Ülkemizde
hızla gelişmeler olurken her ortamda ve sohbetlerde konu oluyor. Gerek meseleye
dahli olsun, gerek olmasın hep şunu söylerim. Provokasyon olabilir. Meseleyi
inceledin mi?
Zaten bütün sıkıntı bu
değil mi? Birileri bizi suya atar, biz o yönde sürükleniriz. Hiç düşünmeyiz.
Düşman ilan edilen tarafa zıt fikirli isek düşünmeden inanmaya hazırız.
Basında çıkan son
belgelere bakarsak, ister istemez değerlendirme yapıyorsunuz. Belgeleri hazırlayanlar,
belgelerin bulunduğu kişiler ve şimdiye kadar yaşadıklarımız. Eğer bu
bağlantıyı kuramıyorsanız siz, düşman ilan edilen tarafa zıt fikirli ve
inanmaya hazır bir güruhsunuz onlar için. Onların da hedefleri bu kitle zaten.
Belgelerle yaşananları üst üste koyup bakın ne kadar çakışıyor.
İyi bir demokratik yapıda, en kötü iktidar bile, en iyi darbeden iyidir.
İyi darbe olur mu? Sözünü ettiğim demokratik yapıda, gerçek muhalefet vardır. Gerçek
medya vardır, gerçek denetleyici mahkemeler vardır. İktidarın her yanlışı
millete yansır. İktidarın yanlış yapma lüksü yoktur. Aksi halde gelecek ilk
seçimde sandığa gömülür.
İyi darbe olur mu? Olmaz
tabi, çünkü darbe olduysa eğer, birileri darbe ortamı oluşması için ülkede bir
dizi plan uygulamış, ülke kargaşa içinde demektir. Hem de bu birileri kendi
hırsları, kendi saltanatları için çocukları katletmekten bile kaçınmıyor. Kafes
planında yazılanlara bir bakın. Müzedeki eski denizaltıya patlayıcı
yerleştirmiş, buda yetmemiş. İlgiyi arttıracak, ziyaret özendirilecek ve çok
sayıda çocuğun ölmesi sağlanacak. Yoksa biri sabah uyanıp bu gün benim darbe
günüm, hadi biraz darbe yapayım demiyor.
Ben kötü bir iktidara,
bir seçim süreci için bile olsa razıyım. Ama bir çocuk bile ölmesin derim. Şu
vahşete bakar mısınız? Az sayıda çocuk ölümü bile onları tatmin etmiyor. İlgi
arttırılacak, çok sayıda çocuğun ölmesi sağlanacak. Bunlar insan bile değiller.
Birde darbe yanlısı
medyamız, konu darbe olunca seçkin insanlar darbe yapar mı diyorlar. Seçkin
insanlar kan emici, vahşi, çocuk katili olabiliyorsa neden darbeci olamasın.
Doğrusu çocuklar için patlayıcı yerleştirme işi aklıma gelince, tüylerim diken
diken oluyor.
Gerçek demokrasi
olunca hep diyorum, gerçek mahkemeler ve hâkimler olacak. Öyle TİB başkanlığına
dinleme kayıtlarını vermeyin diyen hâkimler değil. Korkusu olmayan insan neden
bunu istesin. Özel hayatın gizliliği. Doğru, ama özel hayatımda da gizleyecek
bir şeyi olmayan insan neden korksun. Yakınlarımla, çevremle konuşmalarım
deşifre olsa ne olmasa ne olur.
Suçu yalnız cahiller
işler diye bir kayıt yok. Okumuşlar da işler. Onları da takip edeceksiniz.
Elbette hukuka uygun dinleyeceksiniz. Varsa böyle bir şüphe ve hukuka uygunsa dinlenecek.
Hukukçular anlatıyor hangi hallerde dinleneceğini. Eğer şartlar gerçekleşmişse
dinlenecek.
28 Şubat döneminde Fadimeler,
Emireler dinlenseydi malum medya bunları açıklasaydı, müdahale olur muydu?
Hep soruyorum nereye
gitti şu aczimendiler. Bulun birkaç tane bende onlara katılacağım. Ne güzel
asaları ellerinde, cübbeleri, sarıkları her gün boy gösteriyorlardı Taksimde
Kızılay’da.
Eğer paşaların katledilmesi,
gazetecilerin katledilmesi, ses getirecek insanların katledilmesi, yerlerden
bombaların fışkırması, çocukların katli için plan hazırlanması, masum
insanların evine silah koyup suçlu olarak ilan edilmesi size normal geliyorsa,
katılın o güruhun içine. Dün bu silahları koydular, bu gün de buldular demeye
devam edin. Onların size ihtiyaçları var.
22.11.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder