Yazı yazmak için
oturdum ve bu başlığı koyduğum anda, baktım bir Tv kanalında adı önemli değil
ama adının altında sosyalist ve feminist yazan bir hanım olanca gücü ile bu
konuda konuşan ilahiyatçı hocaya ve dine saldırıyor.
Bu tip İslam düşmanlarını
tasnif dışı bırakarak normal insanlara hitaben yazmak geldi içimden. Zira bu
İslam düşmanları okuyunca zaten beni anlamayacaklar. Onlar tacizin İslam
kaynaklı olduğunu söylemeye devam etsinler.
Medyanın bu
konuda canhıraş boğuşmasının da altında bu sebep yatıyor. Eğer penguen
dergisinin dinimize hakaret eden karikatürüne böyle tepki gösterseydiler, belki
bu kanaat oluşmazdı bende.
İlahiyatçı prof.
Ne demiş? Bu kadar büyütülecek bir söz değil bu. Bir insan fikrini söylemiş.
Niye başlarını tavana vuruyor bazı yazarlar anlamıyorum.İslamın aslında giyimi
tarif ettiğini,çıplaklığı tasvip etmediğini anlatmak istemiş.
Mesele aslında din boyutlu değil. Bu soruyu
ilahiyatçıya sormanın manası da yok. Sosyologlara, psikologlara sormak gerekirdi.
Ancak tartışmanın boyutu öyle bir noktaya getirildi ki, bütün erkekler taciz ve
tecavüz suçlusu gibi gösteriliyor. Bütün erkekler değil, sadece hasta olanlar
bu suçu işlerler. Hasta olmayan bir erkek, ne tacize yönelir, ne de tecavüze.
Konumuz olan
işte bu hasta kişilerdir. Yani suça meyilli kişilerdir. Suça meyilli kişilere
karşı toplum bazı önlemler alır. Kendine göre bazı düzenlemeler yapar.
Evinde kapı olmayan,
kapısı olduğu halde kapısını kilitlemeyen, insan var mı? Hatta ahşap kapısı
olduğu halde çelik kapı yaptıran insanlar neden bunları yaptırıyorlar? Açık
bırakın gidin efendim.
Kilitliyorsunuz çünkü
hırsızdan korumaya çalışıyorsunuz. Hırsızlık suç olsa bile, bu suçu işlemeye
meyilli insanlar var. Kapınızı açık
bırakın gidin, eviniz soyulunca da, gidin bir ilahiyatçıya sorun, Müslümanlıkta
yeri var mı bunun. Ne alakası var Müslümanlıkla hırsızlığın.
Aracınızın
üzerinde anahtarını bırakıp gidin. Arabanız çalındıktan sonra mahkemeye
müracaat edin, bakın hâkim size ne diyecek? Ardından sigortaya müracaat edin,
kaskodan paranızı almak için, bakın onlar size ne diyecek.
Sizden
aracınızın anahtarını isteyecekler. Bu yetmeyecek, yedek anahtarını isteyecek.
Eğer veremezseniz asla paranızı alamayacaksınız.
Gerekçe;
aracınızı yeterince korumadığınız, anahtarı üzerinde bırakarak hırsıza davetiye
çıkardığınız şeklinde cevap alacaksınız. Buradan şunu anlıyoruz. Toplumun hepsine
karşı değil ama bazı suça meyilli insanlara karşı malımızı korumamız ve
tedbirler almamız gerekiyor.
Birkaç kuruşluk arabamızı korumak için kasko
yaptırıyor alarm taktırıyoruz da, en kıymetli şeyimiz olan canımızı, bu
suçlulara karşı korumak için tedbir olsun diye bir ilahiyatçı, bedenin alarmı
ve kaskosu olan uygun giyimi tavsiye etti diye niye kıyameti koparıyoruz
anlamıyorum.
Aslında
anlıyorum ve zaman zaman bunu yazıyorum. Konuşan bir ilahiyatçı çünkü.
İlahiyatçı olunca hemen konu taciz, tecavüz, İslam ve kadına dönüşüyor.
Amerika’da ve Avrupa’da taciz ve tecavüz yok mu?
Bunlar bizim dinimizden midir? Bir istatistik yapın ve taciz ve tecavüz
suçlularını araştırın bakalım. Kaç tanesi adam gibi müslüman’dır. Bunun böyle
olduğunu bildiğiniz halde taciz ve tecavüzle yan yana İslamı zikretmeye yüzünüz
kızarmıyor mu?
İlahiyatçı
muhteremin sözlerine gelince: Elbette bu tür suçların kıyafetle ilgisi yoktur.
Dağda çobanlık yapan minicik çocukların, genç kızların tecavüze uğradığını
duymamış gibisiniz. Dağdaki çoban kız dekolte mi giyinmiştir sizce? Hemen
konuyu dekolte ölçüsüne taşımanın manası ne? Ayrıca kaç örnek vardır sokakta
dekoltesi nedeni ile takibe uğramış ve başına bir şey gelmiştir. Asıl taciz ve
tecavüz çok farklı şartlarda gerçekleşmektedir. Yani bu hasta ruhlu insanlar hangi
ortamda ise, suç ordadır.
İnsanlığın yüz karası olan bu tür suçlularla psikolojik,
sosyolojik yönden bilimsel değerlendirmeler dururken, bir ilahiyatçının
sözlerini bahane ederek işi din boyutuna taşıyarak İslam’a saldırma vesilesi
yapan bütün medya mensuplarını şiddetle kınıyorum.
Dekoltenize
kimsenin karıştığı yok. İstediğiniz gibi giyinebilirsiniz. Ama böyle sudan bahanelerle
toplumu dekolteye dönüştürmeye de gücünüz yetmeyecektir.
NOT: Taş atan
çocuk savunucuları. Polise her gün saldırıp, etrafı ateşe veren, polis
araçlarına Molotof atan ve polisimi ölümle burun buruna bırakan bu masum taş
atan çocuklar, polisime karşı orantısız güç kullanıyorlar. Bilginiz olsun. Pek
sesiniz çıkmıyor da.
19.02.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder