6 Aralık 2014 Cumartesi

SEÇİMİN ANLATTIKLARI



İktidar partisi milletvekili sayısını düşürmüş olmasına rağmen bir rekora imza atmıştır. Üçüncü dönem birinci parti olarak çıkıyor, hem de oylarını her dönem arttırarak. Yüzde elli oy aslında bir rekor üçüncü dönem için. Bir CHP linin dediği gibi” gelişmiş demokrasilerde örneği var mı?”diye kötü demokrasi, gelişmemişlik, oy vermeyi bilmeyen düşüncesiz halk bağlamında küçümsenecek bir olgu değil. Bu düşünce bir siyasinin gelişmemişlik göstergesidir.

Partilerin bir kısmı bölge partisi olmuştur.         Buna CHP de dâhildir. Sahiller diye övündükleri kıyı şeridini bile kaptırmışlardır. Şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekir. Zaman darlığı yaşandı, Sayın Kılıçdaroğlu genel başkan oldu, akabinde seçim geldi hazırlıklar tamamlanmadı gibi bir bahanenin mantığı olmaz. Hazır kurulu bir sistemin başına geçen insan bunların arkasına sığınmamalı. AKP sıfırdan kurulup, bir yıl sonra tek başına iktidar olmadı mı?

Yeni CHP söylemleri ile seçim kazanılmadığı anlaşılmıştır sanırım. Vatandaş neyiniz yeni diye baktı. Yeni bir şey göremedi. Sadece laiklik istismarının bırakılmasını değişim olarak görmedi. Aylık 600 TL geliri inandırıcı bulmadı. Bir seçim döneminde dağıtılan kömür, makarna meselesi de değil bu. Öyle olsaydı, her ay 600 TL daha cazip olmaz mı? İnsanlar yatırımlara baktı, belki uçuk bile gelse vaatlere baktı. Çünkü önceki yatırımları görmüştü. Hani diyorlar ya” yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” diye. Bunu inandırıcı buldu. Rejimin değişmeyeceği inancını korudu. Bazı yazarlar gibi hala bunlar rejimi değişecek demedi.

Referandumda AKP ye oy veren potansiyel korunmuş görünüyor. Azalma ile birlikte, bu kesim ümidini koruyor, iktidardan ümitli. Sırf Kürt oylarını almak için önce özerklik dedikten sonra caymayı, genel af dedikten sonra, çark etmeyi tutarsızlık olarak görmüştür vatandaş.

Hep söyledim, halk ne düşünüyor bileceksiniz. Halk gibi düşüneceksiniz. Onları değiştirip dönüştürmek yerine olduğu gibi kabul edip, isteklerine kulak vereceksiniz. Bunu yapmak yerine halka beyinsiz demeyi tercih ettiler. AKP ne yaptı? Seçime belki iki yıl varken, zayıf oldukları gölgelerde kapı kapı dolaşarak, neden AKP ye oy vermediniz diye sordular. Memnun olanlara yeni projelerini anlattılar. Olmayanların psikolojisini anlamaya çalıştılar. Öyle kömür makarna işi değil bu başarı. Vatandaşın zihnine girecek, onu anlayacaksınız. Başbakan bunu başardı.

Bir çelişki yok mu sizce? Yolsuzluk ve yoksulluğun propagandasının yapıldığı bir ortamda iktidar partisi genelde yoksulların oyunu alıyor.

Eğer hal bu ise, insanlar adam yerine konulmayı yoksulluğundan önde görüyor demektir. Elitlerin egemenliğini istemiyor demektir. İdeolojik siyasete kapılarını kapatıyor. Bir de bunun üstüne yatırımlardan ümitli ise manzara rekor oluyor.

Eğer ana muhalefet partisi de genel af ve özerklik diyorsa,”açılımlar ülkeyi bölecek” propagandasını da inandırıcı bulmamış demektir. Kürdü de Türkü de bir çözüm istiyor. Onurlu bir çözüm. Eğer verilen istatistikler doğru ise ülkede 15 milyon civarında bir Kürt nüfusu var. BDP adayı bağımsızların oyu yüzde 5,9 olduğuna göre, bu yaklaşık 2,5 milyon oya tekabül eder. Bu da Kürt nüfusunun büyük çoğunluğu BDP gibi düşünmüyor demektir. Terör istemiyor demektir. Peygamber ilan ettikleri liderlerine katılmıyor demektir. Milletin askerine ve polisine saldırmayı bırakıp, bu devlet içinde bir unsur olmaya yönelmelerini istedi büyük çoğunluk. Yani PKK lı vekil istemiyorlar.

BDP destekli bağımsızlara yani BDP ye oy verenlerin ise, ekonomik bir problemleri yok demektir. Bunlar yoksulluk sorunu yaşamıyor, ya da umurunda değil. Ben kürdüm diyor ve Kürt olmak aç olmaktan daha öne çıkıyor. Özerklik daha önemli onlar için. Sayın Kılıçdaroğlu da özerklik demişti ama onların özerkliği Sayın Kılıçdaroğlu’nun özerkliği ile çakışmıyor. Biri yerel yönetimlerin özerkliğinden bahsediyor. Diğeri siyasi özerklikten. Onun için CHP nin istediği Kürt oyları hesaplarına yazılmadı.

Bu oranda bir AKP tabanı olmadığına göre insanlar ekonomiye, geçime, yatırıma önem veriyor demektir. Bir yanda yoksula kaynağı belli olmayan aylık gelir vaat eden bir lider, bir yanda Ortadoğu ve balkanlara selam gönderen bir lider. Her şey açık değil mi sizce?

16.6.2011


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder