Suç işleyen
çocuklara elbette çocuğa uygun tarzda ceza verilmeli. Bunda hem fikiriz. Çocuğa
cezada mantık, bunun yanlış olduğunu anlatmak, caydırıcı olmaktır.
Taş atan
çocukları önlemenin bir başka yolu da, anne-babasının bundan sorumlu tutulmasıdır.
Hepimiz bal gibi biliyoruz ki bu çocuklar kendiliğinden ellerine taşı alıp
çıkmıyor sokaklara.
Bunların hepsi çocuk,
burada anlaştık zaten. Bu çocukların kültürel hakları kısıtlanmış. Köyünün
adını değişmiş birileri. Çocuğun kendi adını değişmiş birileri. Kürtçe
konuşamıyormuş bu çocuklar. Kürtçe eğitim alamıyormuş bu çocuklar. İstekleri
daha sıralayın artık siz. Haksızlar mı? Değiller, yerden göğe kadar haklılar.
Bunlar çocuk dedik ya.
Peki, bu çocuk
hakları savunucuları demiyorum, taş atan çocuk hakları savunucularına soruyorum
şimdi. Küçükçekmece’de belediye otobüsünde yakılan Serap kızımız, servis
otobüsünde bombalanan Buse kızımız 17 yaşında değil miydi? Yani çocuk değil
miydi?
Size ne kadar
mantıklı geliyor bir çocuğun kürtçe konuşması için eylemi, başka bir çocuğun
hayatının bedeli oluyor. Kürdün çocuğu çocuk ta, Türk’ün çocuğu it yavrusu mu?
Ey taş atan Kürt
çocuğu savunucuları, o sözünü ettiğiniz çocuk, başka bir çocuğun hayatına
kastediyorsa hangi haktan bahsediyorsunuz. Lanet olsun sizin adınıza da, lanet
olsun sizin dilinize de.
Şimdi BDP li
belediyeler özerklik istiyormuş. Aslında ilan edecekler. İstemek farklı bir şey.
Biz demokratik haklar, kültürel haklar isteğinin altında siyasi isteklerin
yattığını biliyorduk. Ama Kürt halkı bunu bilmiyordu. Öğrenecekler ancak,
acımasız bir katil sürüsünün yönetimine girecekler bunu bilmiyorlar.
Sayın Sırrı Sakık,
Nejat Paşa’nın parti adını sorması ile açılımını söyledi. Barış ve demokrasi
partisi diye. Tıpkı Rus işgalindeki doğu Almanya’nın adının demokratik Almanya
olması gibi. Yuttuk bizde tabi. Aslında SKP(savaş ve katliam partisi) yapsalar
daha uygun olur.
BDP nin barış
istemediğini hepimiz biliyoruz. Çünkü barış onların sonu demektir. Bunlar
vampir gibiler. Kanla besleniyorlar.
Demokratik
haklar denildi, kültürel haklar denildi bütün kesimlerden destek aldılar. Ama
hak istedikleri konulardaki çabaları bizzat kendilerinin baltalaması, böyle bir
isteklerinin olmadığının göstergesidir.
Hatta
diyarbakır’da değil,İstanbulun göbeğinde,servis bombalamaktan sanık insanları
rahatlıkla alkışlıyorlar.
Daha önce de
yazmıştım.Silahları bırakmadıkları taktirde,misliyle karşılık
göreceklerdir.Çünkü devlet silah bırakmaz.Silah bırakacak olan sadece PKK
dır.Askerlerimiz de 20-22 yaşındaki çocuklardır.
Evet, belki
şimdi açıktan söylemediğiniz asıl maksadınız siyasi taleplerdir. Bu bilinmeli ki
sizin, birlikte yaşamak istememeniz, Türk insanının sağduyusu sayesinde çocuk
katletmenizle devam ediyor.
Hatta
Diyarbakır’da değil, İstanbul un göbeğinde, servis bombalamaktan sanık
insanları rahatlıkla alkışlıyorlar. Hiç bir taciz görmeden hem de.
BDP li
yetkililer acaba düşündüler mi ki, ya Türk insanı bizi istememeye başlarsa ne olur.
Verin bakalım bu sorunun cevabını, sizi gidi kan emiciler.
27.6.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder