6
günden beri sokağa çıkma yasağı uygulanıyor Cizre’de. İçişleri bakanı basın
toplantısı yapıp bilgilendiriyor. Ardından basın toplantısı yapıyor mecliste
siyasiler. Meclis bizim ama bu siyasiler bizim ülkenin siyasileri değil. Terör
örgütünün sözcüleri.
CHP’li
Levent Gök ile Sezgin Tanrıkulu hala ne olduğunu anlamamış gibi soruyorlar “Cizre’de neler oluyor” diye.
Cizre’de
bunlar oluyordu o sırada, bütün Türkiye biliyor ama nedense bu iki İngiliz
vekil bilmiyordu. Cizre’de hendekler kapatılsın, terör örgütünün ablukası
kaldırılsın diye operasyon yapılıyordu halbuki.
-
800
kg patlayıcı ele geçirilmişti.
-
Sadece
polis bölgesinde 64’ü silahlı saldırı olmak üzere 318 terör eylemi olmuştu.
-
21
roketli saldırı olmuştu.
-
30
adet hendek ve barikat kaldırılmıştı.
-
Tuzaklanmış
mayınlar temizlenmişti.
-
Kamu
binalarına roketli saldırılar olmuştu.
-
Vatandaşların
güvenliği tehlikeye girmiş ambülanslar hastaları bile alamıyordu.
-
19
el yapımı bomba imha edilmişti.
-
1
tuzaklanmış bomba imha edilmişti.
-
6
adet zırhlı araş hasar görmüştü.
Zırhlı
araca kafa atarak hasar verilemeyeceğine göre, acaba neden hasar görmüştü işte
bunu anlamamış olacak ki İngiliz vekiller, “Cizre’de neler oluyor” diye
soruyorlardı.
Demirtaş
açıklama yapıyor Cizre’de abluka var. Evlerde bebek cesetleri var, gömülemiyor,
içecek su yok, yiyecek yok.
Ben
burayı Gazze’ye, Kerbela’ya benzetiyorum diyor. Vurgu yapılan yerlere dikkat
edilirse olay başka yöne çekiliyor. Sanki Gazze için tek laf etmiş gibi şimdiye
kadar.
Öte
yanda Cizre’ye barış! Yürüyüşü yapıyor teröristler. İçlerinde 80 milletvekili
ve 2 bakan var. Beri tarafta Doğan ailesi şiddete karşı olduğunu açıklıyor.
Sanırım devlet şiddetinden bahsediyorlar. Çünkü yayınlarında bomba haberi
verirken kimin bomba koyduğunu yazmıyorlardı.
Konuşma
bitince alkış tufanı kopuyor iyi konuştu diye, Aydın Doğan’ın kızı. O da
sırıtarak etrafına bakıyor gururla iyi konuştum diye. Terör, şiddet, şehit
olaylarından bahsetmişti halbuki.
Birileri
medyada fotoğraflar yayınlıyor. Kürt olduğu için dövülen insan fotoğrafları. Ülkücüleri
suçluyor, bozkurt işareti yapmışlar diye.
Sonra
bu fotoğrafın sahte olduğu, aslında Suriye’de hırsızlık yapan bir adamın
dövülme olayı çıkıyor fotoğrafın hikâyesinde.
Ülkede
birileri iç savaş provaları yapıyor, düşman ortak. Artık siyasi çekişmeleri
bırakıp bir araya gelinsin bunun Ak partisi MHP’si yok, kim pkk ile aynı
cephede olmak ister ki diyoruz.
Birileri
ikinizi de oyuna getiriyor, her iki tarafın içinde de provokatörler var, biz bu
olayların yabancısı değiliz diyoruz. Sabah ülkücüyü vuran silah, öğlen solcuyu
vurmuştu.
Ülkücü
kılıklı çakallar hep birden saldırıya geçiyor. “En büyük düşman Erdoğan, sen
AKP yalakasısın diyorlar.” Eskiden
ülkücüler ahlaklı olurdu, şimdikiler küfürden başka bir şey bilmiyor. Kelime
hazineleri küfürle sınırlı.
Erdoğan
gidince pkk’nın barış güvercinine dönüşeceğini birileri bunlara öğretmiş
anlaşılan. Pkk’nın 1974 de kurulduğunu nereden bilsin beyinsiz. Çünkü beyni
olsa tartışma kültürü olur, kelime hazinesinde küfürden başka kelime olur.
Beyin
olsa o sırada tartışmaya giren ve terör bölgesinde pkk ile çarpışan polise de
hain demezdi. O aktif çarpışıyor, kendisi klavye çakallığı yapıyor. Onların
milliyetçiliği Erdoğan düşmanlığından ibaret. Ülke falan umurunda değil.
Erdoğan
gidince Suriye durulacak, Irak durulacak, batılıların bölge üzerindeki planları
son bulacak, bölge sütliman olacak sanıyor çakallar.
Önce
şu pkk belasından kurtulalım, sonra iç politikada hesap soralım hata yapandan,
yanlış yapandan demek bile ağırlarına gidiyor. Böyle beyinsizler olmasa iç
savaşlar olmaz zaten. Küffar, planlarını bu beyinsizler üzerine kurguluyor.
Başlarındaki
adam Libya’da olduğu gibi “saraya yürürüz” diyorsa alttaki “2 çakal, 3-5 ayyaş”
ne yapsın. Bu yürüyüşün, kimsenin
durduramayacağı olaylara sahne olacağını düşünemeyen adam sözde milliyetçi
hareketin başında.
Gerçek
manada it izi, kurt izine karışmış. Bize de Allah sonumuzu hayır etsin demekten
başka bir şey kalmıyor.
10.9.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder