Hissi
olarak düşündüğümüzde doğru karar vermek mümkün olmuyor. Onun için devlet aklı
ile insan aklını ayırıyoruz ya. Sorumlu makamda olan insanın düşünmesi ile
sokaktaki vatandaşın düşünmesi aynı ise, asıl bu işte bir gariplik vardır.
Devlet
vatandaşının selameti için vardır. Karanlık çağ; devleti yaşatmak için 75
milyon insanın tepelenmesidir asıl. O zaman vatandaş demez mi beni yok
sayıyorsan devlet olarak ne işe yararsın? Ve senin varlığının bana faydası ne?
Devlet vatandaşının başka ülkeler tarafından ezilmemesi, refah içinde yaşaması
için, o vatandaşlar tarafından meydana getirilen bir oluşumdur.
İşte
vatandaşlarını rahatsız eden, huzurunu kaçıran ne varsa bertaraf etme görevi
devletindir. Bunu yaparken de yine vatandaşı en az zarar görecek şekilde
çözümler üretilir. Devlet sahip olduğu ekonomik imkân, istihbarat imkânı,
fiziki güç nedeni ile vatandaştan farklı düşünür.
Devlet
bütün işlerini vatandaşa açıklamaz çünkü her türlü fitneye açıktır insanlar.
Toplumsal olaylar bunun en güzel örneğidir. Kandırılarak dağa çıkarılan
insanlar bunun en güzel örneğidir. Canlı bomba psikolojisi bunun en güzel
örneğidir.
Kara
propagandaya inanıp devlet teröriste ne verdi demek yine bir fitnedir. Devletin
vereceği şeyler sınırlıdır, çünkü devletin sahibi yöneticiler değildir. Asıl
sahibi olan vatandaşa sorulmadan bir karış toprak verme yetkisi bile yoktur.
Devlete
karşı işlenen suçlar ve kişiye karşı işlenen suçlar gündeme geldiğinde yine o
fitne odakları devreye girdi. İmralı iti “adam öldürmemiş öyleyse devlete karşı
suç işlemiştir affedecek bunu hükümet.” Laf cambazlığı yaparak vatandaşı
kandırmanın anlamı yok. İmralı’daki it her şehidimizden sorumludur ve
affedilemez.
Bazıları
istiyor ki örgüt” ben bittim ne diyorsanız yapayım” desin. Bunun mümkün
olmadığını bilmiyorlar. 50 milyar dolara hükmeden, bütün dünyadan destek gören,
siyasi olarak dünyanın kafasındaki programa hizmet eden bir örgütten söz
ediyoruz. Bir anda kendimi feshediyorum demesi nasıl beklenir?
Zaten
şimdiye kadar bilenlerin söylediğine göre 100 GAP projesi yapacak para
harcanmıştır teröre. Sanırım bu 300-350 milyar dolar gibi bir rakam. Batı bu
bölgeye nifak tohumları ekmiştir bir kere. Vatandaşın batının sunduğu hayali
istikbalden kurtarılması zaman alacaktır.
Bunun
için yatırım gidecek, refah düzeyleri yükseltilecek ki vatandaş “huzurum
yerinde benim dağda ne işim var” desin. Bu sebeple cumhuriyet döneminden beri
düşman görülmesi nedeni ile benimsemediği devletini benimseyecek, istiklal
marşımızı kendi marşı bilecek.
Sağda
solda bomba patlamasın, karakollar basılmasın, otobüsler yakılmasın diyorsanız
çözüm için bekleyeceksiniz. Hem “evet istiyorum”, hem de “devlet ne verdi”
diyorsanız samimi değilsiniz.
Terörden,
teröristten korktuğumuz yok. Her an şehit olmaya hazırız. Kaldı ki şehitlik her
müslümanın hayalini süsleyen bir intikaldir. Bütün vatandaşın benim gibi
düşündüğüne eminim. Şehit ailelerinin her cenaze töreninde vatan sağ olsun
dediğini bilmeyen var mı?
Bu
gün ailelerine kavuşan gençleri ve ailelerin yürek yakan buluşmasını görüp hala
çözüme karşı iseniz düşünün derim. Bir saldırı olur ülkemize, gerekirse bir
milyon şehit verir ülkemizi savunuruz. Ama vatandaşının güvenliğini ön planda
tutan bir devlet anlayışında, yaşadığını bildiğiniz 8 insan için “anlaşma yok
istersen öldür” demek yiğitlik değil vicdansızlıktır.
Kendinizi
evladını bekleyen o ana-babanın yerine koyun. Efelik yapmalarını, devlete ve
millete terbiyesizlik yapmalarını sineye çekmemizin sebebi teröriste olan
sevgimiz değil milletimizin güvenliğidir.
Eğer
hala çözüme karşı iseniz insanlığınızı ve vicdanınızı sorgulayın derim.
14.3.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder