Artık eskisi gibi değil insanlar,
söylenene hemen kanmayıp araştırıyorlar. Tv programlarını izlerken çok anlamlı
mesaj gönderen ve konuyu anladığı açıdan soran insanları görünce hoşuma gidiyor
doğrusu. Bilinçli toplumda birilerinin peşinden vatan millet diye koşmayacak
demektir insanlar. Sorgulayacak, kandırılmayacak artık.
Eczacıların beyanat ve
konuşmalarında net olarak söylemedikleri fakat satır aralarında yakaladığım
bazı düşüncelerini önce böyle değildir,neden milletin aleyhine bir şeyi
istesinler diye inanmak istemedim.Bilmediğim şeyler olmalı dedim.İşte o
bilmediğim şeyleri öğrenmeye çalıştım.
Eczacıların üç isteği vardı. Neydi bunlar?
1-İlaç Fiyat
Kararnamesi’nde yer alan eczacı kârlılık oranının talepleri dikkate alınarak
yükseltilmesi; stok zararlarının karşılanması
2-Eczacıya
kutu başına meslek hakkı verilmesi,
3-İlaç firmalarının
kamuya yaptıkları ıskontoların eczane ekonomilerine getirdiği yükü ortadan
kaldıracak düzenlemelerin acilen yapılması
Devlet tarafından 2007 yılında
ilaç için 11.130 milyar TL,2008 yılında 12.962 milyar TL ödeme yapılmış.2009
yılı için ise 15.586 milyar TL ödeme yapılacağı öngörülmüş. İşte bakanlık bu
ödemeyi daha düşürmek, vatandaşın ilaca daha kolay erişimini sağlamak için
tedbirler almış. Bakanlık ne yapmış peki?
Temmuz 2008 deki fiyat
kararnamesi ile cirosu yıllık KDV hariç 350.000 TL nin altındaki eczanelerden
iskonto istememiş. Diğerlerinden de en yüksek yüzde 2.5 iskonto istenmiş. Bu
durumda eczanelerin gelirlerinin 2009 yılında 2008 e göre yüzde 20 arttığı
görülmüş zaten.
Ekonomik kriz nedeni ile
sanırım hükümet biraz tasarrufa yönelecek tedbirlere girmiş. Referans ülke
fiyat politikasını başlatmış. Bunun eczanelerle ilgisi yok. İlaç firmaları ile
varılan bir anlaşma. Bu anlaşmaya göre bir ilaç başka ülkelerde de satılıyorsa,
ispanya, Almanya. Fransa v.s.Bu ülkelerden hangisinde en ucuz ise o ilacın fiyatı,
o fiyat baz alınarak ülkemizde de satılacak. Yani ilaç fiyatları düşecek
demektir bu. İşte problem burada yaşanıyor.
Eczacılar ellerinde olan
stokların zararının nasıl karşılanacağını ve düşük fiyatla satılan ilaçlarda
kar marjının düşük olacağını bildiği için eylem yapıyor. Şimdiye kadar hep
halkın daha rahat yaşaması için STK lar eylem yaparlar, hükümetle mücadele ederlerdi.
Şimdi tersi oluyor. Halkın ucuz ilaca ulaşmasını önlemek için eczacılar eylem yapıyorlar.
Stok zararları var çünkü. Önceki yıllarda aldığınız bir ilacın üzerinden üst
üste basılmış on tane gittikçe yükselen fiyat kupürü çıkardı,bu eczacılar eylem
yapmazlardı.Zira stok kar demekti.Şimdi stok akıllarına geldi.
Son beş yılda ülkemizde her yıl
650 eczane kapanmış,1050 eczane açılmış. Ayrıca bu kapanma ve açılmaların yeni
ilaç fiyat politikası ile hiçbir ilgisi yoktur. Mevcut yaklaşık 24 000
eczaneden yine yaklaşık 23 000 i SGK ile anlaşmalı eczanedir. Anlaşması olmayan
eczanelerin edindiğim bilgiye göre anlaşma yapmamasının sebebi kendisi istediği
için değil, SGK tarafından iptal edildiği içindir. Sebep sahte kupür fatura edilmesi,
protokole aykırı davranılması ve belli bir sayıdan fazla sayıda karne veya rapor
bulundurması iptal kararının bazılarındandır.
Bu eyleme katılmayan sağduyu
sahibi eczacılar da var elbet. Bu konuyla ilgili rakamlarla verilecek
ayrıntılar var. Sıkmamak için vermiyorum hepsini. Eczacılar birliği sanki bütün
eczacılar aynı görüşteymiş gibi yansıtmaya çalışıyor olayı. Mahalle baskısı
sadece başörtüsünde var sananlar ayılıp birazda halkın ucuz ilaca ulaşmasını
engelleyenlerin mahalle baskısını görsünler derim.
Devlet ilaca daha az ödeme yapacak,
halkın cebinden daha az para çıkacak diye eylem yapanları önce Allah’a sonra
milletime havale ediyorum.
6.12.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder