7 Aralık 2014 Pazar

TEMİZ SİYASET



Geçen akşam ki Büyük Birlik Partisinin yemeğinde ve daha sonra Turkuaz Hareketin yemeğinde üstünde durulan konular hep aynı idi. Temiz siyaset, bilgili toplum. Toplum bilgilendirilmediği sürece ne demokrasi, ne hukuk, nede ekonomi rayına girmeyecektir. Hizmet için, milleti için var olan siyasetçileri bulamadığımız sürece de bizde siyaset hep kirlilik olarak kalacaktır.

Geriye dönüp baktığımızda hakkında kapatma davası açılan partileri, kapatma davası açan kurumlar yaşatmışlardır. Çünkü onların üzerinden oy aldığı konuları çözmemek, onların oy almalarına sebep olarak yeter. Geçtiğiz günlerde bunu hep birlikte yaşadık. Ak partiye kapatma davası açıldı, yapılan anketlerde Ak parti oyunu arttırmış görünüyordu. Sebep çok basit, Türk Milleti hep mazlumdan yana olmuştur da ondan. İnsanın fıtratında bu vardır. Mazlumdan, ezilenden yana olmak, ama bizde bu biraz daha fazladır. Hep üzerinde durduğumuz konu, dini siyasete alet etmek, Atatürk’ü siyasete alet etmek. Bir grup dini istismar ediyorsa diğer grupta Atatürk’ü istismar ediyor. Altında ne yatıyor, tabiî ki rant. Millet için ne fark ediyor. Hiç bir şey, biri Atatürk adına yerken öbürü din adına yiyor. Her dönemden sonra bir kısım siyasiler yüce divanlık olmuyor mu? Beraat ediyorlar çoğunlukla ama biz biliyoruz ki, bir şeyler var ama yine çıkmadı ortaya.

Bir kanalda yapılan bir araştırmadan bahsediliyordu. Ramazanda tam oruç tutanlar ancak nüfusun yüzde 20 si imiş. Bu ne demek, yüzde 47 oy alan bir partinin tarafları bile tam oruç tutmuyor. Elbette ki oruç tutmak ihtiyarı bir şey isteyen tutar isteyen tutmaz. Konumuz başka, irtica korkusu yaşayanların bu korkularının yersiz olduğunu gösterir bu. Zira oy verenler bile dindar değilse irtica ne ile gelecek. Öyleyse korku ne? Korku insanların başını bağlaması falan değil, rantın el değişmesi kabul görmüyor. Sayın Baykal basiretli bir lider olsa ve bu konuyu çözelim, başörtüsü serbest olsun dese, Ak partinin oyu beklide yüzde 20 lerde olacak. İnsanlar ekonomik açılımlara bakacak, kendi sorunları ile kim ilgileniyor bakacak, ithalata bakacak, ihracata bakacak, cebine giren paraya bakacak. Oyunu öyle kullanacak, hizmet için yarış başlayacak. Ama maalesef Sayın Baykal’ın böyle bir derdi yok. Çünkü o çözümsüzlükten nemalanıyor. İrtica ortadan kalkarsa hangi proje ile oy isteyecek?

 Bakın küresel dalgalanma yaşanıyor, susuzluk kapımızda. CHP li bir yetkili bizim susuzluğa çözüm önerimiz bu, kapıdaki ekonomik krize projemiz bu diye hiç açıklama yaptılar mı? Hayır, yok ki projeleri ne sunsunlar. Onların projesi laiklik, irtica. Bu sebepler olmazsa barajı bile aşamayacağını biliyor Sayın Baykal. Önce insanı, insan yerine koysunlar, insanın değerlerine saygı göstersinler ki, insanlarda kendilerine oy versin. Sizin yok saydığınız insanların oyuna ihtiyacınız var, o oylar sizi iktidar yapacaktır, tabi eğer iktidar olmak istiyorsanız.

Katıldığım yemeklerde gördüğüm manzara şu. Hiç bir tesiste namaz kılacak yer yok. Oruç tutan insanların bir kısmı tabiî ki namaz da kılıyordur. Bu tesislere o gün ve her zaman namaz kılabilecek insanlarında gelebileceği düşünülmemiş. Düşünülse, işte o zaman ben iktidara gelince dini özgürlükler artacak kozu elden alınmaz mı? Doğrusu namaz kılanlar için küçük bir bölümde yere masa örtüleri serilerek yapılan namaz kılma yerlerini görünce, utanmadım desem yalan olur. Zira o sırada yan taraftaki salonda yemek yiyen insanlar belki içki bile içiyordu. Onların özgür olduğu ve ramazanda bile içki içme hakkı olduğunu kimse inkâr edemez. Peki, iki parça halı sermek nedir ki? Tabi mesele halı değil, mesele zihniyet.

 Şimdi düşünün bakalım Ak parti neden yüzde 47 oy aldı.

20.09.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder