Siyasi Partiler Kanununun 81. maddesine
göre siyasi partiler; "Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında,
kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde,
propagandalarında Türkçeden başka dil kullanamazlar; Türkçeden başka dillerde
yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve
beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları
tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar.'Aynı Kanunun 3. maddesine göre
"Siyasi partiler Anayasa ve kanunlara uygun olarak faaliyet göstermek
üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.
Siyasi partiler kanununun iki
maddesi yukarıda görüldüğü gibi. Bilmiyorum okuyunca herkes başka bir şey mi
anladı? Yoruma açık bir tarafı, anlaşılmayan bir tarafı var mı?
Türkçeden başka dil kullanamazlar ne demek?
“Kimseye
'Kürtçe konuştu' diye bir yaptırım yapmam söz konusu değil.”
Bu cümlede Meclis başkanımız Sayın Toptan’a ait. Bu
durumda ya ben Türkçe bilmiyor, okuduğumu anlamıyorum, ya da Türkçe bilmeyen
başka insanlar kendi dillerinde konuşuyorlar.
Sayın Ahmet Türk Meclis dışında, parti binasında,
hemşehrileri ile istediği dili konuşsun. Bu konuda aslında bir sıkıntı yok.
Yıllardır bu ülkede Kürtçe konuşulur. Yasak falanda yoktu.
Ama bu ülkenin resmi dili Türkçedir. Resmi
kurumlarda Türkçeden başka dil kullanılamaz. Yani İstanbul’da bir resmi kuruma
giden vatandaş, bir işini yaptırmak için, eğer oradaki memur Kürt olduğunu
söyleyen biri ise, Kürtçe bilmek zorunda mıdır? Hadi oradan.
Önce bu topraklarda sizi azınlık gören yok, hor
gören yok, diline engel olan yok. Engelleseydik hala Kürtçe konuşuyor olabilir
miydiniz?
Adı Türkiye Büyük Millet Meclisi olan bir çatının
altında Kürtçe konuşmak ne demek. Bütün bir devlete, bütün bir millete hakaret
etmeye kimsenin hakkı yok.
Bu ülkede beğeniriz veya beğenmeyiz, bir anayasa var.
Bu anayasa yürürlükte olduğu sürece buna uymak mecburiyeti vardır. Çok mükemmel
bir anayasamız var demiyorum. Elbette değişmesi, düzenlenmesi gerekiyor ancak;
değişse bile bu devletin resmi dili Türkçedir diye o anayasada da yazacaktır.
Çünkü anayasanın değişmeyecek hükümlerindendir bu madde.
Ben illa Kürtçe konuşmak istiyorum diyenler için, bu
topraklara özgürlük getireceğiz diyen bölücü örgütü destekleyenler için, başka
çözümler var elbette.
Dünyada aynı adı taşıyan birden fazla ülke bilen varmı?
Almanya birdir, Fransa birdir, İsrail birdir.
Burası Kürdistan olacak diyenler için adres bellidir.
Kuzey Irak’ta böyle bir yapılanma biliyorum ben. Değerli müteffikimiz, en büyük
stratejik dostumuz Amerika bunu sağladı. Haritalarında zaten biz ne isim
koyarsak koyalım, kürdüstan diye belirttikleri bir yer var. İşte adres orası.
Kürdistan’da yaşamak isteyen gider orada yaşar. Burada yaşayanlarda, geçerli
olan anayasamıza uymak zorundadır.
Kimseye Kürtçe konuştu diye yaptırım yapmam söz
konusu değil demek, ne demek anlamadım. Sayın Meclis başkanımızda Türkçe konuşuyor,
bende. Ama bir birimizi anlamıyoruz. Sokakta iki insanın sohbetinden
bahsetmiyoruz ki. Meclis çatısı altında yapılan, anayasaya aykırı bir
konuşmadan bahsediyoruz. Siz bir yaptırım yapmayacaksınız da, kim yapacak peki?
Birisi çıkacak benim Meclisimde anayasayı hiçe sayacak,
milletin gözünün içine bak baka bu devlete, bu millete meydan okuyacak, siz bir
şey yapmayacaksınız.
Biz bu toprakları yabancı işgalinden birlikte kurtardık.
Bu vatan hepimizin diye defalarca söyledik. Bu topraklarda doğan ve ben buranın
vatandaşıyım diyen herkes kardeşimizdir dedik. Kardeşimiz olmaya layık
davranışlarda beklemek hakkımızdır.
Ben başka devlet kuracağım, dilimizi kabul ettiniz
bu toprakların adını da tanıyacaksınız diyenler için, o dedikleri adı taşıyan
başka bir devlet var şimdi. İsteyen gider orada yaşar. Tabi bu arada soyadını
da değişir sanıyorum Sayın Türk. Çünkü bu soy adla orada yabancı muamelesi
görebilirler.
Bu tehlikeli oyunları görmeyenler, belki
göz yumanlar varsa eğer, tarih önünde hesap vereceklerdir. Uyanalım artık.
25.02.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder