Geçmiş
yıllarda da komisyonlar gördük. Hiç birinden sonuç çıkmadı. Bu komisyonlar bir
işe yarıyor. CHP ve HDP’li vekiller şov yapıyor, biz izliyoruz.
HDP’li
vatan haini vekilleri hala adam yerine koyup komisyona falan dâhil ediyoruz.
Meclise bile sokulmayacak adamlar mahrem bilgiler görüşülen komisyonlara dâhil
ediliyor.
Komisyon
geçmiş dönemlerde etkili ve yetkili olan kişileri dinliyor. Verilen ifadeler
medyaya yansıyor. Görüyoruz ki FETÖ dene yapının oluşmasında hiç birinin
sorumluluğu yok.
Emekli
Tümamiral Soner Polat “ Işık Koşaner paşadan sonra silahlı kuvvetler büyük yıkım
yaşadı” diyor. Koşaner paşa da “ Yaş kararlarından sorumlu olmak istemedim”
diyor. Bu darbeci vatansız, Allahsızlar Koşaner paşadan sonra mı yuvalandı
Silahlı Kuvvetlerde? Zaten o makamlar sorumlu olunmadan oturulan makamlardır.
Diğer
yandan Hilmi Özkök paşa “ biz 2004 MGK’da hükümeti Fetö’ye karşı uyardık”
diyor. Uyarınca görev bitiyor tabi. 2004 yılında Ak parti hükümet olmuştu ama
daha iktidar olamamıştı. Her kürsüye çıkan “irtica” nutku atıyordu. Bu tarihten
3 yıl sonra “irticanın odağı olmaktan” kapatma davasının açıldığı bir partiyi “uyardık”
diyor. Uyarsan ne olur, mücadeleyi yanlış yapıyorsun.
Diğer
yandan Başbakan Binali Yıldırım “bizde bylock’cu yok, Fetö’cü de barınamaz”
diyor. Hakan Şükür gibileri zaten Ak partide değildi. Kasım 2015 seçiminde
vekil listesini Erdoğan bizzat kontrol etmeseydi, şimdi kaç Fetö’cü var görürdü
millet. “Fetö ile mücadelede arkamda
sadece millet vardı” diyen Erdoğan şaka yapıyor herhalde.
Konuyu
araştıranlar bu terör örgütünün 70’li yıllardan beri faaliyette olduğunu
söylüyor. O yıllardan bu yana her kurumun başındaki insanlar bu işten sorumlu.
Kimse benim dahlim yok demesin.
Fetö
denen örgüt bildiğimiz sağ veya sol gibi değil. Her parti ve kurumda örgüt
üyesi olabilir. Çünkü ideolojileri yok, dinleri yok, vatan sevdaları yok. Onun
için yıllarca sinsi şekilde bütün kurumları ele geçirmişler.
TSK’nin
üst kademelerinde yer alanlar bu tehlikeyi sezmişler. Daha önce de yazmıştım
bunu. Ancak at gözlüğü ile baktıkları için düşman doğru teşhis edilememiş.
Laiklik, irtica, cumhuriyet faziletleri derken bütün islamı hedef alan bir
mücadele yürüttüler. Her namaz kılanı, her oruç tutanı düşman bellediler. Hâlbuki
onlar inançları gereği aslında vatanına ve milletine daha iyi hizmet eden
insanlardı.
Bu
iddiamı biz kez daha tekrarlıyorum. Yaş kararları ile ordudan irtica suçlaması
ile atılanlar bunlardı. Çünkü Fetö mensupları için bunlar tehlike idi. Gizlenmeleri,
kamufle olmaları için komuta kademesini bunlarla meşgul ettiler. Kendileri
görünür şekilde namaz kılmıyor, içki içiyordu. Samimi dindar kamufle olmak için
içki içmez çünkü.
Tehlikeyi
görme, hedefi yanlış tespit et, sonra “biz ikaz etmiştik” de. Bu insanı
sorumluluktan kurtarmaz. Basın toplantısında “bu gördüğünüz borudur” demekten
başka şeyler olmalıydı. Bunları yapmayıp “sorumlu olmamak için istifa ettim”
de.
Zihniyet
islamla bağdaşmadı hiç biz zaman. Bir müslümanın başbakan olmasını içine
sindiremedi Kemalist sistem. Onun için gerçek tehlikeyi göremediler. 15 Temmuz’da
asıl vatanseverlerin bunlar olduğunu gördüler. Kemalistler de evlerinde Nutuk
okuyarak, makarna stok yaparak, dua ederek darbeye katkı sağlamaya çalıştılar.
Çünkü Kemalistler darbe yapıyor sandılar.
Siyasiler
de yıllarca bu tehlikeyi görmedi. Zaman zaman böyle bir cemaat var dense bile
oy deposu olarak görüldüğünden üstü örtüldü. Ecevit’in partisinde bile Fetö’cüler
vardı. Demirel, Ecevit, Özal döneminde bile bu örgüt kollandı. Tek başına Ak
partiyi suçlamak haksızlık olur.
Bu
örgütün aslında ABD tarafından yönetildiğini tespit etmesi gereken kurum MİT
olması gerekirken, MİT’in adındaki Milli kelimesinden başka Milli bir yönü
yoktu. CIA’nin Türkiye şubesi olarak çalışıyordu. Bilgiyi kimden alacaktık?
Şimdi
ne yapmak lazım ona bakmak gerekir. Sorumlu mevkilerdeki insanların hepsi Ya uymuş
ya da “nemelazım”cılık yapmıştır. “Benim zamanımda olmasın da sonra kim ne
yaparsa yapsın.” Bu zihniyetle ülke idare edilmez, makamlar işgal edilmez.
Makam, iş görecek insanların oturacağı yerlerdir. Korkakların, bana ilişilmesin
diyenlerin, sorumluluktan kaçanların sepet gibi oturacağı koltuklar değildir.
Hepiniz
sorumludur beyler. Hepiniz uyumuşsunuz. Kimsenin kellesini istemiyoruz. Sorumlu
makamda olanlar oturup birlikte çözüm üretsinler. Daha önce o makamları işgal
edenler bildikleri varsa paylaşsınlar. Sizin değil ama darbede yer alan bütün
fetö’cülerin kellesini istiyoruz.
28.10.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder