Camianın
temsilcisi olarak Fatih üniversitesinden Selim Savaş Genç’in karşısında cemaat
hükümet çekişmesini değerlendirmek için konunun muhatabı olmayan iki insan
çıkmış veya çıkarılmış. Mehmet Bekaroğlu milli görüş künyesi, Altan Tan BDP milletvekili.
İkisinin de siyasi duruşları belli.
Konunun
muhatabı olan hükümet kanadından kimse yok. Biri hükümete çatmakla görevli,
diğeri İslami kimlik altında Kürtçülük yapmakla görevli.
Sosyal
medyada, hizmet adı altında kendilerinin de aslında haberi olmadığı icraatları
canhıraş savunan hizmet neferlerinin durumunu güzel açıkladı camia temsilcisi.
Camianın tabanı tavandan haberdar değildir tezimizi her ne kadar kabul
etmeseler de doğruladı.”Hizmet hareketinde taban birçok şeyi yeni duyuyor “
diyerek.
Biz
de bunu diyorduk zaten, hizmet sandığınız şey hizmet değildir diye. Daha önceki
yazımda bahsettiğim kesin inançlıları sadece Kemalistler olarak almayın.
Camianın tabanı da kesin inançlıdır.
Hoca
efendi anlatılmıştır kendilerine yahut kitapları okutulmuştur. Onlardaki hoca
efendi algısı odur. Daha sonra bizzat hoca efendiden dinleseler bile yanlış
söyleneni yanlış olarak almazlar.
Çoğu
Kuran okumuş olan bu insanlar semavi dinlere inanmıştır. Kuran öyle demese bile
olsun hoca efendi öyle demiştir. Hoşgörü demiştir, diyalog demiştir.
Şiddetli
Kemalist olan bazılarının önüne nutuk indirip oku dediğinizde, yazılana nasıl
inanmamış, yanlışlık vardır demişse bunlarda aynıdır. Çünkü onun Atatürk’ü o
yazıyı kaleme alan değil, kendisine anlatılandır.
Dünyanın
birçok yerindeki müslümanın derdi ile dertlenmiyorsanız, hizmet dediğiniz şey
neyin hizmetidir veya kime hizmettir?
Meselenin
para olmadığı, medyada yer alan mensuplarının kirada oturuyor olması ile açıklanamaz.
Bunu bizde hep söylüyoruz, alt tabaka asgari ücretle çalışan ırgattan farklı değil.
Ama hoca efendi medyada yer alan rakamlara göre 30 milyar dolarlara
hükmetmektedir.
“Hizmet
hareketi İslamcı bir yapıya sahip değil” sözü ile ne anlatılmak istendiği
anlaşılmamakla beraber, vatandaşın algısını doğrular niteliktedir. Bir dini
sembol var ama bu İslam değil, son icraatlar ile açığa çıkan budur.
Başlangıçta
İslam karşıtı olan insanlar dışında büyük kesimin sempatisini kazanan hizmet hareketi,
tamamen kendini bitirmiş, sempatiyi kaybetmiştir. Çünkü millet namaz kılan,
dinini bilen insanların devlet kadrolarında yer almasından son derece memnundu.
”Bu kadar güçlü bir yapının korkutmaması
mümkün değil” tanımlamasındaki korku, dindar insanlardan değil, hizmet adı
verilen şeyin aslında hizmet olmadığının anlaşılmasındandır.
Şeffaflığın
olmaması,yapının üstü ile altının farklı düşünüyor olması, ister istemez masonik bir yapıyı
hatırlatıyor..Hani nasıl semavi dinler varsa, İslami figürlerle süslenmiş
semavi bir masonluk neden olmasın.
Kendilerine
verilen bu kadar devlet kadrosuna rağmen, devleti yönetenlere rakip pozisyonda
olunması, hizmetten çok siyasi bir yapıyı hatırlatıyor. Hem öyle bir rakip
ki,”atın bu kadını dışarı” diyenlere bile bu kadar rakip olunmamıştı.
Nasıl
devlet istediklerinden tutun da, bir türlü gerçekleştirilemeyen anayasa ya
kadar birçok istek var. Yeni ve bütün milleti kucaklayıcı bir anayasa elbette
herkesin ortak isteği. Ama hizmet diye ortaya çıkıp, bir dizi istekleri
sıralamak STK veya muhalefet eden siyasi partilerin işi olsa gerek.
Daha
gerilere gidin,11 yıl geriye. Ak partinin iktidar oluş hikâyesini hatırlayın.
Genel başkanı bile hapiste olan bir parti tek başına iktidar oluyor. Bu tepki
nedendi?
Geride
bir 28 Şubat post modern darbesi bırakılmış, millet hâkim olan güce “ben senin
bu tavrından hoşnut değilim, sen ülke güvenliği ile ilgilen, ülkeyi siyasiler
yönetsin” demişti aslında.
İnsanlar
son seçimde, siyasi partinin kendilerine ettiği vaatlere inanarak oy verdiler.
Hizmet
adı altında kamu kurumlarının yapılandırılmasına, hatta kendilerinden olmayan
kim varsa harcanmasına, bel altı vuruşlarla ana muhalefetin bile yapamadığı
kadar muhalefet olmaya oy vermedi.
Ve
yine hizmet hareketi adı ile ortaya çıkıp ülke yönetimine talip olmak, bunun
için hükümeti sıkıntıya sokmak, iktidar partisine oy veren %51 i oluşturan
insanlara saygısızlıktır.
Ülke
yönetimine talip olanlar parti kurar, seçime girer, ülkeyi yönetirler. Hiç
kimse davulu boynuna asıp, tokmağı başkasının eline vermez.
Hizmet
hareketi ise buyurun hizmet edin, ülke yönetmek ise hodri meydan, parti kurup,
meydanlara inin.
12.12.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder