7 Ağustos 2015 Cuma

YENİ ÇÖZÜM AK PARTİYİ BİTİRİR

Geçmiş tecrübelerimize ve yetişmediğimiz zamanları okuduğumuza göre, birkaç seçim üst üste alan bir parti, eğer darbe olmamışsa neden seçim kaybeder?

Millet iyi işler yapan, ülkeye dikey çıkış yaptıran partileri ve hizmet edenleri çok iyi bilir. Vefalıdır, yapılan hizmetlerin karşılığını mutlaka verir.

Hal böyle olunca üst üste kazanan ve takdir toplayan partiyi aşağıya çeken ne olabilir öyleyse? Muhalefet mi? Eğer muhalefet başarılı olsa hizmet mükemmelse bile birinci seçimden sonra ikinciyi kazandırmaz.

Bizdeki muhalefetin kapasitesi belli. Onun için Ak parti 13 yıldır iktidar. Öyleyse bu iktidarı muhalefet deviremeyecek. Seçmen şunu dedi, seçmen bunu dedi palavralarına inanmayın. 7 Haziran seçimlerinde seçmen yine aynı şeyi dedi. Hdp’nin barajı aşması ile hesaplar tutmadı sadece.

Hdp’nin barajı aşmasının sebebi de İngiliz entrikasıydı. Bahçeli tespiti yaptı. Şerefsizlerin oyunu ile baraj geçildi. Bu durumda Ak parti eski ihtişamında devam mı edecek?

Muhalefetin olmadığı bir yerde iktidar partisini devirecek güç, yine iktidarın kendisidir. Bir Özal örneği önümüzde duruyor.

İktidarı orada tutan, milletin yapısına ters düşen, her iktidarı kontrol eden yabancı kaynaklı ideolojilerdi. Millet bunu Hilal-Haç mücadelesi olarak algıladı. Algı doğruydu.

Milletin hassas olduğu diğer konu 35 yıldır uğraştığımız terör konusu. Ülkemize saldıran bir dış güç yok. Savaşta değiliz ama milletin çocukları şehit olmaya devam ediyor. Emperyalist devletler şuraya buraya saldırmasa kaç ABD askeri kaç İngiliz askeri ölürdü?

Çözüm denildi, farklı düşünmemize rağmen destekledik. Karşı çıkanlara Yunan’la savaştık, İngiliz’le savaştık şimdi dost değil miyiz dedik. Ülkeye huzur gelsin, batılıların Ortadoğu oyunu bozulsun diye terör örgütü ile dahi görüşmeye razı olduk.

Devlet sözünde durdu. Ancak çözüm süreci başından 24 Temmuza kadar yani teröristlerin bombalandığı tarihe kadar 1300 den fazla saldırı olmuş. Devlet bunların hiç birine cevap vermedi.

7 Haziran seçiminden sonra “çözüm bitmiştir” açıklamasını yapan yine terör örgütünün kendisi oldu. Barajı aşınca arkalarında büyük halk kitlesi var sandılar. Aslında yoktu, kendilerine oy verecek %6 veya %7 bir kitle vardı. Aradaki fark Bahçeli’nin sözünü ettiği şerefsizlerdi.

Örgüt bütün Kürtler beni destekliyor, iki yıldan fazla öldürdüm, yakıp-yıktım devlet ses çıkarmıyor. Öyleyse devlet benden korkuyor, ben çok güçlüyüm diye düşündü. Çözümü onun için bitirdi.

Bunu örgüte batılılar böyle empoze etti. Asıl sebep bölgedeki dengeleri ayarlayan batılıların kendi hedeflerine yürümesi idi.

Seçim bile güvenle yapılamamış, pkk’yı desteklemeyen halk örgütün insafına bırakılmış, bölgede devlet otoritesi diye bir şey kalmamıştı. Bir de bizi tükürükle boğmaya kalkınca devlet uyandı. Belki de vatandaşın isyanına kulak verdi. Çünkü insanların sabrı taşmıştı artık.

Başbakanın “ vatandaş devlet nerede dedi, biz de burada dedik” ifadesi ile örgüt bombalandı. Biz de devlet bunlarla yol yürünmeyeceğini anladı dedik. Lakin görüyoruz ki devlet aslında hiç bir şey anlamamış.

Dün “oğlum şehit oldu vatan sağ olsun” diyen insanlar, bundan böyle “terörist vuruyor devlet seyrediyor, ben oğlumu bilerek neden ölüme göndereyim” demeye başlayacak.

Hdp aracılığı ile Kandil’e mesaj göndermeyi, ülkeyi savaş alanına çeviren insanlarla tekrar görüşmeyi bu millet kabul etmez. Çünkü sözünde durmayan örgütle tekrar görüşmenin anlamı olmadığını biliyor. Yani devletin bilmediğini biliyor.

Anadolu’da “ eşek çamura bir defa düşer” derler. Devletim çamura düştüğünün farkında dahi değil.

Gerek şahsen görüştüğüm, gerek sosyal medyada insanlar açıkça haykırıyor. Gelecek seçimde oy verme konusunda tereddütlerim var diye. Böyle muhalefetin olduğu yerde iktidar kendi kendisini bitirecek gibi görünüyor.

Aslında çok önceden Irak veya Suriye gibi olmamız gerekiyordu. Ancak milletimizin feraseti bunu önledi. Yoksa iç savaşla boğuşuyorduk şimdi. Devlet halkını koruyamaz, teröriste hak ettiği cevap verilemezse halk kendisini korumaya başlar.

7.8.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder