14 Haziran 2016 Salı

MÜSLÜMAN OLDUĞUMUZA BİLE PİŞMANIZ

Aslında biz her şeye pişmanız. Bakmayın sadece dinden bahsettiğime. Son derece dindar olanlar bile pişmanlar. Nereden doğdum bu ülkede, İsveç’de doğup, Vikingcilik oynasaydım bundan iyiydi diyorlardır.

İtiraz edenler olacak bu fikre. Onlar sanıyor ki pişman olmak demek, pişmanım pişmanım diye haykırmaktan geçiyor.

Çocukluk yıllarımızda iki aile ihtilafa düşmüş, tartışmıştı. Mahkemelik olmuşlardı. Biri oğlunu şahit göstermiş, karşı taraf bana hakaret etti diye dava etmişti. Hâkim çocuğa sormuş bu adam babana hakaret etti mi diye. Çocuk etmedi demiş. Dava düşmüş…

Babası daha sonra çocuğa sormuş, bana şunları şunları söylemedi mi? Çocuk söyledi demiş. Ama sen hakaret etmedi dedin. Çocuk onları söyledi ama sana “hakaret hakaret hakaret” demedi demiş. Bizim mesele de böyle.

Haberde “Ramazanda caz rüzgârı” başlığı altında “ “ Ramazanda caz” festivali ünlü caz sanatçılarını ağırlayacak”” diyordu.

1400 yıllık islam geleneğinin neresinde CAZ vardı? Bu, caz-cuz eden müziğin islamla ne alakası var, Ramazan ayı ile ne alakası var? Ramazan, eğlence ayı değildir, ibadetin yoğunlaştı bir aydır. Kâfirin eğlencesini Ramazan eğlencesi diye yutturmaya çalışıyorlar.

İşte o pişmanım diye bağırmadığınız duyguların dışa vurumu bunlar. Müslüman olduğumuza pişmanız. Millete uyup oruç tutuyoruz, belki namaz da kılıyoruz. Ama islamı her fırsatta küfre benzetmeye çalışıyoruz. Oruç tuttuk yapacak bir şey yok, bari sulandıralım. Şimdi eğlencesi kâfire benzesin. 50 yıl sonra oruç zaten kalkar, sadece eğlencesi kalır.

Bu satırları okuyan müslüman kardeşlerimin içinden “ne gerici adam” diye geçtiğini biliyorum şu anda. Evet, galiba gericiyim. Batı tarzı islamın olmadığını biliyorum. Bize batı tarzı islamı dayatanların, müslüman olmadığını da.

Batı tarzı islam, bireyin laikliği. Yani bireyin müslüman olmaktan duyduğu pişmanlığı işte. Devletin değil, bireyin diyorum. Oruç tut, namaz kıl. Paranı faize yatır, her türlü harama kucak aç. Kul hakkı diye bir şeyden haberin olmasın. Kuran’da yazan ne kadar kötü huy ve davranış varsa hepsine sahip ol. Sonra hem laikim, hem müslümanım de.

Sahip olduğumuz dinimizi bile batıya benzetmeye çalışıyoruz. Sonra da batıdan ve içimizdeki dinsizlerden dinimize saygılı olmasını bekliyoruz. Önce müslüman olalım ki saygı gösterilsin. Papazla iftar yemeğinin neyine saygı göstersin kâfir?

Dinlerin yakınlaşması ve hoşgörü. Bu kadar yıl yalakalık yaptık ne kadar hoşgörülü oldu batı? Müslüman hiçbir konuda yalaka olmaz. “Benim dinim bu, ister beğenin ister beğenmeyin” der.

Adı Türkiye Cumhuriyeti olan bir devlet kurduk. Türk olduğumuza da pişman olduk. Adında Türk kelimesi olan bir ülkede, vatandaşları Türk oldukları için yargıladık. Olur mu demeyin. Almanya, alman olduğu için, İngiltere, İngiliz olduğu için vatandaşlarını yargıladı mı? Biz yargıladık. Çünkü Türk olduğumuza da pişmandık.

Evet devleti kurduk, adını da Türk koyduk. Ama sen kafana göre Türk olamazsın. Biz sana sınırlar koyacağız, bu kadar Türk olabilirsin denildi. Uymayanlara işkence yaptık. Tabutluklarda yatırdık.

Batı, Kuran’da yazan, Peygamber Efendimizin tebliğ ettiği ve yaşadığı islama saygı duyuyordu, tarihteki Türk’e saygı duyuyordu. Batı normlarındaki Türk’e değil, Hristiyan tarzı islama değil.

Pişman olduğumuzun anlaşılması için her gün minarelerden ezan yerine “Müslüman ve Türk olduğumuza pişmanız” diye gazel mi okumak gerekiyor.

14.6.2016











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder