burada destekliyorum. Çünkü haksızlığa uğramıştır.
                                                                                             30.11.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder