30 Ağustos 2014 Cumartesi

İDAM CEZASI



İdam cezasını kaldırırken ne düşünmüştük? Avrupa standartları mı? Yani idam cezası olmayan ülkeler medeni, insan haklarına saygılı, gelişmiş, insanları munis toplumlar mı oluyor. Madem idam cezasını kaldırıyoruz, bu şartlar var demektir.

İdam cezasının var olduğu ülkelerde bu durumda barbar, vahşi, düzen tutmaz, kontrol altına alınmaz toplumlar demektir. Gerek idam cezası olsun gerek olmasın, al birini vur ötekine. Dünya şu anda alabildiğine vahşi. İdam cezasını kaldıran ülkeler Libya’da halkın başına bomba yağdırıyor.

Kaddafi bu ortamda bomba yağdırandan farklı konumda değil. O da kendi halkına bomba yağdırıyor. Bir yanda bir zalim, öte yanda başka bir zalim.

Dünya bu ahvaldeyken, biz neden idam cezasını kaldırdık? Bu medeni Avrupa’ya uyum sağlamak için mi? Ya da biz çok mu medeni olduk. Artık ceza sistemine ihtiyaç mı yok?

Yaklaşık bir buçuk yıl önce Kayseri’de kaybolan üç çocuğu öldüren adamı nasıl bir ceza bekliyor sizce? Adına ağırlaştırılmış müebbet denilen bir ceza. Farz edelim böyle bir ceza verildi. Adalet yerini buldu mu? En büyüğü 11 yaşında olan üç çocuğu serinkanlılıkla öldür, parçala, doğra. Ondan sonra hapiste, o çocukların ebeveyninin verdiği vergilerle besle bu caniyi.

Bu cani eğer ailelerin başka çocuğu yoksa aslında bir nesli yok etti. Bir nesli yok etmenin cezası hapiste beslemek midir? Şimdi birileri çıkacak, bu mahlûkatın akıl sağlığı yerinde değil diyecek. Nasıl bir akıl sağlığından bahsediyoruz? Bu mahlûkat şimdiye kadar hayatını idame ettirmiş midir? Peki, aklı ileri geri gidip gelirken, hiç kendi anasına ve kız kardeşine tecavüz etmiş midir? Etmemiştir. Yanlış bir davranış olduğunu bilmiş ise, bunu da biliyordur. Böylesine cani ruhlu bir mahlûkatın toplumdan soyutlansa bile, yaşaması adalet değildir. Öyleyse bu caniler için idam cezası şarttır.

Arabasına aldığı bir üniversiteli kızı, tecavüz edemedi diye, ormanlık alanda başını taşla ezip öldüren bir caninin yaşaması adalet değildir. Bu cani için idam cezası şarttır.

Çantasını almak için motosikletinin peşinde sürükleyip, bir kadını öldüren canilerin yaşaması adalet değildir. Kastı aşan fiilden yargılanırlar mutlaka. Çünkü gaye çalmaktır. Öldürmek değil. Ama motosikletin arkasında sürüklenince öleceğini bal gibi bilir bu caniler.

Gazete ve televizyon haberlerine baktığınızda bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Mademki sayı bu kadar çoktur, biz her gün onlarca insanı idam mı edeceğiz? Hayır etmeyeceğiz. Bir iki idamdan sonra, zaten bu suçları işleyen kalmayacaktır.

İdam cezasını istemek canilik değildir. Adam öldürmeye meraklı da değiliz. Suçluya, suçu oranında ceza vermek, adaletin gereğidir. Biz otobüs durağında bekleyen insanların toplanıp idam edilmesinden bahsetmiyoruz. Üç küçük yavruyu gözünü kırpmadan öldüren mahlûkattan bahsediyoruz.

Madem toplumdan Allah korkusunu yok ettiniz. Öyleyse bu canilere kanun korkusunu getirmek zorundasınız.

29.3.2011





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder