Senelerdir
tekrarlanır. Bu anayasa bize uygun değil. Nesi uygun değil? Çünkü devleti öne alan,
bireyi arka plana iten bir anayasadır. Bu bir darbe anayasasıdır. Dünya
devletleri nasıl bir anayasa ile idare ediliyorsa bizde öyle yapalım denildi.
Denildi de ne oldu?
CHP
her yapılan değişikliği anayasa mahkemesine götürdü. Yeni anayasa
denildi,”gelir çay içer giderler” dediler. Siyasilerin ve bütün insanların
hareket alanını daraltan bir yargı sultasından kurtulmak için bazı maddelerin
değişikliğine gidildi, referandum yapıldı. CHP ret cephesinde yer aldı. MHP ret
cephesinde yer aldı. BDP ret cephesinde yer aldı, boykot etti. Ne demektir bu?
Biz bu anayasadan memnunuz. Memnunsanız buyurun. Üç partinin de yaşadığı
sorunların sebebi bu anayasa. Şimdi akıllarına geldi bu anayasanın anormalliği.
Meclise
başörtülü bir hanım girdi diye “atın bu kadını dışarı” diyen bunlar değil miydi?
Nazlı Ilıcak’ın milletvekilliği düşürülürken suskun olan CHP, MHP yine bunlar
değil miydi? BDP den hiç bahsetmiyorum. Sözüm ona Türkiye partisi olması
gereken partilere söylüyorum. O zaman işlerine geldiği için itiraz etmediler.
Keser döndü sap döndü bu güne geldik hesap döndü. Ne oldu peki? Dönen sap bir
yerlerine değdi ve canları acıdı.
Efendim
anayasanın bilmem kaçıncı maddesi. Yok, bilmem hangi kanunun kaçıncı maddesi.
Bu maddeler başkalarını yargılarken, partiler kapatılırken, şiir okudu diye
vatandaş ceza alıp hapis yatarken aklınız nerdeydi? O zaman keserin sapının
yönü başka taraftaydı değil mi?
Hukuk
hepimiz içindir. Sana dokununca kötü hukuk, başkasına dokununca yerinde kalsın
iyi hukuk diyemezsiniz. Evrensel normlara uygun bir hukuk sitemi gerekiyor.
İşte fırsat. Gidin meclise değiştirin, bütün ülke insanını kucaklayacak bir
anayasa yapın.
Sayın
Süheyl Batum diyor ki;”bu bir oyun.”Doğrudur bu bir oyun. YSK mart ayında
verilen mahkûmiyet kararını seçim öncesi görmüyor, seçimden sonra görüyor ve
milletvekili olamaz diyor. Biz bu oyunları daha önce de gördük.”Atın bu kadını
dışarı” derken hiçbir yerde yazmayan kurallar uygulandı.367 kararları verildi.
Okul kitaplarında yazan şiir okundu diye ceza verildi. Sayın Batum o zaman
hukukçu değil miydi? Seçimden sonra mı hukukçu oldu? Olmadı tabi. Eskiden de
hukukçu idi. Ama o zaman keserin sapı başka yöne bakıyordu.
Boşuna
dememişler keser döner sap döner gün olur hesap döner.
24.6.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder