Her defasında dedik ki etrafınıza bakın, oyunu görün. Irak’a bakın,
Suriye’ye bakın, Mısır’a bakın. İnsanın olduğu yerde kazalar da mukadderdir. Bu
cümleyi okuyunca başbakanın o talihsiz konuşmasına atıf yapıp hemen celallenmeyin.
Bizim görevimiz bunu asgariye indirmektir.
Güvenlik konusu bu toplumda şöyle veya böyle yerleşecek ama biraz zaman
alacak. Kanalizasyonun denize açıldığı yerde denize giren vatandaşa, sandalla
gelen elinde mikrofon olan muhabir soruyor” burada denize girmek tehlikeli
değil mi?” diye. Vatandaş “bize bir şey olmaz” diyor. Biz kaderci bir toplumuz.
Kader yok mu peki? Elbette var. Zamanı gelen insan ne bir saniye geri,
ne bir saniye ileri gidebilir. Kadere iman ediyorsak bile, mikroplu suya girince
insanın hasta olacağını biliyoruz.
İçine enjekte edilen plastik maddesini 0,1 mm de basan presin, yüzeyini
kontrol için başını presin arasına sokarak bakan işçinin de makine arızası
halinde 0,1 mm ye düşeceğini de biliyoruz.
Toplumun dini inançlarını değiştirmek için harcadığımız zamanı kültür
düzeyini değiştirmeye harcasaydık, şimdi ileri düzeyde bir devlet olmuştuk.
Çok büyük bir facia yaşadık. Yaşadık ama sorumlunun kim olduğunu
anlayamadık. Ya da, birileri bize hedef gösterdi her zaman olduğu gibi, hepimiz
ona ateş ettik. Hâlbuki orada bir kaya parçası vardı. Asıl hedef bize mevzide
ateş edendi. Bize kayanın ateş ettiğini söylediler, biz de inandık.
Kimse 300 e yakın CAN’ın neden gittiğini görmedi yahut göstermediler.
Hepimiz adam tekmeleyen müsteşarı konuştuk. Hâlbuki patlamaya o sebep olmamıştı.
İcraatı yanlıştı ama işçilerden sorumlu değildi. Bize sorumlu olan lazımdı
lakin kayaya ateş et dediler.
Dördüncü güne kadar işveren konumundaki hiç kimseyi göremedik. Kayaya
ateş ettirenler böyle istiyordu çünkü. Hal bu yerdeyken, anlı şanlı bir ahmak
gazeteci “başbakan Cuma namazına gitti vicdanını rahatlatmak için” diye yazdı.
Tabi sendika başkanları da polise taş ve Molotof bombası atarak mı vicdanını
rahatlatıyor diye sormadık.
Bu ahmak gazeteci ve taifesi “3 ay daha bir şey olmasaydı KAÇIŞ ODASI
yapacaktık” diyen holding sahibine,5 yılda 20 tane 3 ay vardır, bu 3 aylardan
birini neden kullanmadınız demeyi akıl edemedi.
Bu ahmak gazeteciler; Bu olayın baş sorumlusu slogancı sendikalardır,
sendika başkanlığı adı altında lüks otomobillere binen, binlerce lira maaş alan
sendika ağalarıdır diyemediler.
Bu sendika ağaları, işçilerin alın terinden zorunlu olarak kestikleri
para ile saltanat sürerken, Soma’da 1000-1200 TL alarak yerin metrelerce
altında çalışan işçileri görmezden geldiler.
Ama İzmir’e, Soma’yı protesto için gitmeyi ihmal etmediler. Çünkü
görevleri eylem yapmak, polis taşlamak . Bir yemek ücreti olarak verdikleri
parayı, işçinin bir ayda kazandığını nerden bilsinler.
Medya da; utanmadan 130-140 dolar olan maliyeti biz rödovans payı dâhil
23.80 dolara düşürdük diyen adama, “gel bakalım, sen işçimi bu kadar
sömüremezsin, onun maaşını da iki katına çıkar,3 kazanacağına 2 kazan” demeyen
sendikayı görmezden geldi.
Sendika ağası iş güvenliği ekibi kurup, maden ocağında alınan tedbirler
yeterli mi diye inceleme yaptırmadı. Hükümet devirmek için yakıp yıkmak yerine
başbakanlık önünde “madende yeterli güvenlik, yok ben işçimi bu madene sokmam”
diye eylem yapmadı.
Sendika ağalığı daha cazipti, nasılsa işçi maaşından veriyor, kendileri
lüks içinde yaşıyor, sülük gibi işçinin alın terini emiyorlardı. Her ülkede
sendikalar işçiden yana olurken, bizde sendikalar kapitalist sistemin uşağı
olarak hükümet devirmek, devlete saldırmak, halkın iradesine posta koymak
görevi üstlendi.
Hükümetin denetim sorumluğu vardır elbet. Sendikalar hükümetleri
yönlendirmek, eksiklerini gidermek, görmediklerini göstermek için vardır
hâlbuki. Kapitalizmin yalakası medya ne işvereni, ne de sendikayı ağzına bile
almadı. Onların görevi milletin dinine saldırmak, farz olan namazı vicdan
rahatlatması olarak görmekti. Alnı secde görmemiş adam namazdan ne anlayacaktı.
Önümüzdeki 1 Mayısta işçiler eylem yapmalı. Sendikaya karşı, AKP ye oy
verdikleri için kendilerine ölümü reva gören zihniyete karşı,”içeride bir şey
yapamıyoruz, birileri bu ülkeyi işgal etsin ülke falan kalmasın” diyen alçak
zihniyete karşı.
17.5.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder