İdam
cezasını kaldırırken ne düşünmüştük? Avrupa standartları mı? Yani idam cezası
olmayan ülkeler medeni, insan haklarına saygılı, gelişmiş, insanları munis
toplumlar mı oluyor. Madem idam cezasını kaldırıyoruz, bu şartlar var demektir.
İdam
cezasının var olduğu ülkelerde bu durumda barbar, vahşi, düzen tutmaz, kontrol
altına alınmaz toplumlar demektir. Gerek idam cezası olsun gerek olmasın, al
birini vur ötekine. Dünya şu anda alabildiğine vahşi. İdam cezasını kaldıran
ülkeler Libya’da halkın başına bomba yağdırıyor.
Kaddafi
bu ortamda bomba yağdırandan farklı konumda değil. O da kendi halkına bomba yağdırıyor.
Bir yanda bir zalim, öte yanda başka bir zalim.
Dünya
bu ahvaldeyken, biz neden idam cezasını kaldırdık? Bu medeni Avrupa’ya uyum
sağlamak için mi? Ya da biz çok mu medeni olduk. Artık ceza sistemine ihtiyaç
mı yok?
Yaklaşık
bir buçuk yıl önce Kayseri’de kaybolan üç çocuğu öldüren adamı nasıl bir ceza
bekliyor sizce? Adına ağırlaştırılmış müebbet denilen bir ceza. Farz edelim böyle
bir ceza verildi. Adalet yerini buldu mu? En büyüğü 11 yaşında olan üç çocuğu
serinkanlılıkla öldür, parçala, doğra. Ondan sonra hapiste, o çocukların
ebeveyninin verdiği vergilerle besle bu caniyi.
Bu
cani eğer ailelerin başka çocuğu yoksa aslında bir nesli yok etti. Bir nesli
yok etmenin cezası hapiste beslemek midir? Şimdi birileri çıkacak, bu
mahlûkatın akıl sağlığı yerinde değil diyecek. Nasıl bir akıl sağlığından
bahsediyoruz? Bu mahlûkat şimdiye kadar hayatını idame ettirmiş midir? Peki,
aklı ileri geri gidip gelirken, hiç kendi anasına ve kız kardeşine tecavüz
etmiş midir? Etmemiştir. Yanlış bir davranış olduğunu bilmiş ise, bunu da biliyordur.
Böylesine cani ruhlu bir mahlûkatın toplumdan soyutlansa bile, yaşaması adalet
değildir. Öyleyse bu caniler için idam cezası şarttır.
Arabasına
aldığı bir üniversiteli kızı, tecavüz edemedi diye, ormanlık alanda başını
taşla ezip öldüren bir caninin yaşaması adalet değildir. Bu cani için idam
cezası şarttır.
Çantasını
almak için motosikletinin peşinde sürükleyip, bir kadını öldüren canilerin
yaşaması adalet değildir. Kastı aşan fiilden yargılanırlar mutlaka. Çünkü gaye çalmaktır.
Öldürmek değil. Ama motosikletin arkasında sürüklenince öleceğini bal gibi
bilir bu caniler.
Gazete
ve televizyon haberlerine baktığınızda bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Mademki sayı bu kadar çoktur, biz her gün onlarca insanı idam mı edeceğiz? Hayır
etmeyeceğiz. Bir iki idamdan sonra, zaten bu suçları işleyen kalmayacaktır.
İdam
cezasını istemek canilik değildir. Adam öldürmeye meraklı da değiliz. Suçluya,
suçu oranında ceza vermek, adaletin gereğidir. Biz otobüs durağında bekleyen
insanların toplanıp idam edilmesinden bahsetmiyoruz. Üç küçük yavruyu gözünü
kırpmadan öldüren mahlûkattan bahsediyoruz.
Madem
toplumdan Allah korkusunu yok ettiniz. Öyleyse bu canilere kanun korkusunu
getirmek zorundasınız.
29.3.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder