16 Ağustos 2014 Cumartesi

DEKOLTE VE TACİZ



Yazı yazmak için oturdum ve bu başlığı koyduğum anda, baktım bir Tv kanalında adı önemli değil ama adının altında sosyalist ve feminist yazan bir hanım olanca gücü ile bu konuda konuşan ilahiyatçı hocaya ve dine saldırıyor.

Bu tip İslam düşmanlarını tasnif dışı bırakarak normal insanlara hitaben yazmak geldi içimden. Zira bu İslam düşmanları okuyunca zaten beni anlamayacaklar. Onlar tacizin İslam kaynaklı olduğunu söylemeye devam etsinler.

Medyanın bu konuda canhıraş boğuşmasının da altında bu sebep yatıyor. Eğer penguen dergisinin dinimize hakaret eden karikatürüne böyle tepki gösterseydiler, belki bu kanaat oluşmazdı bende.

İlahiyatçı prof. Ne demiş? Bu kadar büyütülecek bir söz değil bu. Bir insan fikrini söylemiş. Niye başlarını tavana vuruyor bazı yazarlar anlamıyorum.İslamın aslında giyimi tarif ettiğini,çıplaklığı tasvip etmediğini anlatmak istemiş.

Mesele aslında din boyutlu değil. Bu soruyu ilahiyatçıya sormanın manası da yok. Sosyologlara, psikologlara sormak gerekirdi. Ancak tartışmanın boyutu öyle bir noktaya getirildi ki, bütün erkekler taciz ve tecavüz suçlusu gibi gösteriliyor. Bütün erkekler değil, sadece hasta olanlar bu suçu işlerler. Hasta olmayan bir erkek, ne tacize yönelir, ne de tecavüze.

Konumuz olan işte bu hasta kişilerdir. Yani suça meyilli kişilerdir. Suça meyilli kişilere karşı toplum bazı önlemler alır. Kendine göre bazı düzenlemeler yapar.

Evinde kapı olmayan, kapısı olduğu halde kapısını kilitlemeyen, insan var mı? Hatta ahşap kapısı olduğu halde çelik kapı yaptıran insanlar neden bunları yaptırıyorlar? Açık bırakın gidin efendim.

Kilitliyorsunuz çünkü hırsızdan korumaya çalışıyorsunuz. Hırsızlık suç olsa bile, bu suçu işlemeye meyilli insanlar var. Kapınızı açık bırakın gidin, eviniz soyulunca da, gidin bir ilahiyatçıya sorun, Müslümanlıkta yeri var mı bunun. Ne alakası var Müslümanlıkla hırsızlığın.

Aracınızın üzerinde anahtarını bırakıp gidin. Arabanız çalındıktan sonra mahkemeye müracaat edin, bakın hâkim size ne diyecek? Ardından sigortaya müracaat edin, kaskodan paranızı almak için, bakın onlar size ne diyecek.
Sizden aracınızın anahtarını isteyecekler. Bu yetmeyecek, yedek anahtarını isteyecek. Eğer veremezseniz asla paranızı alamayacaksınız.

Gerekçe; aracınızı yeterince korumadığınız, anahtarı üzerinde bırakarak hırsıza davetiye çıkardığınız şeklinde cevap alacaksınız. Buradan şunu anlıyoruz. Toplumun hepsine karşı değil ama bazı suça meyilli insanlara karşı malımızı korumamız ve tedbirler almamız gerekiyor.

Birkaç kuruşluk arabamızı korumak için kasko yaptırıyor alarm taktırıyoruz da, en kıymetli şeyimiz olan canımızı, bu suçlulara karşı korumak için tedbir olsun diye bir ilahiyatçı, bedenin alarmı ve kaskosu olan uygun giyimi tavsiye etti diye niye kıyameti koparıyoruz anlamıyorum.

Aslında anlıyorum ve zaman zaman bunu yazıyorum. Konuşan bir ilahiyatçı çünkü. İlahiyatçı olunca hemen konu taciz, tecavüz, İslam ve kadına dönüşüyor.

Amerika’da ve Avrupa’da taciz ve tecavüz yok mu? Bunlar bizim dinimizden midir? Bir istatistik yapın ve taciz ve tecavüz suçlularını araştırın bakalım. Kaç tanesi adam gibi müslüman’dır. Bunun böyle olduğunu bildiğiniz halde taciz ve tecavüzle yan yana İslamı zikretmeye yüzünüz kızarmıyor mu?

İlahiyatçı muhteremin sözlerine gelince: Elbette bu tür suçların kıyafetle ilgisi yoktur. Dağda çobanlık yapan minicik çocukların, genç kızların tecavüze uğradığını duymamış gibisiniz. Dağdaki çoban kız dekolte mi giyinmiştir sizce? Hemen konuyu dekolte ölçüsüne taşımanın manası ne? Ayrıca kaç örnek vardır sokakta dekoltesi nedeni ile takibe uğramış ve başına bir şey gelmiştir. Asıl taciz ve tecavüz çok farklı şartlarda gerçekleşmektedir. Yani bu hasta ruhlu insanlar hangi ortamda ise, suç ordadır.

İnsanlığın yüz karası olan bu tür suçlularla psikolojik, sosyolojik yönden bilimsel değerlendirmeler dururken, bir ilahiyatçının sözlerini bahane ederek işi din boyutuna taşıyarak İslam’a saldırma vesilesi yapan bütün medya mensuplarını şiddetle kınıyorum.

Dekoltenize kimsenin karıştığı yok. İstediğiniz gibi giyinebilirsiniz. Ama böyle sudan bahanelerle toplumu dekolteye dönüştürmeye de gücünüz yetmeyecektir.

NOT: Taş atan çocuk savunucuları. Polise her gün saldırıp, etrafı ateşe veren, polis araçlarına Molotof atan ve polisimi ölümle burun buruna bırakan bu masum taş atan çocuklar, polisime karşı orantısız güç kullanıyorlar. Bilginiz olsun. Pek sesiniz çıkmıyor da.

19.02.2011



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder