2 Eylül 2014 Salı

NE FACİA BAĞLAR BİZİ NE DE……



Her defasında dedik ki etrafınıza bakın, oyunu görün. Irak’a bakın, Suriye’ye bakın, Mısır’a bakın. İnsanın olduğu yerde kazalar da mukadderdir. Bu cümleyi okuyunca başbakanın o talihsiz konuşmasına atıf yapıp hemen celallenmeyin. Bizim görevimiz bunu asgariye indirmektir.

Güvenlik konusu bu toplumda şöyle veya böyle yerleşecek ama biraz zaman alacak. Kanalizasyonun denize açıldığı yerde denize giren vatandaşa, sandalla gelen elinde mikrofon olan muhabir soruyor” burada denize girmek tehlikeli değil mi?” diye. Vatandaş “bize bir şey olmaz” diyor. Biz kaderci bir toplumuz.

Kader yok mu peki? Elbette var. Zamanı gelen insan ne bir saniye geri, ne bir saniye ileri gidebilir. Kadere iman ediyorsak bile, mikroplu suya girince insanın hasta olacağını biliyoruz.

İçine enjekte edilen plastik maddesini 0,1 mm de basan presin, yüzeyini kontrol için başını presin arasına sokarak bakan işçinin de makine arızası halinde 0,1 mm ye düşeceğini de biliyoruz.

Toplumun dini inançlarını değiştirmek için harcadığımız zamanı kültür düzeyini değiştirmeye harcasaydık, şimdi ileri düzeyde bir devlet olmuştuk.

Çok büyük bir facia yaşadık. Yaşadık ama sorumlunun kim olduğunu anlayamadık. Ya da, birileri bize hedef gösterdi her zaman olduğu gibi, hepimiz ona ateş ettik. Hâlbuki orada bir kaya parçası vardı. Asıl hedef bize mevzide ateş edendi. Bize kayanın ateş ettiğini söylediler, biz de inandık.

Kimse 300 e yakın CAN’ın neden gittiğini görmedi yahut göstermediler. Hepimiz adam tekmeleyen müsteşarı konuştuk. Hâlbuki patlamaya o sebep olmamıştı. İcraatı yanlıştı ama işçilerden sorumlu değildi. Bize sorumlu olan lazımdı lakin kayaya ateş et dediler.

Dördüncü güne kadar işveren konumundaki hiç kimseyi göremedik. Kayaya ateş ettirenler böyle istiyordu çünkü. Hal bu yerdeyken, anlı şanlı bir ahmak gazeteci “başbakan Cuma namazına gitti vicdanını rahatlatmak için” diye yazdı. Tabi sendika başkanları da polise taş ve Molotof bombası atarak mı vicdanını rahatlatıyor diye sormadık.

Bu ahmak gazeteci ve taifesi “3 ay daha bir şey olmasaydı KAÇIŞ ODASI yapacaktık” diyen holding sahibine,5 yılda 20 tane 3 ay vardır, bu 3 aylardan birini neden kullanmadınız demeyi akıl edemedi.

Bu ahmak gazeteciler; Bu olayın baş sorumlusu slogancı sendikalardır, sendika başkanlığı adı altında lüks otomobillere binen, binlerce lira maaş alan sendika ağalarıdır diyemediler.

Bu sendika ağaları, işçilerin alın terinden zorunlu olarak kestikleri para ile saltanat sürerken, Soma’da 1000-1200 TL alarak yerin metrelerce altında çalışan işçileri görmezden geldiler.

Ama İzmir’e, Soma’yı protesto için gitmeyi ihmal etmediler. Çünkü görevleri eylem yapmak, polis taşlamak . Bir yemek ücreti olarak verdikleri parayı, işçinin bir ayda kazandığını nerden bilsinler.

Medya da; utanmadan 130-140 dolar olan maliyeti biz rödovans payı dâhil 23.80 dolara düşürdük diyen adama, “gel bakalım, sen işçimi bu kadar sömüremezsin, onun maaşını da iki katına çıkar,3 kazanacağına 2 kazan” demeyen sendikayı görmezden geldi.

Sendika ağası iş güvenliği ekibi kurup, maden ocağında alınan tedbirler yeterli mi diye inceleme yaptırmadı. Hükümet devirmek için yakıp yıkmak yerine başbakanlık önünde “madende yeterli güvenlik, yok ben işçimi bu madene sokmam” diye eylem yapmadı.

Sendika ağalığı daha cazipti, nasılsa işçi maaşından veriyor, kendileri lüks içinde yaşıyor, sülük gibi işçinin alın terini emiyorlardı. Her ülkede sendikalar işçiden yana olurken, bizde sendikalar kapitalist sistemin uşağı olarak hükümet devirmek, devlete saldırmak, halkın iradesine posta koymak görevi üstlendi.

Hükümetin denetim sorumluğu vardır elbet. Sendikalar hükümetleri yönlendirmek, eksiklerini gidermek, görmediklerini göstermek için vardır hâlbuki. Kapitalizmin yalakası medya ne işvereni, ne de sendikayı ağzına bile almadı. Onların görevi milletin dinine saldırmak, farz olan namazı vicdan rahatlatması olarak görmekti. Alnı secde görmemiş adam namazdan ne anlayacaktı.

Önümüzdeki 1 Mayısta işçiler eylem yapmalı. Sendikaya karşı, AKP ye oy verdikleri için kendilerine ölümü reva gören zihniyete karşı,”içeride bir şey yapamıyoruz, birileri bu ülkeyi işgal etsin ülke falan kalmasın” diyen alçak zihniyete karşı.

17.5.2014





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder