Medyamız yine yanlış kulvardan girdi. Sanırım daha sükseli olsun diye
Ernest Hemingway’ın romanından esinlendiler “silahlara veda” dediler. Devlet silah
bırakmaz beyler, silaha veda olacak doğrusu. Terör örgütü silah bırakacak
sadece.
Biz hiçbir zaman gerçek manada sorunları tartışmadık. Bir ara terörist
başı, bebek katilinin idamını tartıştık. Tartışan taraflar aslında idam
edilemeyeceğini biliyordu. Terör örgütünü kuran akıl asılmamak kaydıyla bize
teslim etmişti.
“Bu sorunu yaratan benim, bunu sana teslim ediyorum, daha sonra yine bu
mahlukat üzerinde sorunu çözeceksin” dediler. Terörist başı bunun farkındaydı.
Yargılanırken “devletime yardımcı olmak istiyorum” boşuna demedi. Maalesef
devletimiz bunun farkına varmadı.
Bebek katili ile görüşmek doğru veya yanlıştır. Ancak bir yola
girilmiştir, nasıl netice alınır diye ona bakmak lazım. Eğer bu ülkeye huzur
gelecekse şeytanla bile görüşülür gerekirse. Zaten bebek katilinin de ondan
farkı yok. Onunla görüşmek aklamak, temiz bir vatandaştır demek anlamına
gelmiyor. O yine terörist başıdır, o yine bebek katilidir.
10 maddelik bir teklif sunuldu. Taraflardan biri sanki barış geldi gibi
“oldu da bitti maşallah” havasına girdi. Diğer taraf külliyen reddiye faslına.
Halbuki çözülen, gelen bir şey yok henüz. Bu maddeler ne diyor belki çoğumuz
okumadık bile. Maddeler:
“1-Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği.
2- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması.
3- Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri.
4- Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar.
5- Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları.
6- Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı.
7- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri.
8- Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik ve eşit mekanizmaların güvenceleri.
9- Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması.
10- Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa” diyor.
Tek tek maddelere girmeye gerek yok. Bazı maddelerde aslında hiç sorun
yok. Demokratik bir ülke olma yolunda bizim de taraf olduğumuz görüşler. Ancak;
“Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği” maddesini biz değil buyurun siz
tanımlayın demek gerekmez mi? Diğer partilerin dahil olduğu doğru veya aksak
bir siyasetten başka ne düşünüyorsunuz?
“Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri” derken nasıl bir
özgürlükten bahsediyorsunuz açıklayın. Bütün ülke vatandaşlarının sahip olduğu
sınırları anayasa ve kanunlarla belirlenmiş bir özgürlük dışında bilmediğimiz
bir özgürlük tanımı mı var?
“Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı” maddesi silahı
bırakırım ama çıkarmak istediğiniz iç güvenlik paketindeki Molotof atma gibi
maddelerden vazgeçin ki istediğimi elde etmek için rahatlıkla Molotof bombası
atıp otobüslerde insanları yakayım düşüncesi yatıyor mu?
“Kadın, kültür ve ekolojik….” Maddesi neyi içeriyor. Kadınla ekolojiyi
yan yana getiren ne? Kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapan bir ülkede kadının
yanında ekolojinin yeri ve alakası nedir? Buradaki tuzağın kimse farkında
değil.
“Kimlik kavramı, tanımı….” İle aslında anayasada olan eşit vatandaşlık
kavramından başka nasıl bir tanımlama tahayyül edilmiştir? Kimlik tabirinde ki
kasıt etnik bir tanımlama mıdır?
“Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin..” ortak vatanda
yaşayanlar olarak bir milletsek neyin tanımını istiyorsunuz?
“Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen
yeni bir anayasa” derken milletin büyük çoğunluğunun isteği olan yeni bir anayasa
dışında aklınızda ne var ve “hamle ve dönüşümler” den kasıt nedir. Neyi neye
dönüştürmek istiyorsunuz?
2.3.2015
Devam edecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder