15 Eylül 2015 Salı

TERÖRÜ KİM BİTİRECEK?

Bu cümle ile teröristi bitirmekten bahsetmiyorum. Allah’ın izni ile son teröristi toprağa gömecek güçteyiz. Terörü bitirmekten söz ediyorum.

Bugün Yaşar Taşkın Koç bir yazı yazmış. “Hatırlamazsan anlayamazsın” demiş. İmralı canisi Öcalan ile görüşen HDP heyetinin tutanaklarından sızan bir cümleyi almış. İmralı canisi  “Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah’da ABD'ye alındı”  diyor.

Bu cümleden hareketle terör yaratanların ne İmralı canisi, ne PKK, ne de HDP olmadığını anlıyoruz aslında. Hepsi birer kukla, hepsi elde tutulan birer tabanca. Bir cinayeti işleyen tabanca değil, tabancanın tetiğine basandır.

Asıl terör kaynağı Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İsrail,İsveç,Danimarka devletleridir. Buna geçmiş dönemlerde teröristleri barındıran Iran, Suriye, Irak'da dâhil edilebilir diyeceksiniz. Onlar da tabanca idi, tetiğe basan el değildi.

70’li yıllarda apocular ile başlayan ve bugünkü terör örgütüne zemin sağlayan sol’u destekleyen Rusya da tetiğe basan bir el olarak sayılabilir.

Tek tek sivrisinek öldürmek yerine bataklığı kurutmak gerekir ki terör bitsin. Çünkü terörist öldürmekle terörü bitirmek aynı şey değil.

Biz kardeşiz gibi sözlerin artık bir anlamı kalmadı. Adamlar bizimle kardeş olmak istemiyor. İstemiyorsa kardeş olmadığı zaman neler olacağını bilmesi gerekir. Bunu da anlatmanın yolları var elbette.

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde bütün basında “ tehlikeli gerginlik” başlığı ile verilen haberleri okuduk sanırım. Evet, gerginlik var ama gerginliği yaratan sebep nedir?

Terör ve terör yandaşlarına elbette tepki göstereceğiz. Ama bu tepkinin ölçüsü olmalı. Yakıp, yıkıp, polisle çatışıp doğu ve güneydoğu kökenli insanların canına zarar verirsek onlardan ne farkımız kalır?

Azda olsa rastladığımız şekilde polisle çatışıp, polisin yaralanmasına sebep olmak asla kabul edilemez. Hem polise, askere saldırılıyor diye eylem yap, hem polisini kendin yarala bunun mantığını anlamak mümkün değil.

Bu dediğim zararlara yol açmadan işçilerin inşaatta 8 saat rehin kalmasının pek de kötü bir yanı yok. Bence teröre verilen tepkinin bir biçimi sayılmalı.

Bakın gazete haberi ne diyor.Diyarbakır’da polise taş atan yüzü kapalı göstericiye verilen cezayı Yargıtay bozdu. AİHM’nin kararlarını emsal gösteren yüksek mahkeme göstericinin taş atmasını “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olarak kabul etti.”

 

Eylem yapan gençler düşünce ve kanaatlerini açıklamışlar. Yani ne demişler?

 

Ey bayrağıma saygısı olmayan insanlar. Bin yıldır birlikte yaşadık yine yaşarız dedik anlamadınız. Biz kardeşiz dedik anlamadınız. Örgüt sizi Kürt hareketi diye kandırıyor aslında bunlar ermeni artığı dedik anlamadınız. Daha bu manaya gelen şimdiye kadar söylediğimiz bütün şeyleri söyledik anlamadınız.

 

Lideriniz bile Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah’da ABD'ye alındı” diyor. Yani biz bağımsız bir hareket değiliz, ABD ne emrederse onu yapıyoruz dedi onu da anlamadınız. O zaman şunu anlayın.

 

Devletime ihanet ederek, polis ve asker bombalayarak, özerlik falan ilan ederek, Bayrağıma ve sınırlarıma saygısızlık yaparak benimle yaşayamazsın. Gider özerlik ilan etmek istediğin yerde varsa inşaat orada çalışırsın.

 

Arkandan bu bölgede işi, şirketi olan ve pkk’yı destekleyen iş adamlarını da gönderirim orada iş kursunlar sizde çalışırsınız. Hem benim bayrağıma hakaret edecek, hem de benimle birlikte yaşayacaksın. Bunu kabul etmiyor bende tepkimi Yargıtay’ın bana tanıdığı hak ile bu şekilde ifade ediyorum.

 

Terörü yine bölge insanı bitirecektir. Hdp’ye oy verip batıdan bile vekil çıkararak teröre çanak tutmaya devam ettikleri sürece terör bitmez. Ya bu davranışlarından vazgeçip bizimle birlikte yaşayacaklar, ya da Kürtleri bile katleden örgütün dağlarına gidecekler. Orada çalışacak çok sayıda fabrika ve inşaat vardır mutlaka.

 

Atalarımız “ bir musibet bin nasihatten iyidir” demişler.

 

15.9.2015

 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder