25 Mart 2016 Cuma

HANGİ HUKUK


 Savcı – Bu silahların Işid’e gittiğine dair elinizde belge var mı?
Can Dündar – Hayır, biz bu haberi duyum üzerine yaptık.
Nedim Şener- Devlet savaşıyorsa, elinizde devletin savaş planı varsa, bunu yayınlarsanız bu suçtur. Ama savaş planında, elinizdeki esirlerin hangi kampa götüreceğinize dair bilgi varsa ve bunu yayınlarsanız bu gazeteciliktir.
Peki, devlet düşman ülkede, bazı grupları harekete geçirmek için silah gönderiyorsa ve bu yayınlanıyorsa suç mu? Bunu demedi tabi.
Meseleye hukuk üzerinden gidilecekse söylenen hukuk, hepimiz tarafından özlenen hukuktur. Ancak bu ülkede her zaman gerçek hukuk yerine, hâkim gücün her türlü uygulamasının hukuk olarak görülmesinden ibaret kalmıştır.
12 Eylül döneminde evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan gençlerle birlikte suç aletleri de ele geçirilmişti. Medya, haberlerde ele geçen suç aletlerini tıpkı bugün pkk’dan ele geçen roketatar, el bombası, silah ve mühimmatlar gibi verirdi.
Neydi bu suç aletleri? Seccade, tespih, Kuran. Bazen de 9 ışık adlı kitap. Bu da hukuktu.
“Ergenekon” yargılamasında montaj kasetlerle, itirafçı olan pkk’lıların “gizli tanıklıklarıyla”  bir paşanın maksadı aşan iki cümlesi ile suçlar üretildi.
Toplumda öyle algı oluşturuldu ki, silahlı kuvvetlerin normal, olağan faaliyetleri bile suç ve darbe gibi gösterildi.
Bütün bunlar, Genelkurmay başkanının çete kurduğunu söyleyen,aslında kendisi çete olan bir grup tarafından yapıldı. Bu da hukuktu.
Amerika’da, El Kaide’yi siz kurdunuz, Işid’i siz kurdunuz, Ortadoğu’da milyonlarca insan öldü diyen bir gazete gören oldu mu?
Devletler menfaatleri doğrultusunda her şeyi hukuka uygun yapmaz. Şu anda batı hangi geçerli hukuka göre Irak ve Suriye’de bulunmaktadır? Hangi geçerli hukuka göre Libya’yı bombaladılar?
Güneyimizde bizim aleyhimize gelişmeler olurken, Türkiye’nin direk savaşa dahil olmak yerine belki 5 nci kol faaliyetini harekete geçirmek, belki açık olarak desteğini ilan ettiği bir tarafa silah vermesi meşru bir haktır.
Ülkedeki hiçbir medya kuruluşunun veya gazetecinin devlet politikasını beğenmeyip, hukuka uygun olsa bile ifşa etmeye hakkı yoktur.
Devleti zora sokacak, ülke menfaatine balta vuracak hiçbir faaliyet hoş karşılanmaz. Millet nezdinde bunun adı düşmanla işbirliği ve vatan hainliğidir.
İşte bu, Mit tırlarını durduran, “Ergenekon” yargılamalarını yapan çete tarafından ele geçirilen yargıdır. Buna da hukuk diyorlar.
Dikkat ederseniz baştan beri özetlediğimiz olayların hepsinin adı hukuktur. Ancak aslına bakarsanız hiç biri gerçek hukuk değildir. Hukuk maskesi altında hukuksuzluktur.
Bu hukuksuzlukları destekleyenler bilsinler ki hukuk herkese lazımdır.
İktidar mücadelesini hukuksuzluk ve vatana ihanetle karıştıranlar anlasınlar ki, bugün kendi hukukunu uygulayanlar, yarın başkasının hukukunun kurbanı olacaklardır.

26.3.2016



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder