Bir partinin
veya ideolojinin peşine takılmadan giderseniz belki sizler de görürsünüz söylediklerimi.
Yok, eğer bir tarafa takılıp kalmışsanız, asla hiçbir şey görmeden yaşarsınız.
Şimdiye kadar
hep kızdık darbe yapmak istemişler, toplum mühendisleri toplumu şekillendirmeye
çalışıyor diye. Tepeden inme yapılmak istenmiş hepsi. Hani alttan gelen bir istek,
bir irade olmamış nedense. Nedeni basit aslında ama görmek istememişiz şimdiye
kadar.
Belki toplumun
yönlendirilmesi iyi bir şeymiş diye de düşünebilirsiniz. Ben de bazen
düşünmüyor değilim. Bununla darbeleri savunduğum manası çıkarılmasın. Toplumun
iyi yönde kanalize edilmesini kastediyorum. Yoksa iyi veya kötü akışında giden
bir hayatı bombalarla, kaos yaratacak eylemlerle önce rayından çıkarıp, sonra
topluma yabancı olan bir gömlek giydirmekten bahsetmiyorum.
Aslında ülkemiz
tarihi bir dönemeçte. Belki elimizde buçuk bir devlet kalacak, belki karanlık
ve kargaşanın hüküm sürdüğü günlerin arifesindeyiz. Halkın sağduyulu davranıp
isteklerini belirtmesi gereken günlerde, halka bir şey soran yok. Daha önce de yazdım,
biri bu gidişat yanlış demiş ve birileri de onun peşine takılmış. Yahut doğru demiş,
birileri de onun peşine takılmış. Halka neyi soracaksınız ki? Bilene bir şey
sorulur.
Külliyen
“istemezük” cephesinde yer aldığımız için bizim dışımızda gelişiyor olaylar.
Dış güçler bu özelliğimizi bizden iyi bildikleri için, çok güzel kullanıyorlar.
Birileri bize bir şeyleri isteme diyor, biz de “istemezük” diyoruz. Kendi mantığımızda
süzüp, neden istemiyorum acaba diye düşünmüyoruz.
Hani padişahın biri,
iktidar olunca gezerken bakmış yeniçerilerin yemeğini tek bir kepçe ile veriyorlar.
Yağlı, tatlı hepsi karışmış. Emir vermiş,” bundan böyle her yemek ayrı bir
kepçe ile verilecek.” Verilmiş de. Artık hoşafın yüzeyinde yağ yokmuş. Yeniçeri
kazan kaldırmış,”istemezük hoşafın yağı kesildi” demiş. İstenmez bazı şeyler ama
neler istenmez onu bir bilsek. Bilerek istemezük desek.
Vatandaş baz
istasyonuna karşı. Radyasyon yayıyor diye. Doğru, radyasyon yaymayan cihaz var
mı şimdi? Bir yere konulan baz istasyonu için kıyametleri koparıyorlar.
Mikrofonlara konuşuyorlar, haberlere konu oluyor. Ama cep telefonu kapsama
alanı dışında kalsa, yine konuşur, görüşemiyorum diye. Telefonla konuşabilmek
için o baz istasyonunun gerekli olduğunu bilmez. Ya cep telefonundan vaz
geçeceksin, ya da baz istasyonunu kabulleneceksin. Birileri” istemezük de”
demiştir ondan.
Elektriksiz
hayat olur mu? Elektrik götürmek için baraj yapmaya kalkarsın,”vadi”me dokunma der.
Elektrik kesilince feryat ediyordun ya. Ovaya baraj olmayacağına göre, vadide
baraj olacak ki elektrik kullanasın. Hem elektrik ister, hem “vadi”me dokuma der.
Birileri ona” istemezük de “demiştir.
Termik santral
yapmak istersin, ona da itiraz ederler.”ova”ma dokunma der. Santral olacak ki
elektrik kullanasın. Hem elektrik iste, hem santrale karşı çık. Birileri ona”
istemezük de” demiştir.
Aslında bilmezler,
kendilerine “istemezük de” diyenlerin mutlaka bir rant paylaşımında ortaklığı
vardır.
Ne zaman adam oluruz?
Birileri bize“istemezük de” dediğinde, neden diyeyim sorusunu sorup,
mantığımızla ölçüp- biçip, yanlışsa eğer,”istemezük” demediğimiz zaman.
31.12.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder