Yolsuzlukla
mücadele etmek istiyorsanız birlikte edelim. Bazı şeylere karşı çıktığımızda
sanki biz yolsuzluktan yanaymışız gibi bir anlam çıkarıyor malum çevreler.
Eğer
hortumlanan para varsa, yolsuzluk varsa bu sadece sizin paranız değil ki. Bizim
paramız aynı zamanda. Paramızı çalan insan neden sessiz kalalım aptal mıyız
biz?
Ancak
bizim anlamadığımız başka şeyler var. Yolsuzluk var diye haykıranların
niyetinden emin değiliz. Onun için peşlerinden gitmekte tereddüt yaşıyoruz.
Halkın
oyu ile iktidar olan bir hükümet milli eğitimde düzenleme yapmak isterse size
mi sormalı? Yapılan imtihanlardaki soruları dershane değil de, okul müfredatına
göre hazırlamak için sizden izin mi almalı?
Meşru
bir hükümet devletin güvenliği için MİT müsteşarını değiştirmek, çalışma
alanını yeniden belirlemek, tehdit algısını düzenlemek için sizden izin mi
almalı?
Yol,
köprü, viyadük, havaalanı yapmak için sizden izin mi almalı?
Bölgede
devletlerle ilişkilerini, komşu ülkelerdeki olayların bize olan etkilerini
değerlendirip politika belirlerken sizden izin mi almalı?
Bu
politikaları gereği bazı sınır dışı gruplara yardımlar, operasyonlar yaparken
sizden izin mi almalı?
Siz
kimsiniz?
Siz,
ülke politikası gereği hareket eden ülke istihbarat örgütünü, Dünya’ya
ispiyonlayan,
Siz,
ülke menfaati gereği, ambargoları delip başka ülkelerle ticaret yapan ülkesinin
devlet bankasını, yolsuzluk kılıfında cezalandırılması için ABD vekillerle
işbirliği yapan,
Siz,
seçilmiş meşru hükümeti yabancı devletlerle iş birliği yapıp devirmeye çalışan,
Siz
ekonomik kaynakları zarar görmesin diye ülkeyi bile yıkmaya, başka ülkelere
peşkeş çekmeye çalışan, din kisvesi altında filizlenip, sonra dinle alakası
olmadığını açıklayan ikiyüzlü bir örgütsünüz.
Yolda
arabanın lastiğinin patlamasını bahane edip, benzin döküp arabayı yakmaya
kalkan sizin gibi akılsız bir güruha millet itibar etmiyor bilesiniz.
“Başka
çare kalmadı artık!..Ya cemaat bitecek ya ülke başka çaresi yok bunun!..”
“Ya
kazanacağım ya batıracağım!..Bana yaramayan iktidar kimseye yaramasın!..
Yakacağım yıkacağım böleceğim öyle gideceğim!..” diyen kaleminiz maksadınızı
yeterince ifşa etmiştir.Millet lastik patlayınca araba yakılmayacağını biliyor.
Terörün
eli kanlı lideri için de demiştim, bu akıl bunları başaramaz diye. Onun üstünde
bir akıl var. Yazdığını söyledikleri kitapları bile başkaları yazıyordu.
Bu
yapılanlarda bir ilkokul mezunu vaizin aklı değil demiştim. Onun da üstünde bir
akıl var. Oturduğu yere bakarsanız o aklı bulursunuz.
Kaldı
ki millet seçtiği kadroların ülkeyi yönetmesini istiyor, ilkokul mezunu bir
vaizin değil. Hele beyni yabancı güçlerin elinde olan birinin hiç değil.
İnsanlardaki
sempati yerini nefrete bıraktı. Bu saldırışlar insanları iktidardan uzaklaştırmak
yerine bağlarını sağlamlaştırdı. Yıllardır yeraltı örgütü gibi derinden,
akıllıca giden bir örgüt artık hata yapıyor. Bunun sebebi sanırım çaresizliğin
çırpınışı.
Rabbimin
işi işte, zehirin panzehirini kendi içinde üretti. Her icraatlarında iyot gibi
açıkta kaldılar. Yıllardır uyuyan iktidarın kafasına balyoz gibi vurdu ayılsın
diye.
5.3.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder