30 Ağustos 2014 Cumartesi

İSRAİL’DE DOĞRU OKUYAMADI



Dünya’daki ve ülkedeki gelişmeleri doğru okumak gerekiyor. Ülkemizde bazı gelişmeler oluyordu. Bunu bazı saygın insanlar doğru okuyamadı. Bir onlar değil silahlı kuvvetlerde doğru okuyamadı. Bunu Sayın Koşaner paşanın medyaya yansıyan ses kayıtlarından anlıyoruz. Resmen “kepazelik” diyor. Eğer doğru okusaydı önceki komutanlar, her şeyi bırakır, silahlı kuvvetlerin asli görevine dönerlerdi.

Bu bir İsrail mantığı. Geçmiş dönemdeki komutanlar gibi ana muhalefette doğru okuyamıyor. Nitekim okuyamadı. Gazeteler okuyamaz, çünkü ideolojik açıdan bakarlar. Tıpkı sözcü gazetesi gibi. Yoksa “bu kabadayılığı bir de PKK ya yapın” diye başlık atmazlardı anlasaydılar. Tabi anlayanla anlamayanın farkının görülmesi için bize böyle gazeteler ve böyle muhalefet gerekiyor. İnsanlar farkı görsün diye. Her şey en iyi karşıtı ile anlatılır ya. CHP den “Başbakanın monşerleri” n den biri açıklama yapıyor.”Bu tedbirler Türk ve İsrail deniz kuvvetlerini karşı karşıya getirir” diyor.

Yıllarca bu kafa ile ülkeyi temsil ettikleri için riske giremez onlar. İdare-i maslahat ile bir şey olmayacağını anlayamaz. Kaplumbağa kabuğuna çekildiğinde yol alamaz. Ne zaman riske girer başını dışarı çıkarırsa ancak o zaman yol alır. Bu kararların sen, benden bir kilo domates almadın, ben de senden elma almayacağım kararları olmadığını, bunların stratejik kararlar içerdiğini bilmek gerek.

Doğu Akdeniz de seyrüsefer serbestliği için tedbir alınması” maddesi diğer madde ile birlikte düşününce asıl anlam çıkıyor.”Türkiye Gazze ablukasını tanımamaktadır” deniyor. Bunun anlamı artık Gazze’ye yardım gemisini ben donanmam eşliğinde gönderebilirim. Sıkıysa ateş et demektir. Bu maddelerden ve alınan genel tedbirlerden asıl İsrail’in endişe duyması gerekirken, nedense CHP daha çok endişe duyuyor. Çünkü CHP hala bölgeyi, Ülkeyi, halkı, dünyadaki gelişmeleri algılayamamıştır. Ya da İsrail’i kendi ülkelerinden çok severler. İsrail’le her dalaşmada CHP endişe duyar.

“One minute” olayında da aynı tepkiyi vermişlerdi. Çünkü Dünyayı okuma becerisi gelişmeyen bu muhalefet o zaman” bunu İsrail ödetir, bedeli ağır olacak” gibi laflar etmişlerdi. Bu aşamada bile “ilişkilerimizin düzeleceğini umuyoruz diyen İsrail’in bedel ödediğini görmeden aynı endişeleri duydukları için, millette onların iktidar olamayışından endişe duyar işte. Bu endişedir ki onları iktidar yapmıyor.

Asıl endişe duyması gereken Dünya’nın tek terör ve din devleti olan İsrail’dir. Korsan devlettir. Haddini bilmesi gerekir. Bölgede bunu bildirecek tek devlet Türkiye’dir. İstedikleri gibi yaşayamayacaklarını, yer yüzünde kendilerinden başka devletler ve insanların olduğunu, bunların haklarına saygı duymak gerektiğini birinin anlatması gerekiyor. Anlatmak uluslar arası ilişkilerde işte bu gibi tedbirlerle olur. Yoksa İsrail laftan anlamaz. Onlar gemiye bindirilip denize bırakılmaktan, aylarca denizde başı boş dolaşmaktan anlarlar.

Öylesin şımarık, öylesine küstahlar ki, bölgedeki değişim ve gelişimi okumak zahmetine katlanmıyorlar bile. Dünya eski Dünya değil. Şartlar değişiyor. Bölgede iki müttefiki vardı ve birini kaybetti. Şimdi Türkiye’yi kaybediyor. Lakin farkında değil. Küstahlıkları buna izin vermiyor. Mısır müttefik değil artık. Mısır’ın eski devlet başkanı şimdi yargılanıyor. Yargılandığı konulardan biri bu. İsrail ile müttefik olmak suçu.

Diğer Arap ülkelerindeki bu değişim rüzgarları İsrail’in rahatını kaçıracak. Çünkü Arap halkı İsrail’i sevmiyor. Şimdiye kadar Amerikan güdümündeki Arap yöneticiler sayesinde terör estiriyordu bölgede. Bir de İsrail kafalı Türk yöneticiler sayesinde tabi. Hani 97 de hükümet, İsrail ile olan anlaşmaları rafa kaldırırken, askeri anlaşmalar imzalayan, 28 şubat bin yıl sürecek diyen komutanlarımız sayesinde. Aslında Türk Halkı da İsrail’i sevmez. Sadece o zaman ki askeri ve uzantısı olan sivil erkan severdi.

Askeri anlaşmaların askıya alınması İsrail tarafından dikkate alınması gereken bir konu. Araştırmalarım bu anlaşmaların 6-6,5 milyar dolar civarında olduğunu gösteriyor. Nüfusu 7 milyonun biraz üzerinde olan bir ülke için bu rakam çok önemli bir rakam. İsrail öylesine küstah ki, biz bu tedbirleri alamayız havasında. Halbuki bu anlaşmalar sadece İsrail kalkınsın ve ekonomisi dara girmesin diye yapılıyor. İsrailden sağlanan her şey bizde var aslında. Yıllara yayılan bir İsrail dostluğu zihniyeti sebebi ile bu anlaşmalar var.

İsrail doğru okuyamadı. Akıllı olduklarını sansalar bile bu akıl işi değil. Bölgede yalnız kalacaklar. Büyük bir ekonomik çöküntü yaşayacaklar. Çünkü bu kararlar sadece ekonomik ve politik değil, aynı zamanda stratejik kararlardır. Öyle kafama esti Gazze’yi bombaladım. Kafama esti Lübnan’ı bombaladım işi değil bu. Oturup “Gazze’deki ablukayı tanımıyorum, Doğu Akdeniz’de seyrüsefer serbestliği için her türlü tedbiri alacağım” sözünü bir daha değerlendirmeleri gerekir. Bunu yapmak yerine “Türkiye’yi uluslararası deniz hukukuna uymaya davet ediyor. Ama kendileri karasuları dışında, uluslar arası sularda sivil, silahsız bir gemide sivil, silahsız insanları katlediyor. Bu alçakça davranışı da küstahlıkları ile haklı göstermeye çalışıyor.

Birleşmiş Milletlerden bu yönde karar çıkıyor.”İsrail haksız değil fakat aşırı güç kullanmış” mealen bu anlamda bir karar. Birleşmiş Milletler nedir? Külliyen bir Yahudi lobisidir. Birleşmiş Milletler denen örgüt, Yahudi’nin dünyaya hakim olmasının, İsrail devleti dışındaki farklı bir tezahürüdür. Cumhurbaşkanımız güzel özetledi.”Bu karar bizim için yok hükmündedir.”Aslında ikinci katiplik düzeyi de yüksek. Daha alt bir kademe varsa ona geçmeli.

İsrail’i bunları anlamaktan küstahlıkları alıkoydu. Peki, bu konuları anlamaktan CHP yi alıkoyan ne? Onu da siz düşünün.

3.9.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder