Savcı
– Bu silahların Işid’e gittiğine dair elinizde belge var mı?
Can Dündar – Hayır, biz bu haberi duyum üzerine
yaptık.
Nedim Şener- Devlet savaşıyorsa, elinizde devletin
savaş planı varsa, bunu yayınlarsanız bu suçtur. Ama savaş planında, elinizdeki
esirlerin hangi kampa götüreceğinize dair bilgi varsa ve bunu yayınlarsanız bu
gazeteciliktir.
Peki, devlet düşman ülkede, bazı grupları harekete
geçirmek için silah gönderiyorsa ve bu yayınlanıyorsa suç mu? Bunu demedi tabi.
Meseleye hukuk üzerinden gidilecekse söylenen hukuk,
hepimiz tarafından özlenen hukuktur. Ancak bu ülkede her zaman gerçek hukuk
yerine, hâkim gücün her türlü uygulamasının hukuk olarak görülmesinden ibaret
kalmıştır.
12 Eylül döneminde evlere yapılan baskınlarda
gözaltına alınan gençlerle birlikte suç aletleri de ele geçirilmişti. Medya,
haberlerde ele geçen suç aletlerini tıpkı bugün pkk’dan ele geçen roketatar, el
bombası, silah ve mühimmatlar gibi verirdi.
Neydi bu suç aletleri? Seccade, tespih, Kuran. Bazen
de 9 ışık adlı kitap. Bu da hukuktu.
“Ergenekon” yargılamasında montaj kasetlerle, itirafçı
olan pkk’lıların “gizli tanıklıklarıyla” bir paşanın maksadı aşan iki
cümlesi ile suçlar üretildi.
Toplumda öyle algı oluşturuldu ki, silahlı kuvvetlerin
normal, olağan faaliyetleri bile suç ve darbe gibi gösterildi.
Bütün bunlar, Genelkurmay başkanının çete kurduğunu
söyleyen,aslında kendisi çete olan bir grup tarafından yapıldı. Bu da hukuktu.
Amerika’da, El Kaide’yi siz kurdunuz, Işid’i siz
kurdunuz, Ortadoğu’da milyonlarca insan öldü diyen bir gazete gören oldu mu?
Devletler menfaatleri doğrultusunda her şeyi hukuka
uygun yapmaz. Şu anda batı hangi geçerli hukuka göre Irak ve Suriye’de
bulunmaktadır? Hangi geçerli hukuka göre Libya’yı bombaladılar?
Güneyimizde bizim aleyhimize gelişmeler olurken,
Türkiye’nin direk savaşa dahil olmak yerine belki 5 nci kol faaliyetini
harekete geçirmek, belki açık olarak desteğini ilan ettiği bir tarafa silah
vermesi meşru bir haktır.
Ülkedeki hiçbir medya kuruluşunun veya gazetecinin
devlet politikasını beğenmeyip, hukuka uygun olsa bile ifşa etmeye hakkı
yoktur.
Devleti zora sokacak, ülke menfaatine balta vuracak
hiçbir faaliyet hoş karşılanmaz. Millet nezdinde bunun adı düşmanla işbirliği
ve vatan hainliğidir.
İşte bu, Mit tırlarını durduran, “Ergenekon”
yargılamalarını yapan çete tarafından ele geçirilen yargıdır. Buna da hukuk
diyorlar.
Dikkat ederseniz baştan beri özetlediğimiz olayların
hepsinin adı hukuktur. Ancak aslına bakarsanız hiç biri gerçek hukuk değildir.
Hukuk maskesi altında hukuksuzluktur.
Bu hukuksuzlukları destekleyenler bilsinler ki hukuk
herkese lazımdır.
İktidar mücadelesini hukuksuzluk ve vatana ihanetle karıştıranlar
anlasınlar ki, bugün kendi hukukunu uygulayanlar, yarın başkasının hukukunun
kurbanı olacaklardır.
26.3.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder