Bütün ülkeyi
meşgul edecek bir konu vardır mutlaka. Şimdi de tutukluluk süresi ve
tahliyelere bakıyor kamuoyu. Her biri kendi meşrebince değerlendiriyor.
Sızlayan vicdanlardan dem vuruyor vicdansız vicdanlar.
Çoğu yine bildik
zihniyetle Hizbullah’a tepkili. Dedik ya meşrebince takılıyorlar diye.
Neresinden tutmak lazım bilmiyorum. Ama neresinden tutarsanız tutun, elimizde kalıyor.
Meğer çöpten yapılmış bir devlet sistemimiz varmış.
Suçluların
serbest bırakılmasını hiç kimse istemez elbet. Öyle ideolojimize göre sadece Hizbullah’a
rampa etmekle bitmiyor mesele. Önceleri sorduk, şimdi de soruyoruz bu muhteremlere.
Hizbullah kimdi, neydi, kim kurmuştu? Sadece adındaki İslami çağrışımdan
dolayı, İslam’a saldırmak için bahane arıyoruz ya.
Gasptan içeriye girip,
aftan çıkmış. Tekrar gasptan içeriye girip, yine aftan çıkmış. Sonra 5 kişiyi öldürmüş,
bir kadına tecavüz etmiş biri şimdi yine serbest bırakılmış. Vicdansız
vicdanlıların vicdanını bu sızlatmıyor mu? Sızlatmıyor, çünkü adında İslami
çağrışım yok.
İçeride suçsuz
yatanlar varmış ta, suçlular çıkıyormuş. Defalarca yazdık, Hizbullah diye bir
örgüt aslında yok. Bir cinayet örgütü kurulmuş. Evet, sadece cinayet örgütü.
Bunu kuranlar da sizin suçsuz ama içeride dedikleriniz olma ihtimali kuvvetle
muhtemel olan derin yapı.
Şimdi; bu yapıyı
kurduğu düşünülen insanlar içeride suçsuz olarak yatıyor, cinayetleri
işleyenler suçlu öylemi? Dinci olduğu söylenen bir örgüt, dinkarşıtı olan
insanı katletmez mi? Hizbullah neden cinayet bölgelerinde dini yönden öne çıkan
insanları katletti hiç düşündünüz mü vicdansız vicdanlı beyler.
Yüksek yargı,
topu atmaya çalışıyor başkalarına. Yükleri ağırmış, dosya sayısı çokmuş. Evet,
yük ağır ve dosya çok. Bunu bilmeyen var mı? Ama ben hiçbir yargı yılının açılışında,
bir yüksek yargı mensubunun bu konuyu göze batacak şekilde dillendirip, bizim
yapımızda değişiklik yapsın siyasiler. Bir birim daha kurulsun, bir yetmiyor,
on birim daha kurulsun, on yetmiyor, yüz birim daha kurulsun, bu dosyala
birikmesin diyenini duymadım. Ne dediler yüksek yargı mensupları. İrtica en
büyük tehlike. Laiklik olmazsa olmazımız. Kamusal alana başörtülü girilmez. Güç
mücadelesinden başka bir şey duymadık.
İşte şimdi
sokağa salarsınız hasta ruhlu, insan doğrayan, ırza geçen ahlaksız ve katilleri.
Hiç kimse sorumlu değil bundan. Ben sorumluları biliyorum.
Hani her adli
yıl açılışında gündeme getirdiğimiz şu başı bağlı kadınlar var ya. Şu büyük
tehlike olan, irticai görünümlü türbanlı kadınlar, işte bu suçluların sokağa
salınmasında tek sorumlu onlar.
Ne siyasilerin
sorumluluğu var, ne de yüksek yargının. Türbanlı kadınlar olmasa idi bunları
yaşamayacaktı bu millet. Kibrit çöpünden devlet olursa, salarsın sokağa insan
doğrayıcılarını.
06.01.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder