Çankaya
köşkünde sökülen cumhurbaşkanlığı forsunun yerine papyon takalım ve köşkü boş
bırakalım. Başbakan başka bir yerde otursun. Çünkü Ak partililer cumhuriyetin
faziletlerinden olan papyonu takmıyorlar.
Geçen
gün bir arkadaşla kitapçıda dolaşırken Soner Yalçın’ın “”dokunan yanar” adlı
kitabını görünce “okudun mu “dedi. Okumadım ama niyetliyim dedim. Üyesi olduğum
sitelerde kitabı bulamayınca tam o kitapçıya gidecektim ki, Soner Yalçın’ın “inadına
papyon” lafını duydum.
Cumhuriyet
denen rejimi sadece papyon ve mini etek seviyesine indiren bir adamın doğruların
da bile bir papyonluk, bir minilik vardır. Biz mini değil, bütün dünyayı içine
alan bir etki sahası düşünüyorken, papyon papyon yürüyen ördeklerden öğreneceğimiz
bilgi olmadığını düşündüm. Kitabı almaktan ve okumaktan vazgeçtim.
Benim
cumhuriyet rejimi ile ilgili bilmediğim şey var demek ki, bir yerde mutlaka
papyon ve mini etek lafı geçmesi gerekiyordur ama ben kaçırmışımdır diye
düşündüm. Biraz baktım bunları buldum.
“Yönetiminin
özelliği, seçim esasına dayanan bir yönetim oluşudur. Seçimin, gerek seçme
gerekse seçilme hakkı açısından belli bir kişiye, belli bir gruba, belli bir
sınıfa ait olmayıp; bütünüyle millete ait olmasıdır.
Cumhuriyet rejimi,
devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir
sınıfa değil, doğrudan millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır.
Cumhuriyet
rejimi, bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayar, onlar arasında hiçbir
ayrıcalık tanımaz, onların devlet yönetimine eşit olarak katılımını sağlar.
Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alır.
Cumhuriyet akla, mantığa, bilime,
toplumun gereklerine ve ihtiyaçlarını gidermeye en uygun ve insana değer veren
bir devlet yönetim biçimidir. “Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır.”
İnsanın, dolayısıyla toplumun gelişme ortamını hazırlayan, koruyan en iyi
yönetim biçimidir.
Cumhuriyetin
özelliklerini anlatan bu metinde papyon ve mini etek lafı hiç geçmiyordu.
Öyleyse Uğur Dündar ve Soner Yalçın bildiğimiz cumhuriyetten bahsetmiyordu.
Ahlaki çöküntünün adını cumhuriyet koymuştu.
İngiltere’ye
bakarsanız krallık, Hollanda’ya bakarsanız krallık, İspanya yine öyle. Amerika’da
başkanlık sitemi var. Hele Japonya’da imparator Akihoto’nun başında olduğu “üniter
parlamenter anayasal monarşi” dedikleri yönetim biçimi içler acısı. Zerre kadar
faziletten nasiplenmemiş toplumlar.
Uzaya uydu gönderen adamlar papyonsuz, faziletten uzak son derece barbar
adamlar. Uydu aracına bir mini etek bile giydiremediler. Hele ilk cep
telefonunu bulan adam Martin Cooper, tam bir yobaz. Ne papyonu var ne mini
eteği.
Şu Albert Einstein var ya, kalkmış ( E
= mc2 ) diyor. Ahmak senin papyonun bile yok nasıl dersin?
Soner’in papyonundan bütün fizik kavramları dökülürken sen de kim oluyorsun.
Bütün bilimi, insanların özgür ve hakça yaşamasını papyona ve eteğin yukarı
kısımlarına sıkıştıran bu zavallılar, etek boyu kısaldıkça bilimin ortaya
çıkacağını sanıyorlar.
Etek boyu kısaldıkça sadece popo ortaya çıkar. Ey zavallılar! Şimdiye kadar
poposu ile buluş yapan bir bilim adamı tanıdınız mı? Ama biz sizin gibi poposu
ile fazileti yakalayan, papyonu ile cumhuriyete sahip çıktığını sanan ahmaklar
gördük.
30.1.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder