Herkesin dilinde bu korku imparatorluğu.
Ama işlerine geldiği gibi alıyor, istedikleri gibi değerlendiriyorlar. Nedir bu
korku imparatorluğu? Kim yaratıyor bu imparatorluk denen mereti?
Susurlukta, milleti temsil
eden meclis bir komisyon kuruyor ve inceleme yapıyor. Bazı ilişkili oldukları
düşünülen veya bilgisi olduğu düşünülen zatlar komisyona gelip ifade veriyor.
Ama bazı isimler komisyona
gelmeye tenezzül bile etmiyor. Soruyorlar çağırdınız gelmediler mi diye. Hayır
diyor Sayın Fikri Sağlar çağıramadık.
Bırakın ifade almaya
çağıramıyorlar bile. Sonrada, zamanın başbakanı Sayın Çiller tarafından bu işi
fazla kurcalamayın, kapatın talimatı geliyor. Ve” bizde orada kestik ve
raporumuzu hazırladık” diyor Sayın sağlar.
Meclisin yüceliği üzerine
konuşurken mangalda kül bırakmayanlar, meclis bu kadar aciz duruma düşürüldüğü
anda bile korku imparatorluğundan bahsetmiyorlar ama.
Bu insanların üzerinde bu
kadar korku yaratıldığında nerdeydi bu korku imparatorluğu sevdalıları?
Başlangıçta hepimizin şüphe
ile baktığı, gelişmeleri bekleyelim dediği bu davada, karşı olanlar bile artık,
galiba bir şeyler var derken, muhalefetimizin hala demokrasi yanında yer
almayışını zaten anlamak mümkün değil.
Krokiler, bombalar,
roketatarlar, mermiler, silahlar hiçbir şey ifade etmiyor onlara. Hele hukuk
adamlarına son derece manasız geliyor. Ne var sanki bundan daha normal ne
olabilir ki, asıl önemli olan şimdiye kadar hiç akıllarına gelmeyen hukuk
ihlalleri şimdi akıllarına geliyor nedense.
Söylediklerinin araştırılması
gereken, doğrularda olan yanlışlarda olan şu Kanada’daki haham mı, gazeteci mi
ne olduğu belli olmayan vatandaşın söylediklerine külliyen düzmece diyen
insanlar.
Hadi her sabah Başbakan
erkenden çıkıp kapı önlerine bombalar filan bırakıyor, polisler gelip bulsunlar
diye evlere kroki bırakıyor onu anladık. Peki, bu vatandaşın video kayıtları
2001 yılında kayıt altına alınmış. O zaman Sayın Erdoğan başbakan değildi ki.
Olsun gelecekte partisinin
kapatma davasına muhatap olacağını ve intikam operasyonu başlatacağını demek biliyordu.
Kâhin ya.
Ne olmuş yani bu kadar bomba
ile silah ile ne yapılır ki. Ne önemi var bunların. Bencede yok. Bırakalım
herkesin evinde biraz patlayıcı falan bulusun. Hobi olarak.
Şimdide hedef saptırmak ve
kafa karıştırmak için kapı önlerine bombalar, silahlar bırakılmaya başlandı.
Yani vatandaş hobi olarak evde bomba bulundurmaktan vaz geçiyor demek ki.
Demokrasiyi işletememek,
ifade almak için yetki bile kullanamamak, birilerinin kulak çeker gibi bu işi
kapatın talimatına uymak, artık ortalığa saçılan bombaları bir şeyler için
bulundurmak, korku imparatorluğu değil de, bunları açığa çıkarmak için hukuku
işletmek demek korku imparatorluğu oluyor öylemi!!!
Sayın Baykal hukuka,
demokrasiye sahip çıkmak yerine, bunu çıkarmaya çalışanları intikam davası
yürütmekle suçlarken, hangi yolla iktidara gelmeyi düşünür bilmiyorum.
17.01.2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder