30 Ağustos 2014 Cumartesi

İSVİÇRE’YE MİNARE KILIFI BİZDEN OLSUN



                     Geçen gün bir film izledim. Bir İngiliz filmiydi sanırım. Toplumda itilip kakılan birkaç tip birleşip haksızlığa karşı savaşıyor. Polis adil değil, sokak serserileri, uyuşturucu ticareti yapanlar v.s. Ve hedeflerini belirliyorlar. Konuşma aynen şöyle.

                   Uyuşturucu çeteleri, yolsuz polisler, sokak serserileri, Müslümanlar. İşte size batının Müslüman’a bakışı. Hangi kategorideyiz? Ha sokak serserisi, ha Müslüman. Ha uyuşturucu çeteleri, ha Müslüman. Alt tarafı bir film işte. Evet, film ama bir insanın aklından geçen şeyler değilse neden film olsun ki? Neticede fikir ne ise zikir de odur.

                  Hayır, onlar çok demokrat insanlar böyle düşünmezle diyorsanız, işte size İsviçre’deki referandum sonucu. Minaremizden rahatsız oluyor insanlar. Müslüman’dan rahatsız, camiden rahatsız, minareden rahatsız. Şuraya cami yapalım diye tartışma olduğunda karşı çıkan bizim zevatı hatırlıyor musunuz? Kulakları çınladı mı bilmiyorum. Benzerlik var mı? Onu da size bırakıyorum.

                   Tek tek her Avrupa devletinin fikrine ihtiyaç yok. İsviçre biliyorsunuz Avrupa’nın özüdür. Irklar ve dinler topluluğudur. Avrupa’nın fikir ortalaması isviçredir.

                  Ezan sesinden rahatsız olup sesini kıstıran muhterem ülkem insanları,  sizce Türkiye’li mi, yoksa İsviçrelimi? Onu da siz bulun.

                    Çocukluğumuzda Gedikpaşa’da ermeni kilisesi vardı. Pazar sabahları kilisenin çan sesi ile uyanırdık. Dinleneceğimiz gündü Pazar. Okul yoktu çünkü. Ama her Pazar sabah uykumuz rezil olurdu çan sesi ile. Kimseye müracaat etmedik bu çan sesi bizi rahatsız ediyor diye. O kilise yerinde duruyor. Hala orada insanlar oturuyor. Ve hala şikâyet eden yok. Biz mi daha uygar, yoksa Avrupalı mı? İşte terörle özdeşleştirdikleri Müslüman tavrı, işte demokrasi havarisi olan Avrupalı.

                   Bir Müslüman ülkesinde Hıristiyan inançları ile dalga geçen, aşağılayan bir tavır gördünüz mü şimdiye kadar? Ama onlar her gün ya Peygamber efendimizle ilgili karikatür çizerler, ya aşağılayıcı bir bahane bulurlar.

                     İnternet sitelerinden bazıları yasaklıymış diye AİHM e başvurmuşlar. Alt tarafı bir site. İsteyen başka kanaldan giriyor aslında. Ama ticaret var ucunda, para kazanmak var ucunda. Site yasaklanması özgürlüğün kısıtlanmasıymış. Ama müslümanın ibadethanesine kısıtlama özgürlük değil. Onların hakkı.

                  Uygar diye bizi Avrupa kapısında senelerdir bekleten politikacılarımız bunları görür mü bilmem. Asıl barbar sizlersiniz, asıl gerici sizlersiniz, asıl irtica sizlersiniz diyerek müracaatımızı geri alacak yiğit bir politikacı gerek bize.

                   Demokrasimizin gelişmesi için onlara ihtiyacımız yok. Artık insanımız gerçeği gördü. Ülke neden bu hale geldi biliyor. Demokrasi bizim sorunumuz. Ama bunun için kırıp dökmeye gerek yok. Hukuki yoldan, demokratik yoldan mücadelemiz sürecek elbet. Bizi istiyorlarsa onlar gelip kapımızda beklesin. Uygar olan biziz. Tahammülsüz olan onlar çünkü.

1.12.2009
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder