Eğer
dikkatli olmaz, araştırmaz, incelemezseniz medya sizi, gerçekten sevilmeye
layık, en sevdiğiniz insandan bile nefret ettirir.
Haberi
yapan medya evet, muğlâk bir ifade kullanmış. Bunu bütün medya yapmıyor mu? Dikkat
çeksin, sayfa tıklansın diye yapıyorlar bunu. Mesela bakıyorsunuz haber
sitesinde peş peşe tıkladığınız haberlerden birinde şöyle bir ifade.” Ordu,
darbe yapmaya hazırlanıyor.”
Hemen
kafanızda şimşek çakıyor “ vay alçaklar darbeye hazırlanıyorlar” diyor, haberi
tıklıyorsunuz. Karşınıza şöyle bir haber çıkıyor. “Patangoya’da general bilmem
kim liderliğindeki ordunun darbe hazırlığında olduğu bildirildi.”
Doğan
medyayı sevdiğim, savunduğum için bunları söylemiyorum öncelikle bu biline.
Aydın Doğan’ın “kırmızı fularlı kız”ı parlatan medyasını tenkit ettiğim için
mahkemeye verdiği insanım ben. Sağ olsun, kendisinden de medyasından da hiç
hazzetmem.
Zaten
burada sorun Doğan medya değil. Sorun karşı tarafta. Habere bakamamıştım,
dolanırken arada sosyal medyadan yazılanları okuyordum. Gazete haberi “Karargâh
Rahatsız” diye vermişti. Yazanlar öyle yazıyordu. Aklıma “genç subaylar rahatsız”
manşeti geldi. Galiba öyle bir durum var diye düşündüm.
Dehşetli
bir gazetecimiz “Doğan medya derhal özür dile” diyordu. Hem de profilindeki
parmak sallayan fotosu ile. Onun peşine takılan tek satır yazı okumamış ama çok
bilgili olanlar “alçak Doğan Medya”ya ve 15 Temmuzda göklere çıkardıkları Hande
Fırat’a saydırıyorlardı.
İçeriğini
bilmediğim ve muhafazakâr medyanın da bilumum kriptoları göklere çıkardığını
bildiğim için “Neredeyse Hande Fırat'ı CB
başdanışmanı yapacaktık. Yine mi kandırıldık?”diye yazdım.
Dün
akşam haberi okuma fırsatı buldum. Haberin giriş bölümünde özetle şöyle
deniliyor. “TSK, terör örgütleri ile tarihi öneme sahip bir mücadele yürütüyor.
Bazı kesimler, bir kısmı çarpıtılarak, bir kısmı asılsız iddialarla bu
başarılara gölge düşürmek için haberler yapıyor.” İşte TSK bundan rahatsız olmuş
ve 7 maddelik bir açıklama yapmış.
Bu
açıklamada ne hükümete parmak sallamış, ne de darbe iması yapmış. Muhafazakâr
medyanın akıllıları da haberi okumadan sosyal medyada çok okuyan, çok bilgili
vatandaşı trollemiş. TSK ne demiş peki? Özetle onlar da şöyle:
1.Kadın
subay ve astsubaylara başörtüsü serbestliği getiren kararı biz almadık. Siyasi
otoritenin kararı bu. Bu konuda bize saldırmayın. Bu konular bizim dışımızda.
Biz ancak ülke güvenliği için görevimizi yaparız. Bunlar bizim işimiz değil.
2.Hasan
Karakaya’nın vefatında ailesine başsağlığı mesajı gönderildi diye saldıranlara,
biz Tarık Akan, Mehmet Türker gibi toplumda kabul görmüş her insanın ailesine
başsağlığı mesajı göndermiştik diyor.
3.Orgeneral
Akar’ın, Cumhurbaşkanı ile yurt dışı gezilerine katılmasını tenkit edenlere de,
gidilen geziler sayılmış ve Ülke menfaati için gerekli ise her yere
gidebileceği ifade edilmiş.
4.Orgeneral
Akar “görüşme için Amerikalı generalin ayağına gitti” diyenler için de, 5 defa
görüşme oldu. Üç görüşme Ankara’da, iki görüşme İncirlik’te yapıldı deniyor. Ayrıca
bu tür görüşmeler şartlara göre istenirse bir pastanede bile yapılabilir. İncirlik
başka devletlerin kullanımına açılmış ise de Türk toprağıdır, bunu da
hatırlatmakta fayda var.
5.2003
yılında çuvalcı komutan diye bilinen subayın, şimdi Amerikan Kara Kuvvetleri
Komutanı olması ve 2015’de ondan liyakat madalyası alması tenkit konusu olmuş. Buna
uygun bir cevap verilmiş. Bunlar devletlerin ilişkilerinde sembolik ritüellerdir.
ABD yıllardır PKK’yı destekliyor, tenkit sahiplerine bakarsanız şimdi ABD’ye
savaş açmamız gerekir. Devletlerin ilişkileri böyle yürümüyor maalesef.
6.Orgeneral
Akar ve kuvvet komutanlarının 29 Ocak’ta Kardak kayalıklarına gitmesini CHP “turistik
gezi” olarak diline dolamıştı. Buna cevap verilmiş. Aslında Yunanistan gerekli
mesajı almıştı ama bizim yerli beyinsizler bunu anlamaktan yoksundu.
7.CHP’li,
Mahmut Tanal, Orgeneral Akar’ın “darbeci” Mehmet Dişli ile ortak arsa aldığını
gündeme getirmişti. Bu haberin yalan olduğu belirtilmiş. Mehmet Dişli
Tümgeneraldi. Darbe girişimi öncesi kimin ne olduğu belli olmayan bir zamanda,
aslında ortak arsa alınmış bile olsa bunda bir sakınca neden olsun ki?
Dikkat
ederseniz açıklamalarda muhafazakâr kesimi rahatsız edecek bir şey yok. Öyle
önceki yıllarda “ genç subaylar rahatsız” tarzında darbe çığırtkanlığı
yapılmadığı gibi ima dahi yok. Hande Fırat’ın, 15 Temmuz gecesi muhafazakâr
medyanın bile yayınlamadığı belki de yayınlamaya korktuğu konuşmayı, aslanlar
gibi yayınladığı icraatına gölge düşürecek bir çaba da yok.
Benim
fikrimde diye düşündüğünüz her insanın, sizin fikrinizde olmama ihtimali aklınıza
gelmeden peşine takılırsanız böyle sonuçlar doğabiliyor işte. Benim fikrimden
dediğiniz insan aslında bir ajan, bir başka ülkenin hizmetkârı olabilir. Daha
önce hoca sandığınız adamın papaz çıkması gibi.
“Bu
milletin feraseti, şimdiye kadar iç savaş çıkmasını önledi” diyorsunuz ya, bana
göre öyle değil. Bu kadar okumadan, araştırmadan, kim olduğunu bilmeden peşine
takıldığınız adamlar sizi bal gibi savaşa sürükleyebilir. Eğer çıkmadı ise,
küresel organizatörler zamanı gelmediğini düşündüğündendir. Yoksa yayılacak bir
yalan haberle, hepinizi sokağa dökerler, benden söylemesi.
26.2.2017