29 Temmuz 2016 Cuma

AKINCI ÜSSÜNÜ KAPATMAK YETMEZ

Hendek savaşları sırasında HDP kapatılsın diye sesler yükseliyordu. O zaman dedik ki; binalar, içindeki masalar, koltuklar suç işlemez. Kapatırsanız başka isimle yenisini açarlar. İnsan unsuru suç işler, onları cezalandırmak gerek.

Hamdolsun böyle bir hata yapmadık. PKK’ya silah taşıyan adamı bile alamadık. Almadığımız gibi meclis kürsüsünde millete küfretmesine izin verdik.  Emniyet güçleri operasyon yapamazsın diye terörist yuvalarına yerleşen vekil bozuntularına bile izin verdik. İyi bir karardı!

Şimdi iyi bir karara daha imza atıyoruz. Akıncı üssü isyancı çetenin karargâh olarak kullandığı üs olduğu için kapatıyoruz. Eğer ülkemizde Akıncı adında bir üs olmasa bu kalkışma asla olmayacaktı.

Ne yapacağız peki o üssü? Şehitlerin anısına park yapacağız. Ağaçlı bölgede aileler piknik yapacak. Pisti de onarır, çocuklara top sahası falan yaparız.

“Akıncı üssü” diye sosyal medyada açılan taga yazılanlara baktım vatandaş çok memnun. Devletin hafızasında kötü bir yer etmiş diye kapatmak en uygun davranış. Yanlışa yanlış deme kültürümüz olmadığı için herkes “oleey” diyor. Yarın medyada bu konu ile ilgili güzellemeler okuyacağımızdan eminim.

Çözüm sürecinde benzer şeyler yaşadık. Dehşetli ve çok bilgili yazarlarımız “ Öcalan öldürmeyi değil yaşatmayı seçti” dediler. Adeta “oleey “ çığlıkları attılar. Biz yanlış ama devlet karar verdi denesin. Ama bu bebek katilinin, katil olma vasfını değiştirmiyor dedik. Hendekler, barikatlar, tonlarca bombalar çıkınca ortaya sustular.

Çözümün bir Amerikan projesi olduğunu söylediğimizde, akıl sahipleri destek verseydi, iktidar paralel yapı eliyle yanlış yola girdiğini görürdü. Paralel yapının farkına varır, belki bugün bunları yaşamamış olurduk. Ama biz alkışlamayı seçtik.

Tarihimizde devletin ve milletin hafızasında kötü yer etmiş çok olay vardır. Her hafıza tazeleme olayı sonucunda yakıp, yıkarak çözüm aramak akla ve mantığa son derece aykırı.

İsyancı çetelerin yol açtığı vahim olaylarda çok sayıda şehidimiz oldu. Akıncı üssünün adını değişir, bir şehidimizin adını veririz. Üssün yer değişmesi ve taşınması külfetinden kurtulmuş oluruz. O para ile okul yaparız, taşınacak kışlalar için yeni tesisler yaparız.

Üs’de hala varsa eğer paralel çete örgütüne mensup personel ki kanaatimce vardır onlar temizlenir. Sadece TSK değil bütün kurumlarda temizlik yapılmakta zaten.

Birliklerin yer değiştirilmesi fikri akla yatar. Tank çıkışının olduğu birlikler değil sadece, şehir içinde kalmış birliklerin, şehir dışına taşınması elbette uygundur. Zaten bu birlikler kurulurken büyük ihtimalle şehir dışındaydı.

Üs kapatılınca sorun çözülmüyor. Üs’den o gece havalanan uçakları da imha etmek gerek. Birliklerden çıkış yapan tanklar da yakılıp yok edilmeli. Piyade tüfeklerine mühimmat üreten Kırıkkale fabrikası da kapatılmalı. Hatta alçak uçuşlarla insanımızın hafızasında kötü imaj oluşturmuş uçakları barındıran Hava Kuvvetleri de lağvedilebilir.

Yine o gece bombalanması nedeni ile vekillerimizin hafızasında kötü izler bırakmış olan Meclis de başka yere taşınabilir. Boğaziçi köprüsünü yıkarsak, bir daha darbe girişiminde kapatılacak köprü de olmaz.

Birliklerin önündeki iş makinesi ve kamyonlarla yapılan ablukaya da son verilmeli. Birlikte sadece isyancı hainler yok çünkü. O gece onlarla çarpışan vatansever personel rencide olmaktadır. Ayrıca etrafı tel örgü ile çevrili birlikten çıkmak için, tanklar neden nizamiyeye ihtiyaç duysun ki?

Ey medya. Artık doğru bir şeyler yazın. Bu yapılanların yanlış olduğunu söyleyin. Söylemez alkış tutarsanız iktidar yine yanlış yaptığını anlamayacak.

Bilinçsizce imam hatip, dincilik vurgusu yapanlar bilsin ki bu dinci kalkışma değildi. Bu Amerikan darbesi idi. Ayrıca Tuğgeneral ve Tümgeneral rütbesinde isyancılar olduğuna göre sorun 10-15 yıllık sorun değil. O zaman sorarlar, komutan birliğinin yaptığı ve yapamadığı her şeyden sorumlu değil mi? Altın nesil dedikleri, 1986 devresi ile başlayan ile bu serüven için o zamanki komutanlar nasıl bir tedbir aldı?

Tenkit ederken de bilinçli olalım. Birilerine olan kinimiz nedeni ideolojik davranırsak gerçekleri göremez, getireceğimiz çözümler de çözüm olmaz.


29.7.2016





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder