Yanlış.
Hem PKK ya eleştiride bulunmak hem de TSK nın operasyonlarına eleştiride
bulunmak büyük bir yanlış. Bir kanalda program yaptığında izlerken Sayın Sırrı
Süreyya’yı daha aklı başında bir insan olarak görüyordum. Ama öyle değilmiş.
Sanki Kandil’de otobüs durağında bekleyen insanlara devlet operasyon yapıyormuş
gibi konuşmuş. Sırrı Süreyya’yı da Ertuğrul Kürkçü’yü de kınıyorum.
Hep
söyledik. Terör örgütü silah bırakmadıkça devlet operasyon yapacaktır. Çünkü
silahlı olmaya bir tek devletin hakkı vardır. Başka silahlı grup olmaz.
Askerime, polisime ve vatandaşıma silah doğrultan her şahıs ve örgüt ölümü hak
ediyor demektir. Devletin görevi bunları temizlemektir. Aksi halde düzeni
sağlayamaz. Hala şehit haberi geliyorsa operasyonlar devam edecektir.
Orman
yakmakla, ötede beride birkaç bomba veya mayın patlatmakla bu milleti
yıldıramayacaklardır. Bırakın operasyonları eleştirmeyi bu millet neden devlet
sessiz kalıyor diye isyan etmekteydi. Terör hak ettiği karşılığı bulmak
zorundadır. Aksi halde insanların adalet duygusu sarsılır.
Demek
ki milletvekili olunca insan, oy aldığı insanların dilinde konuşuyor. Yahut
öyle konuşmak zorunda hissediyor kendisini. Aldığı oyun karşılığını vermek için.
Devletin operasyonlarına değil de teröre karşı olsaydı belki mensubu olduğu
devletin meclisine girmenin hakkını vermiş olurdu. Demek zihni bir yerlere
bağlı olan insan sağlıklı düşünemiyor. Bağlı diyoruz ya, sağlıklı düşünmeyi
beklemek hata olur zaten.
**
Işık
paşanın itirafları veya bilmem ne ad altında olursa olsun basında çıkan
konuşmalar bazı yazarları hemen TSK nın başarısızlıklarına götürdü nedense.
Başarısızlık bence büyük haksızlık. Terör belası çıktığından bu yana güvenlik
güçlerimiz 40 bin terörist öldürmüştür. Önce bu başarının hakkını teslim edelim.
Bu yazarlarımız kendisi bu kadar teröristi öldürmediğine göre, bu görevi
yapanlara da haksızlık etmemeli bence.
Daha
iyisi olmaz mıydı? Olurdu tabi. Benim daha önceleri hep değindiğim konu bu zaten.
Hata olabilir. Belki ihmalde olabilir. Ama bunlar bir defa olur ve yanlıştan dönülür.
Yine burada bütünüyle TSK yı suçlamak hatadır. Bazı yanlış yapanlar bütünü
temsil etmez. Bazı palanlar hatalıdır. Hala anlamadığım operasyonlar vardır.
Neden bu kadar kayıp olmasına rağmen aynı şey tekrarlanır anlamak mümkün değil.
Yolda askerlerin mayın araması, keşif yapması, bir dağın başında korunmasız bir
şekilde karakol bulundurulması nasıl bir askeri plandır? Havan, roket, bomba
kullanılan saldırılarda daha sağlam duvarlı karakol olmasının ne anlamı var bilmiyorum.
Ok ve yayla savaşın olduğu, duvarla korumanın yapıldığı zamanlar asırlar önce
bitti.
Şimdi
teknoloji var. Ona uygun silahlar var ve ordumuzun bu tür donanımı son derece iyidir.
Önemli olan bunları hayata geçirmektir. Siz hala devletin varlığını ispatlamak
için yolda bir tim yürütüyorsanız teknoloji ne işe yarar. Şehit vermek kaçınılmazdır.
Teröristin yeri tespit edilir ve nokta operasyonu yapılır. İnisiyatif sizdedir.
Ama yolda askeri sağa sola baktırarak yürütmeye devam ederseniz inisiyatifi
teröriste verirsiniz. Bunu böyle uygulamayanlar sanıyorum bizim bildiğimiz
okuldan mezun değiller.
Özel
birlikler oluşturulmalı, bunlar aynen teröristin şartlarında tespit edilen hedefe
gitmeli ve hava desteği ile birlikte hedefi yok etmelidir. Ancak terör
örgütünün ateş kes, eylemsizlik kararları bizi yanıltmamalı. Terör örgütü ile
ateş kes falan olmaz. Silahlarını bırakıp insanca bir hayata dönmedikleri süre
içinde mücadele devam etmelidir. Demokratikleşme adına atılan her adım, örgüt
tarafından şantaj vasıtası olarak kullanılmaktadır. Buna fırsat verilmemeli.
Devlet şefkatlidir vatandaşına karşı. Demokratik hakları ne ise verir. Ama bunu
kendisi istediği için verir. Birilerinin şantajından korktuğu için değil.
Terörle
mücadele planları gözden geçirilmeli. İrticadan başka bir şeye karşı planları
yok demiştim. Eğer doğru ise medyadaki konuşmalar, bunlar beni doğrulayan konuşmalardır.
Yıllarca asıl tehlikeye karşı tedbir alınmamış, olmayan tehlikelerle uğraşılmıştır.
Gerçek tehlike budur işte. Ama terör için doğru bir plan yapılmamış bile.
Ben
yazdıklarımla yanıldığımı görmek isterdim. Bu daha sevindirici olurdu. Ancak
Işık paşanın açıklamaları beni doğrular nitelikte olunca doğrusu üzüldüm.
**
Teröristle
çarpışmada yanlışlıkla arkadaşları tarafından vurulan bir asker şehittir. Bunun
tartışması bile yapılmakta, oğlum şehit kabul edilsin denmektedir. Birilerinin
o askeri şehit kabul etmesinin bir anlamı yoktur. Gerçek manada şahit olan bir
insanın böyle kabullere ihtiyacı olmaz.Çarpışmada ölen her asker
şehittir.Sanıyorum din adamlarının bu konuda açıklama yapması,şehit babasını aydınlatması
gerekir.
26.8.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder