Rusya’nın
hava sahamızı ihlal ile aslında bizimle dalaşmak istediğini sanmıyorum. Bizimle
dalaşarak elde edeceği bir kazanç yok. Kanaatimce Rusya’nın en son dalaşmak
istediği ülke biziz. Bizimle dalaşmak, ekonomik anlamda elini zayıflatır.
Parçalanan
SSCB’nin bir süre özellikle Ortadoğu gelişmelerine seyirci kalacağı belli idi.
Ve bunu da yaptı. Biz, 90’ların başında Sibirya’da ki madenlerin işletmesini
ABD’ye verdiğinde artık bu hantal yapının bittiğini anlamıştık.
Soğuk
savaş döneminde pek bilinmediğinden denge sağlayan bir güç sanılan SSCB’de teknolojinin
de olmadığını anladık. Sanıldığı gibi batılı devletlerin etkisi ile değil,
kendileri bunun farkında olarak sırtındaki kamburu atıp toparlanma sürecine
girdiler.
Ekonomik
durumu düzeltince eski nüfuz alanlarına dönmek isteyecekleri bilinmeyen
değildi. Teknolojik gelişeme de sağlandı, artık eskisi gibi hantal yapı ve teknoloji
yok.
Batı
dünyası birlikte gibi görünse de Almanya’nın başını çektiği Avrupa ile ABD’nin
güç yarışına sahne oluyor. Tek kutuplu bir Dünya’da ABD, kimseyi hesaba almadan
bata çıka gitmeye devam etti. Afganistan, Irak yeterince ders olmamış ki Arap
dünyasına çekidüzen vermeye kalktı. Büyük fitnelere sebep olmasına rağmen
yüzünü gözüne bulaştırdı.
Peki,
Rusya’nın bu davranışına ve politika değişikliğine asıl sebep ne? Rusya’ya bu
cesareti veren bizzat ABD ve Avrupa’nın kendisi. ABD’nin bölgede kargaşa
çıkarıp, kimseyi doğrudan desteklemeden el altından taraflara destek vererek
üstün gelecek güçle iş birliği yapmak ve kontrol altına almak politikasını
gördü.
Önce
Ukrayna’da batı dünyasının tepkisini ölçtü. Ukrayna bölündü buna rağmen cılız
sesler çıktı ve enerjide Rusya’ya bağımlı olanlar sözde yaptırım uyguladılar.
Kırım ilhak edildi yine kimseden ses çıkmadı. Kınamaları tepki olarak görmedi
Rusya.
Daha
önce üs olarak kullandığı alanların kontrol altına alınması zamanı gelmişti. Rusya
bu defa ABD ve Avrupa’yı kendi silahı ile vurdu. Kürt devleti oluşumu için suni
bir terör örgütü icat edenlerin kozlarını elinden aldı. Nasıl Daeş’i vuruyorum
diye koalisyon uçakları Arap ve Türkmenleri vurup bölgeyi boşalttı ise, Rusya’da
dostu Esed’i Daeş denen terör örgütünden koruma görevini üstlendi.
Öyle
ya, Daeş bir terör örgütüydü, hatta bir bakıma Rusya, ABD’ye yardım ediyordu. Madem
terör örgütüdür vurmak için meşru hakkı vardır. Tabi Rusya’da tıpkı ABD gibi
Daeş’i vurmadı. Rusya’nın da amacı muhalifleri yok edip, Suriye’nin tamamına
Esed’in hâkim olmasını sağlamaktır. Daeş denen silah şimdi ABD’yi vuruyordu bir
bakıma.
Nato
üyesi olmayan bir ülkeyi bölmesi ve Kırım’ı ilhak etmesine ses çıkaramayan korkak
batı ve Nato’nun farklı durumlarda tepkisini ölçmek gerekti. Çünkü amacına
ulaşması için belki önümüzdeki günlerde karadan müdahale etmesi gerekecekti.
Bunun
için hava sahası ihlali oyununa girdiler. Bir de Nato üyesi ülkeye sataşıp test
etmek istediler. Bence başarılı da oldular. Nato tehlikeli oyun falan dedi.
Sanırım ardından yeni bir test daha gelir. Sonra Rusya bildiğini yapar. İran
arkasında, Çin yolda geliyor.
Rusya
aptal değil, bir Nato üyesi ülkeye sataşıp batıyı karşısına neden alsın.
Batılılara yardım edip, Daeş denen bir terör örgütünü vurmak duruyorken.
Artık
güneyimizdeki savaş yeni bir boyut kazanmıştır. Şimdiye kadar doğrudan
devletlerin dâhil olmadığı kavgaya devletler de dâhil olacaktır büyük ihtimalle.
Ya da sadece Rusya dâhil olacak, batı kınama ile yetinecek ve Dünya tekrar iki
kutuplu hale gelecektir.
Bizim
için sıkıntı bölgedeki kargaşadan yararlanmak isteyen ve ABD tarafından sokak
savaşlarına hazırlanan içimizdeki hainler olacaktır.
Biliyoruz
ki “deve deveye sürtünür, arada sinek ezilir.” Bölgedeki kargaşaya hazır olmak
için içimizdeki kargaşaya son vermek gerekir. Bunun için dağ ile birlikte sokaktaki
eşkıyanın da bir an önce temizlenmesi elzemdir.
6.10.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder