KIRMIZI HALI

İlk defa başörtülü bir hanım kırmızı halıda yürümüş. Ne büyük olay değil mi? Basınımızın meşgul olduğu konuya bakın. Hani korkuyorlardı ya, eksen meksen diye.

Sayın Hayrünnisa Gül kırmızı halıda yürüyünce doğrusu epeyi endişelendim bende. Neler olacak diye. Sabah uyanacağım eksenimiz kaymış, yamuk duran bir Türkiye ile karşılaşırım sanıyordum. Bu gün baktım ne İran olmuşuz, ne de Malezya. Alman cumhurbaşkanı Wulff’un ülkesinde yaşayan Müslümanların da cumhurbaşkanıyım dediğinde, Almanya’nın Türkiye ye dönüşmediği gibi.

Alışacaklar bazı şeylere. Biz alışmıştık her açılışta bir yüksek yargı mensubunun kürsüye çıkıp irtica konuşmaları yapmasına. Laiklik sopasını yüzümüze sallamasına. Kibar, hukuki terimlerle millete küfretmesine.

Her görev devir tesliminde laik olmayan laikliğimizden, sosyal olmayan sosyalliğimizden, demokrasisiz demokrasimizden, yetmiş milyonun en az altmış beş milyonunu potansiyel tehlike ve devlet düşmanı ilan edilen nutuklardan gına gelmişti. Ne konuşulduğunu dinlemez ve okumazdım. Bilirdim geçen yıl söylenenlerin aynısıdır diye.

”Değişime karşı çıkan, çağın nabzını tutamayan statükonun  kibirli mensupları artık halkı ikna edememektedir.”diyen bir yüksek yargı mensubunun konuşmasına alışacaklar.

Bu ülke insanının Atatürk’le değil, bu yobaz Kemalistlerle sorunu olduğunu anlayacaklar. Mahalle baskısı diye diye, Free Zone İstanbul’u basıp mahalle baskısı yaratanın kendileri olduğunu görecekler. Ama bir süre görmemezlikten gelecekler. Tıpkı Amasya Üniversitesinin Rektörü gibi.

Bu ülke insanının tepesinde değil içinde, birlikte yaşamaya. Uzaydan insan getirilmeyeceğine göre, bu insanlarla nasıl büyük bir dünya devleti olunur diye düşünmeye alışacaklar.

Bir parkta cinsel organları meydanda bir heykel kaldırıldığında kıyameti koparanlar, bir sanat sergisini basan yobazlara tepki göstermeye de alışacaklar.

Sizi bilmem ama ben umutluyum. Bu demokrasi düşmanı demokratların, bu laiklik düşmanı laiklerin, onursal dinozorların bir gün değişen dünyanın şartlarında uyan gerçek birer medeni insan olacaklarına gönülden inanıyorum.

20.10.2010