16 Ağustos 2014 Cumartesi

DAVUTOĞLU’NUN KONUŞMASINDAKİ MESAJLAR



Büyük restorasyon: Kadimden küreselleşmeye yeni siyaset anlayışımız diyor Davutoğlu. Konuşmasında sadece bölge halkına mesajlar vermedi. Dış dünya ya, muhalefete, aklı olan herkese derin mesajlar verdi. Aklı olan anlayacak, olmayan da “ istemezük hoşafın yağı kesildi ” diye haykıracak.

“Eğer biz kulağa konuşsaydık tercümana ihtiyaç vardı, gönülden gönüle konuşanlar için tercümana ihtiyaç yoktur” derken, senlerdir Kürtçe konuşan bu insanlarla şimdiye kadar nasıl anlaştıysak yine öyle anlaşacağız, bu anlaşılmama, korkusu neden der gibiydi.

Niçin restorasyon diyor? Çünkü yeni bir şey yapmak için eskiyi yıkmak gerekir. Biz hiçbir şeyi yıkmak istemiyoruz. Eski yapımızın çürüyen tahtalarını değişip, yerinden oynayan taşlarını eski yerine sağlam bir şekilde oturtmak niyetindeyiz.

“Psikolojinin restorasyonu “ ile ey bölge halkı, kendini gözden geçir, sizi bin yıldır birlikte yaşadığınız insanlar mı daha çok düşünür, yoksa üzerinizden devşirme yapmak isteyen Hıristiyan dünya ve İslam’la zerre kadar ilgisi olmayan içinde 72 milletten insan barındıran kâfir bir örgüt mü? Der gibiydi.

Bölünerek mi güçlü olunur, birleşerek mi? İşte Kuzey Irak, petrol var ama faydalanma imkânı var mı? Kime veriliyor işletilmesi ve çıkarılması. Sanayisi, teknolojisi olmayan bir devlet güçlenmiş mi sayılır yoksa başkasına hayat sahası mı olur?

Aslında Ortadoğu coğrafyası hars birliği yapmış insanların bir araya gelmesi ile oluşmuş,  kültürleri harmanlanmış, mefkûre birliği içinde olmuş topluluktur. Ta İskender medeniyetinden başlayıp, İslam medeniyetinin bir araya getirdiği Türk, Kürt, Arap coğrafyasıdır. Hedefte olması gereken bu harmanlanan kültürlerin çatışması değil,1095 yılında birinci haçlı seferi ile başlayan, değişen zamanlarda çehre yenileyen haçlı zihniyeti olmalıdır. Çünkü o zihniyettir bizi bölüp, ufalayıp yutmak isteyen.

“Avrupa birleşmeye gidince Romacı olmuyor biz hinterlandımızı genişletelim 100 yıl önce yaşayan insanları bir araya getirelim deyince Osmanlıcı oluyoruz” diye haklı serzenişte bulunuyor. Birçok kavramlar batıda üretilip önümüze konuyor. Bizden bir beyinsiz takım da balıklama atlıyor bunların üzerine. Ulusalcılık, solculuk maskesi altında batıya uşaklık yapıyorlar.

Bu coğrafyanın 600 yıl birlikte yaşadığı gibi birlik olması, kaynaklarını kendileri kullanması, hele bir de buna Türk dünyasının dâhil edilmesi batıyı rahatsız eder de; ey beyinsizler bu ülke vatandaşı olarak sizi neden rahatsız eder bilmiyorum. Osmanlının fethettiği İstanbul’da, plazalarda oturursunuz ama Osmanlıdan rahatsızlık duyarsınız.

Ekonomik restorasyondan söz etmeye gerek yok. Diyarbakır’ı Diyarbakır yapan tek taş bile zayi olmamalıdır sözünün anlamını vatandaş anladı. Plaza müdavimleri anladı mı bilmiyorum. Anlamadıysa ya anlamış gibi yapsınlar, ya da sonsuz kadar sussunlar, nikâhlarında papazın söylediği gibi.

Ülkemizin geleceği, birliği ve beraberliği için bu süreçte muhalefette elini taşın altına koymalı. Koymuyorsa eğer müdahale etmeden uzaktan seyretmelidir. Ama bilsinler ki bu miller seyir ücretini fazlası ile alacaktır.

15.3.2013




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder