28 Ağustos 2014 Perşembe

DENİZALTI VE ÇOCUKLARA BOMBA



Ülkemizde hızla gelişmeler olurken her ortamda ve sohbetlerde konu oluyor. Gerek meseleye dahli olsun, gerek olmasın hep şunu söylerim. Provokasyon olabilir. Meseleyi inceledin mi?

                     Zaten bütün sıkıntı bu değil mi? Birileri bizi suya atar, biz o yönde sürükleniriz. Hiç düşünmeyiz. Düşman ilan edilen tarafa zıt fikirli isek düşünmeden inanmaya hazırız.

                       Basında çıkan son belgelere bakarsak, ister istemez değerlendirme yapıyorsunuz. Belgeleri hazırlayanlar, belgelerin bulunduğu kişiler ve şimdiye kadar yaşadıklarımız. Eğer bu bağlantıyı kuramıyorsanız siz, düşman ilan edilen tarafa zıt fikirli ve inanmaya hazır bir güruhsunuz onlar için. Onların da hedefleri bu kitle zaten. Belgelerle yaşananları üst üste koyup bakın ne kadar çakışıyor.

                       İyi bir demokratik yapıda, en kötü iktidar bile, en iyi darbeden iyidir. İyi darbe olur mu? Sözünü ettiğim demokratik yapıda, gerçek muhalefet vardır. Gerçek medya vardır, gerçek denetleyici mahkemeler vardır. İktidarın her yanlışı millete yansır. İktidarın yanlış yapma lüksü yoktur. Aksi halde gelecek ilk seçimde sandığa gömülür.

                       İyi darbe olur mu? Olmaz tabi, çünkü darbe olduysa eğer, birileri darbe ortamı oluşması için ülkede bir dizi plan uygulamış, ülke kargaşa içinde demektir. Hem de bu birileri kendi hırsları, kendi saltanatları için çocukları katletmekten bile kaçınmıyor. Kafes planında yazılanlara bir bakın. Müzedeki eski denizaltıya patlayıcı yerleştirmiş, buda yetmemiş. İlgiyi arttıracak, ziyaret özendirilecek ve çok sayıda çocuğun ölmesi sağlanacak. Yoksa biri sabah uyanıp bu gün benim darbe günüm, hadi biraz darbe yapayım demiyor.

                       Ben kötü bir iktidara, bir seçim süreci için bile olsa razıyım. Ama bir çocuk bile ölmesin derim. Şu vahşete bakar mısınız? Az sayıda çocuk ölümü bile onları tatmin etmiyor. İlgi arttırılacak, çok sayıda çocuğun ölmesi sağlanacak. Bunlar insan bile değiller.

                        Birde darbe yanlısı medyamız, konu darbe olunca seçkin insanlar darbe yapar mı diyorlar. Seçkin insanlar kan emici, vahşi, çocuk katili olabiliyorsa neden darbeci olamasın. Doğrusu çocuklar için patlayıcı yerleştirme işi aklıma gelince, tüylerim diken diken oluyor.


                          Gerçek demokrasi olunca hep diyorum, gerçek mahkemeler ve hâkimler olacak. Öyle TİB başkanlığına dinleme kayıtlarını vermeyin diyen hâkimler değil. Korkusu olmayan insan neden bunu istesin. Özel hayatın gizliliği. Doğru, ama özel hayatımda da gizleyecek bir şeyi olmayan insan neden korksun. Yakınlarımla, çevremle konuşmalarım deşifre olsa ne olmasa ne olur.

                          Suçu yalnız cahiller işler diye bir kayıt yok. Okumuşlar da işler. Onları da takip edeceksiniz. Elbette hukuka uygun dinleyeceksiniz. Varsa böyle bir şüphe ve hukuka uygunsa dinlenecek. Hukukçular anlatıyor hangi hallerde dinleneceğini. Eğer şartlar gerçekleşmişse dinlenecek.

                       28 Şubat döneminde Fadimeler, Emireler dinlenseydi malum medya bunları açıklasaydı, müdahale olur muydu?

                      Hep soruyorum nereye gitti şu aczimendiler. Bulun birkaç tane bende onlara katılacağım. Ne güzel asaları ellerinde, cübbeleri, sarıkları her gün boy gösteriyorlardı Taksimde Kızılay’da.

                          Eğer paşaların katledilmesi, gazetecilerin katledilmesi, ses getirecek insanların katledilmesi, yerlerden bombaların fışkırması, çocukların katli için plan hazırlanması, masum insanların evine silah koyup suçlu olarak ilan edilmesi size normal geliyorsa, katılın o güruhun içine. Dün bu silahları koydular, bu gün de buldular demeye devam edin. Onların size ihtiyaçları var.
  
 22.11.2009
                    
                       
                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder