Bu
yazıyı şimdiye kadar size öğretilmişlerin ışığında okursanız bir anlamı olmaz.
Bütün fikirlerden, ideolojilerden hatta okulda devletin öğrettiklerinden,
kürsülerde size nutuk atanların söylediklerinden sıyrılıp öyle okuyun.
Eğer
dindar iseniz, size hocanızın öğrettiklerinden de sıyrılıp, madem dindarsınız,
Kuran’ın öğretilerini ne kadar temel aldığınızı düşünerek okuyun ve sadece
kendi aklınızla değerlendirin.
Unutmayın
ki “ akıllı insan aklını, daha akıllı insan başkalarının aklını kullanır” (
Bernard Shaw). Eğer benim aklımı
başkaları kullanmış olabilir diye aklınıza getiremiyorsanız bu yazıyı hiç
okumayın.
Karşı
gruba beslediğiniz düşmanca fikirleri aklınızdan çıkarmadan aynı duygularla
okursanız aklınızı hala başkaları kullanıyor demektir. O gruba neden düşman
olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Size başkaları “düşman ol” dediği için düşmanlık
besliyor olabilir misiniz acaba?
Devletin
öğretisi deyince itiraz edebilirsiniz. “Benim devletim işte” diyebilirisiniz.
Ama demeyin. 15 Temmuz’da gördüğünüz gibi devletin bütün kurumları aslında
Amerikan personeli tarafından işgal edilmiş olabilir. Sizin “benim devletim
dediğiniz devlet, aslında Amerika olabilir. Yani sizi, siz yönetmiyor, Amerika
yönetiyor olabilir.
Biraz
daha geriye gidip 40-50-70 yıl önce de devletimizi Amerika’nın veya başka bir
gücün yönetmediğinden eminseniz hemen okumayı bırakın. Çünkü hala aklınızı
başkaları kullanıyor demektir.
Bazıları
istediği kadar reddetse de biz Osmanlı’nın devamı olan bir ülkeyiz. Yani
aslında Osmanlıyız. Bir savaşa girdik, mağlup olduk, topraklarımız işgal
edildi. Şöyle veya böyle elimizde kalan toprak parçası ile devletimizi yani
Osmanlıyı devam ettirdik. Bunu yaparken devletimizin adını değiştirip Türkiye
Cumhuriyeti yaptık. Ben uzaydan gelmedim, siz de gelmediniz. Hepimizin dedesi
Osmanlı değil miydi?
Düşmanımız
olarak bize Yunanlı gösterildi. Okullarda da böyle öğretilmedi mi? Yunanı
denize dökmemizi zafer olarak kutlamıyor muyuz? Şimdi cephelere şöyle bir bakalım.
Kafkasya
cephesi
Çanakkale
cephesi
Sina
ve Filistin cephesi
Hicaz-Yemen
cephesi
Kanal cephesi
Galiçya
cephesi
Irak
cephesi
Makedonya
cephesi
Romanya
cephesi
Bunların
hangisinde Yunanlı var?
Osmanlıyı
savaşa sürükleyen ve parçalayan İngiltere olduğu halde adı geçiyor mu hiç? Biz
her yıl Yunanlıyı denize döküyoruz ama. Çünkü ülkemizi yöneten güç öyle
düşünmemizi istiyordu. Yani aklımızı başkaları kullandı. Savaş bitip, topraklar
paylaşıldıktan sonra Yunanlıya Anadolu’ya çık denildi ve çıktı. Sonra da
yeterli destek verilmedi ve Yunanlı savaşı kaybetti.
Peki,
bütün cephelerde bizi yenen küresel güç Anadolu’ya sıkışmış bir avuç insanı
orada neden yenemedi? Güç üstünlüğümüz mü vardı, silah üstünlüğümüz mü vardı?
Çanakkale’de
destan gibi savunmamız, Kut’ül Amare’de zaferimiz vardı. Kime karşı?
Çanakkale’de bütün itilaf devletleri, Kut’ta İngilizlere karşı. 1952 yılına
kadar ülkede kutlanan bu zafer, Nato’ya girmemiz nedeni ile İngilizlere karşı
ayıp olmasın diye kaldırıldı.
Şimdi
bile gündeme gelince bu zafer, bu da nereden çıktı diyenler var. Çanakkale
zafer ise bu da bir zafer hâlbuki. Kabul görmüyor çünkü içinde Mustafa Kemal’in
olmadığı zafer, zafer değildir.
1.800.000
km kare toprağımızı parçalayıp işgal eden İngilizlerin adı hiç geçmiyor,
Anadolu’nun yarısını işgale gelen Yunanlı düşmanımız oluyor. Tekrarlıyorum, çünkü
ülkeyi yöneten hâkim güç öyle istiyordu. Çünkü biz cahildik, Kurtuluş savaşı
ile 1.Dünya Savaşını bile ayırt edemeyen insanlardık. ( Bu arada Yunanlıya dost
demek istemiyorum. Bir karış toprağımızda gözü olan benim için düşmandır)
Terör
konusundan buraya gelmemizin sebebi, ideolojik olmayan bir konu ile beynimize
nasıl hükmettiklerini anlatmak içindir. Buna rağmen yazdıklarımı ideolojik
bulanlar, öğretilmiş ideolojileri ile baş başa kalıp, okumayı bu paragrafta
bırakabilirler.
Terör
nedir?
Terör
örgütlerini kim kurar?
Terör
örgütleri kime veya neye hizmet eder?
Direktifleri
kim verir ve eylem planlarını kim yapar?
Hedefleri
kim ve neye göre seçer?
Gerekli
olan maddi imkânı nereden bulurlar?
Silahları
kim verir? Bu soruların cevaplarını bilmeden, başkalarına hizmete devam edersek
terörist yetiştirmeye de devam edeceğiz demektir.
Terörün
ne olduğunu bilmeyen yoktur. Sağda solda bomba patlatmak, karakollara
saldırmak, hedef seçilen kişilere suikast, toplumu idareye karşı ayaklandırmak
ve olaylarını yönlendirmek, psikolojik savaş yapmak, toplumun aklını kendi
aklına paralel kılmak gibi sonuçların olduğu eylemlere terör diyoruz.
Şunu
kesinlikle bilmek lazım terör örgütleri kendiliğinden kurulmaz. Kimse bir örgüt
kurup bu konuda mücadele verelim demez. Bu tür düşüncesi olanlar terör örgütü
değil dernek kurarlar.
Her
terör örgütünün arkasında bir istihbarat örgütü vardır. Bir devletin istihbarat
örgütü terör örgütünü kurar. Terör örgütlerini destekleyen birden fazla devlet
varsa hepsi kurucu değildir. Diğerleri kendi menfaatleri doğrultusunda kullanan
devletlerdir.
DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder