Amerika
neden bize, özellikle Erdoğan’a öfkeli?
Bir
dostum bana rahmetli Erbakan’ın bir videosunu gönderdi. “Burada Erbakan Hoca Ak
parti ve Erdoğan’a neden çatıyor” demişti. Ben de, Ak parti proje partisidir, Erbakan
Hoca ona kızıyor demiştim.
Hatırlarsanız
Erdoğan daha parti yeni kurulduğunda ABD’ye gitti. Başbakan gibi karşılandı.
Yani iktidara gelmek için icazet aldı, geldi. 30-40 yıldır ılımlı islam projesi
hazırlığı yapılıyordu. Bu proğram parti üzerinden yürürlüğe konacaktı.
Bu
cümleden Erdoğan’ın Amerika’nın adamı olduğu anlamını çıkarmayın. Sadece
Türkiye’de iktidar olmak için ABD’den icazet alınması gerektiğini bildiği için
gitti.
Bilmiyor
ama tahmin ediyoruz, orada bazı görüşmeler yapıldı ve bu doğrultuda politikalar
uygulanacaktı. Sistem büyük oranda adına hoca denen papaza teslim edilmişti. Örgütün
yol gösterenleri sayesinde kadrolaşma tamamlanacaktı ve tamamlandı da.
Örgüt
buraya kadar, artık ülkeyi tamamen biz yöneteceğiz deyince arıza çıktı. Erdoğan
daha önceden de Suriye, Irak konularında kendisine anlatıldığı gibi gitmediğini
görüyordu işlerin.
Muhtemelen
Erdoğan kendisine “ sen yol yap, köprü yap, boş arsalara siteler yap, başka işe
karışma denildiğini unuttu. Çünkü ılımlı islam ile birlikte ülke küçülme
yolunda gidiyordu. İcazet aldık ama ülkeyi satacağız da demedik diye düşündü.
Bu yaşadıklarımızın sebebi bu.
Sadece
Ak parti değil, diğer partilerimiz de proje partisidir. “Ama CHP 1923 de
kuruldu” diyebilirsiniz. Baykal kaset komplosu ile seçilen genel başkana bakın.
İcazet alarak kurulmadı belki ama ABD planı ile genel başkan seçiliyor.
Sadece
partiler değil ülke olarak Nato güdümünde proje ülkesi haline gelmiştik zaten.
Sadece dün darbe girişimi yapan Türk askeri üniformalı Amerikalılar değil,
diğer darbeleri yapan asker de Amerikan askeri değil miydi?
1909
yılında gerçekleşen 31 Mart vakası dediğimiz olayda Trakya’dan gelen ordunun
için de Osmanlı askeri yoktu. Azınlıklardan oluşan bir ordu değil miydi? 15
Temmuz gecesi darbe girişimi yapan askerler de yabancı ordunun askerleri idi.
1909
da Abdülhamit Han’ın “Hal” olayı gerçekleşti, 15 Temmuz’da Erdoğan’ın “Hal” olayı
gerçekleşemedi. Cumhuriyet döneminde de birçok “Hal” vakası yaşayan millet
artık uyanmıştı.
Amerika
içimizde öyle bir canlı yarattı ki, filmlerde bilim adamları bilmeden canavar yaratıyor
hani, o canavarlar bile bunların eline su dökemez. İşte biz 15 Temmuz gecesi bu
canavarlara yol vermedik. Amerika bize öfkelenmesin ne yapsın? 40 yıllık hazırlık
boşa gitmişti çünkü.
Diğer
yandan ABD “benim bu işe dahlim yok” diyor. “Terör örgütlerini de
desteklemiyorum. Bombaları patlatan, uçaklarla bombalayan ben miyim? Siz
birbirinizi öldürüyorsunuz. Ahmak olmayın, birbirinizi öldürmeyin” diyor. Haksız
da değil hani.
Allah’ın
kitabını bilmiyoruz. Bize “Müslümanlar kardeştir” dediğinden haberimiz yok.
Bütün Müslümanları bağlayıp, birlik olsun diye gönderdiği dini, biz birbirimizi
katletmek için kullanıyoruz.
Bir
hoca çıkıyor söylenmemiş bir sözü Peygamber Efendimize söyletiyor. Bir başkası
çıkıyor, Allah’ın kitabı dururken kafasına göre kitap yazıp, bana yazdırıldı
diyor. Son model tarzımız da, Allah ile her gün konuşup, salya sümük ağlayan
papaz ve ona tapan beyinsiz güruhumuz.
Çok
ayette akla vurgu yapan kitabımızı okuyup, “akla uymayan ayet ve hadis vardır”
diye uydurulan yorumlara kanan ve….
Enfal-46-“
Allah’a ve Resulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra hüsrana
uğrarsınız ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, şüphesiz Allah
sabredenlerle beraberdir ” diyen ayetten habersiz ahmaklar olduğu sürece Daeş,
Pkk, papazın örgütü eleman sıkıntısı yaşamayacaktır.
20.8.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder