Arap
baharının mimarı, Arapların kendileri zannedenler yanıldıklarını aradan geçen
zamanda anlamadılarsa bundan sonra anlarlar. Otoriter rejimdeyken zincirli
prangalı köle olan Araplar, bahar ayağına etrafı çevrili alanda yaşayan köle
haline getirildi.
Biz
buna Arap baharı dedik. Aslında biz demedik dedirttiler. Bölgeye baharın falan
geldiği yoktu. Bu zihniyet devam ettiği sürece daha bir müddet geleceği yok.
Geçen
yıl yeni yazmaya başladığım bir ulusal gazete “ulusalcılar gibi düşünüyorsun bu
yazıyı koymayalım” deyince bırakmıştım yazmayı. İşte o yazı http://www.huryildiz.net/yazar.asp?yaziID=810 bu linkte duruyor. Ben burada duruyorum.
Tunus, Mısır, Libya v.s haritadaki
yerinde.
ABD
de başkan değişince politikaların değiştiğine inanmak kadar saf bir ifade arap baharı.
ABD deki baharın Ortadoğu ya uyarlaması idi bu bahar. Hani vampir Bush dan
sonra bahar gelmiş, Amerikalılar Obama’yı seçmişti ya. Hani bir de Obama nın
Müslüman olduğu söylentileri çıkmıştı ya.
Dünya
politikaları değişecekti. Bütün dünyada oluşan ABD nefreti ile mücadele edeceklerdi.
Göz göre göre kan emici olmak işlerine gelmiyordu. Ayrıca insanlar yutmuyordu artık.
Bölge ülkelerinde çok iyi anlaştıkları seçimle gelen, fakat hiçbir seçimde
nasılda değişmeyen otoriter rejimler sözde baharlarla devrilecek, halk kendisi
vampir görevi üstlenip yıllardır itiraz etmedikleri liderlerini boğazlayacaktı.
Öyle
oldu. Liderler bir bir devrildi, boğazlandı. ABD öldürdüğü zaman kan emici
olduğu bu manzarada itiraz edilecek bir şey yoktu. Hayırlı bir iş
gerçekleşmişti. Kiminde 30 yıl, kiminde 40 yıl paşa paşa oy verdikleri liderler
bir anda ABD dostu olmakla suçlandı, bağımsızlık hareketi aslanlar gibi başladı
meydanlarda.
Her
bahar hareketinin, her boğazlanan liderin ardından orada ABD uydusu kukla bir
yönetim kuruldu. İstenen buydu. Nasıl Obama Müslüman gibimsi idi, Ortadoğu
halkları da devrimi başarmış meydanlarda özgürleşmiş gibimsi idi.
Ancak
hesaba katılmayan bir şey vardı. İnsanlar uyanmaya başlamış kukla mukla, bahar
mahar, uydu muydu nedir biraz çakmaya başlamıştı. Özgür seçim yapılınca, tıpkı
Türkiye de olduğu gibi kafalarına uygun buldukları birine oy vermeye
başladılar.
Hâlbuki
plan vatandaşın istediğine oy vermesi değildi. Vatandaş ABD nin işaret ettiğine
oy vermeli idi. Bunu gören uydu sahibi “
hop ”unuz dedi. Bölgede Müslüman etkisi olmayacak, hatta adında Müslüman lafzı geçmeyecek.
Sen kimsin kafana göre oy veriyorsun.
Sisi
denilen bir alçak bu “hop” unuz deme görevini üstlendi. Ve dedi. Bir süre
benimle gideceksiniz, sonra seçim olacak ama kafanıza göre oy verirseniz yine
“hop” unuz derim dedi.
Sisi
nin yularını tutan uyducu hesaba katmamıştı. Hani sosyal medya aracılığı ile
insanlar toplanıp boğazlama işlemi yapmıştı. İşte şimdi de uyanan insanlar o
yolla toplanıp köleliğe son, uyducu işime karışma demeye başladı.
Elinde
silah olan güçlüdür. Katliamlar yapacak, kontrol sağlanmazsa daha büyüklerini yapacak.
Bu alçakların adının Müslüman adı olduğuna bakmayın, hepsi İslam düşmanı, hepsi
yabancı uşağı, vatan değil belki ama millet hainidirler. Çünkü vatan sadece
onlarındır.
Şimdi
Türkiye dâhil bütün bölge ülkelerinde insanlar sahte ABD baharına bu defa
kendileri “hop”unuz diyecek.. Kolay mı olacak? Olmayacak. Mısır da SİSİ, bizde gezi,
ağaç, ağaç değil mesele gel diyen alçak sanatçılar olacak. Şimdiye kadar baba
tarafından görevlendirilmiş iktidar yalakalığı yapan, asıl görevi içten vurma
olan gazeteciler renklerini belli edecek.
Rengi
her zaman belli olan, kendi ülkesinden başka bütün ülkelere hizmet eden, yabancı
gazetelere ilan veren alçaklar olacak. Değişimi asla hazmedemeyen, her şey
elimizdeydi bunlar nerden çıktı diyen büyük kuklacının küçük kuklaları olacak.
Ancak;
gerek sivil, gerek SİSİ tarzı bir eyleme kalkışacak olanlar çok iyi düşünmeli.
Artık eskisi gibi olmayacak. Sokağa çıkma yasağı gibi bir saçmalığı kimse dayatamayacak.
Radyodan “yönetime el koydum sizin iyiliğiniz için” diyemeyecek. Elimde silah
var güçlüyüm diyemeyecek. Belki katliamlar yapacak lakin asla hâkim olamayacak
kuklacılar.
Biz
bunu sivil yolla yaparız diyen geziciler de iyi bilmeli ki; insanlar Mısır da
silaha karşı seçtiği insanı korkmadan koruyorsa, size karşı pekâlâ koruyacaktır.
Siz çatışmadan korkmazsanız, onlar hiç korkmaz.
Çevreniz
bakın Irak, Suriye, Mısır v.s.Hâkim olma şansınız yok. Sadece kaos, yıkım,
ölümler olur. Sonuçta yine ülkenin gerçek sahibi kazanır. Yani bu ülke yerinde duracak,
yönetim gerçek sahiplerinde olacak.
Siz
de fabrikasını falan kaybetmiş müstafi kaçkın zenginler olacaksınız. Size
maşalık yapan sanatçı bozuntuları itibarsız, aylık geliri iyi olan alçaklar
olarak anılacaklar. Yıkmak yerine, hükümetin hatalarını el birliği ile dile
getirip dünyanın çalkantıda olduğu dönemi daha az hasarla atlatmayı denemek
daha sağlıklı bir yol olsa gerek.
Masadaki
bütün kartları kullanacağınızı biliyoruz. Demokrasinin sandık olduğunu,
seçileni beğenmeyince ondan kurtulmanın yolunun başka birini seçmek olduğunu
siz de öğreneceksiniz.
4.8.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder